11-12-2011, 16:41 | #1 |
|
Mülakat sınavlarında seçilen olmak?..
Ben bir hukuk öğrencisiyim.Okulumuzun ve bir hukuk merkezinin ortak düzenlediği bir
Meslek tanıtım konferansına katıldım..Konferansa konuşmacı olarak bir Kaymakam gelmişti. Ve bu konferanstan bir bölümü aktarmak istiyorum; ….Türkiye'de 65 e yakın hukuk fakültesi,100 e yakın siyasal bilgiler fakültesi ve sayısını bilmedigim iktisadi idari bilimler fakültesi var .Bunların her sene on binlerce mezunu var .Bunun yanında 30 yaşına kadar bir sınava girme hakkının oldugunu da göz önünde bulundurursak geçmiş senelerdeki mezunları da olayın içine katacağız ve sayı daha da artacak .Mesela,2010 kaymakamlık sınavında 52 aday kadro vardı .Adaylar bu 52 kadro için 3 aşamadan geçecekler . İlk aşama kpss aşaması ,burada kadro sayısının 20 katı sayısındaki aday ,2. Aşama olan kaymakamlık sınavı için hak kazanacaklar yani sadece ilk 1040 kişi.Bu aşama en insaflı aşama .Daha sonra bu sayı,kaymakamlık sınavı sonucunda kadro sayısının 4 katı olan 208 kişiye düşecek.Buraya kadar herşey zor da olsa en azından objektif koşullarla bi şeçim yapılıyor .Kaldı mı 208 kişi ,evet büyük emekler harcayarak ,on binlerce kişinin arasından sıyrılarak,gecesini gündüzüne katan bu 208 kişiyi bekleyen son bir aşama kalıyor . O aşama,ise mülakat aşaması .İşin en dramatik kısmıda bu aşamada kendini gösteriyor .Fiziken olsun ,temsil yetenegi olsun ,idari yönetim becerisi olsun ve diger en önemlı vasıfları kendinde bulunduran birisi eger bi referansı yoksa o mülakat salonundan hayatın bi tokatını yiyerek ayrılıyor.Yani halk deyimiyle 'DAYI' nız yoksa o sınavdan anca havanızı alıyorsunuz .Ve bunları birinci ağızdan ,yani bir kaymakamdan duyuyorsanız , artık bunun gercek olduguna ve bu ülkede baştan kaybetmeye mecbur oldugunuza inanıyorsunuz. Kısacası dayınız yoksa ,kaymakamlık sınavı tamamen bir hayal ürününden oluşuyor..Bunun yanında kaymakamlık sınavında sözkonusu olan bu ‘DAYI’ meselesi Hakimlik-Savcılık sınavında da nispeten mevcut.Diyelim ki Bu itibarlı şahsiyetin ,seçtirdiği adayın görev alanına giren bir işi düştü.Ve bunu seçtirdiği hakime aksettirdi,bu hakim bu soruna hangi göz ve vicdanla bakacak ,bu seçilen aday hangi Ahlak ilkesiyle hareket edecek?? Bize adaletli olmanın ilham olarak verilmeye çalışıldığı fakültelere sahip ülkemizde bu durum artık kanıksanmış durumda maalesef.Ve hiçbir idari veya siyasi mekanizma da bu durumu garipsemiyor,karşı çıkmıyor.Veya hadi bu sistem doğru diyelim hiçbiri de bunun nedenlerini açıklamıyor. Son tahlilde bu sorun ülkemiz için vicdani bir sorun olmakla beraber ,idare aşamasındaki aksaklıkların, yargılamaya yansıyan en çarpıcı örneği olma özelliğini de taşımaktadır . |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Murisin 2. eşinin üzerine ve bu eşinden olma çocuğunu üzerine almış olduğu mallar ve banka hesabındaki varlıkları | Av. İsmail Özgün TUNÇ | Meslektaşların Soruları | 1 | 29-11-2011 00:49 |
CMK 102. madde üzerine, | avukatumutsaglam | Meslektaşların Soruları | 1 | 15-01-2011 00:20 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |