26-09-2011, 06:46 | #1 | |||||||||||||||||||
|
Embrionun akıbeti ne olacak?
http://www.turkhukuksitesi.com/showp...&postcount=722 Adresinde günlük hukuk haberlerine de eklediğim olay oldukça ilginç.
Görüşlerinizi merak ediyorum. |
26-09-2011, 08:34 | #2 |
|
Nasıl ki belirli bir aşamaya kadar kürtaj mümkün olabiliyor, aynı şekilde çiftin "ortak iradesiyle" söz konusu embriyonların yaşamına son verilebilir. Buradan kürtaj savunuculuğu yaptığım sonucu lütfen çıkarılmasın, hukuki çerçevede bir izah getirmeye çalıştım.
Saygılarımla.. |
26-09-2011, 16:02 | #3 |
|
Embriyonun velayetini istemiş olabilir mi acaba davacı kadınşaka bir yana sağ doğmak şartıyla anne karnında olmayan bir embriyo için mahkeme tarafların istemleri doğrultusunda sonlandırılmasına karar vercektir herhalde...
|
27-09-2011, 07:21 | #4 |
|
Üremeye Yardımcı Tedavi Uygulamaları Ve Üremeye Yardımcı Tedavi Merkezleri Hakkında Yönetmelik
Dayandığı Kanunun Numarası ve Tarihi: 3359 - 7.5.1987 / KHK181 - 13.12.1983 Resmi Gazete ile neşir ve ilânı: 6 Mart 2010 - Sayı: 27513 m.18/(13) Bu maddenin 11 ve 12 nci fıkralarında belirtilen numuneler merkezlerde en fazla beş yıl saklanır. Beş yıldan fazla saklanması Bakanlığın iznine tabidir. …İmha nedenine göre gerekli belgeler eklenmelidir (eşlerin talep dilekçesi, boşanma evrakı, ölüm evrakı vs..). Devam eden dava hakkında... |
27-09-2011, 08:40 | #5 | |||||||||||||||||||||||
|
|
27-09-2011, 08:45 | #6 | |||||||||||||||||||||||
|
|
27-09-2011, 08:47 | #7 | |||||||||||||||||||||||
|
"'Cenin, ana rahmine düştüğü tarihten itibaren….' sağ ve tam doğmak kaydıyla hak sahibi olur." şeklindeki medeni kanun hükmü olmalıdır, kanaatindeyim. |
27-09-2011, 09:18 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
Saygılarımla.. |
27-09-2011, 12:22 | #9 | |||||||||||||||||||||||
|
Burada sözü edilen embriyolar annenin yumurtaları ile spermlerin döllenmesi sonucunda elde edilir. Embriyolardan bir tanesi anne karnına transfer edilir. Kalanları altı günlük olana kadar geçecek sürede dondurulabilir. Dondurulan embriyolar, anne karnına transfer edilen embriyo dışında elde kalan fazlalık ve yedek embriyolardır. Anne karnına transfer edilen taze embriyo tutmazsa bu dondurulmuşlardan biri daha transer edilir. Tutarsa gereksiz kalan diğer dondurulmuş olanlar imha edilir. Bence mantığa uygun. Mantığa uygun olan hukuka da uygundur. Saygılarımla |
27-09-2011, 12:26 | #10 | |||||||||||||||||||||||
|
|
27-09-2011, 12:39 | #11 | |||||||||||||||||||||||
|
Yönetmelik varsa işbu garibin görüş bildirmesi garip olur. Saygılarımla |
27-09-2011, 12:44 | #12 | |||||||||||||||||||||||
|
|
27-09-2011, 12:50 | #13 | |||||||||||||||||||||||
|
Bu görüşünüzün doğal sonucu: "Bebeğin doğumu için de ortak irade gerekir" olacaktır, değil mi? |
27-09-2011, 13:08 | #14 | |||||||||||||||||||||||
|
Yönetmelik Madde 18 - (12) Adaylardan fazla embriyo elde edilmesi durumunda eşlerden her ikisinin rızası alınarak embriyolar dondurulmak suretiyle saklanır. Saklama süresinin bir yılı aşması halinde her yıl embriyonun saklanması için çiftler mutlaka başvuruda bulunarak taleplerinin devam ettiğini ifade eden imzalı dilekçelerini vermelidir. Eşlerin birlikte talebi, eşlerden birinin ölümü veya boşanmanın hükmen sabit olması halinde ya da belirlenen sürenin son bulduğunda saklanan embriyolar müdürlükte kurulacak komisyon tarafından tutanak altına alınarak imha edilir. Bakanlıkça elektronik kayıt sistemi oluşturulması halinde merkezde saklanan embriyolara ilişkin bilgiler bu sisteme kaydedilir. Saygılarımla |
27-09-2011, 14:41 | #15 | |||||||||||||||||||||||
|
Embriyoların (numunelerin) alınmasıyla zaten çift, bebeğin doğumu için ortak iradeyi başlangıçta göstermiş bulunmaktadır. Doğumu için irade gösterilen embriyoların ölümü için de aynı ortak irade gösterilecek midir? Evlilik birlikteliğine son verme aşamasında diyelim ki anne embriyoların yaşaması yönünde bir irade gösterir ve baba bu duruma karşı çıkarsa embriyoları nasıl bir akıbetin beklediği bence belirsizliğini koruyor ve mevcut yasal düzenleme bu soruya yanıt verebilmiş değil. Zira "eşlerden birisinin talebi" demek yerine "eşlerin talep dilekçesi" ifadesi kullanılmış yönetmelikte.. |
27-09-2011, 14:43 | #16 |
|
Embriyonun mutlaka yumurtalık sahibi kadının bedenine yerleştirilmesi zorunludur.(Taşıyıcı annelik konusunda da tarafların ortak kararı gerekir diye düşünüyorum. Ki somut olayda kadın dünyaya kendinden bir canlı bırakmak niyetinde değil.) Kadın çocuk sahibi olmak istemiyorsa, artık bu embriyolar da yok edilmelidir.Düşüncesindeyim.
Saygılarımla |
27-09-2011, 16:04 | #17 | |||||||||||||||||||||||
|
"Embrio'ya bir vasi atansın" denmesin nolur! Bunu hukuk camiası henüz kaldıramaz. |
27-09-2011, 16:20 | #18 | |||||||||||||||||||||||
|
Erkek eş, boşanma davası kesinleşene kadar; embriyonun nakledilmemesi için tedbir kararı aldırmalıdır. |
28-09-2011, 08:28 | #19 |
|
Resmen evli olmayan çiftlerin yasal olarak tüp bebek sahibi olmaları mümkün değil. Embriyo canlı bir varlık değil. Yalnızca doğal olan bir olayın yapay şekilde hazırlanmış şeklidir.
Bu nedenle embriyonun akıbetini tartışmak bana oldukça anlamsız geliyor. Çift boşandığı zaman zaten kimse bu embriyoyu kullanamaz. Sayın Av. Ufuk'un mesajına kısmen katılıyorum. Boşanma davasının açılmış olduğu saklama merkezine bildirilmiş olsa bile yeterlidir. |
28-09-2011, 08:42 | #20 | |||||||||||||||||||||||
|
|
28-09-2011, 08:53 | #21 | |||||||||||||||||||||||
|
Evet canlı hücre. Ama insan değil. |
28-09-2011, 08:58 | #22 | |||||||||||||||||||||||
|
- Yumurtanın döllenmesinin ana rahmi dışında olması nedeniyle embriyo imha edilebilir mi? Örneğin, bir kadın dondurulmuş numuneyi çalarak kendi kendine transfer etse ve çocuk doğsa yapay olması nedeniyle imha edilebilir mi? Ya da bir kadın dondurulmuş numuneyi çalarak kendi kendine transfer etse hamileliğin 2.ayında bu hırsızlık farkedilse numunenin imhasına karar verilebilir mi? Hamile hırsız kadına zorla kürtaj yapılabilir mi? Çocuk imha edilemezse ve yumurta imha edilebilirse aradaki hangi aşamada imha kararı verilebilir? Hangi aşamada verilemez? Kürtajdaki süreleri uygulamak doğru olur mu? - Döllenmiş yumurta üzerinde mülkiyet hakkı var mı? Örneğin, bir kadın dondurulmuş numuneyi çalarak kendi kendine transfer etse ve çocuk doğsa anne-baba çocuğu hırsız kadından alabilir mi? Yoksa Çocuk Esirgeme Kurumu mu almalı? Bu saçma soruları sormamın nedeni hukukun teknoloji ile yarışması gerektiği ve teknolojinin ortaya çıkaracağı hukuki sorunlara önceden hazırlık gerektiğini düşündüğüm içindir. Ne kadar çok soru sorulursa çözüm o kadar kolaylaşır. |
28-09-2011, 09:40 | #23 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Yasal kürtaj süresini kullanmak uygundur. 10 haftaya kadar yine bir canlıdır, bir insanın niteliklerini taşımaz.
Olmalı. Sonuçta kendilerine ait genleri taşıyan embriyoyu istekleri dışında başka biri alıyor. Hırsız bebek sahibi olabiliyorsa, asıl yapı taşı sahibinin neden mülkiyet hakkı olmasın? Henüz olmayan olaylara yanıt verme nedenim, mantığım bu şekilde kabul ettiğindendir. Her yanıtın başına ''bence'' yazmak istemedim. Saygılarımla. |
28-09-2011, 16:42 | #24 |
|
Gizlice hamile kalan eşine karşı boşanma davası açan bir rektör vardı. Boşandıklarını hatırlıyorum. Elbette sebep gizlice hamile kalınması değil de aradaki çocuk doğurmama anlaşmasının bozulmasının yarattığı geçimsizlik ve öncesindeki başka sorunlardır sanırım. Dosyayı görmeden bilemeyiz tabii ki biliyorum biliyorum.
Bu davanın kararının gerekçesinde gizlice hamile kalınmayla ilgili bir şey var mı acaba merak ettim. Sinsi sinsi embrioyu kendine yükleyen kadın hakkında da kıyasen fikir edinebiliriz. Neyse... Tüm kanunlarda hamilelik, cenin, anne karnı gibi kavramlar yer aldığı için embrionun bu haliyle bu kapsamlarda değerlendirilemeyeceği açık. Yine de düşünüyorum da ilerde yapılacak kanun değişiklikleriyle belli şartlar altında şu anki cenin haklarına sahip olabilecek dondurulmuş embriyo çözüldükten sonra bozulursa, tutunamazsa ya zaten bozuksa... O kadar uğraş kazan embrio tutunamasın, bozulsun..O zaman bir de gelsin maddi manevi tazminat davaları. |
28-09-2011, 18:11 | #25 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın Konyalı, yönetmelik adaylardan fazla embriyo alınması durumunu söz konusu ediyor. Olayda fazla alınmış embriyo değil, alınmış tek embriyo var. Tek embriyo alınması durumunda da mı yönetmeliğin yukarıdaki maddesi uygulanır? Not: Embriyonun akıbeti konusunda şimdilik herhangi bir fikrim yok. Saygılarımla |
28-09-2011, 20:48 | #26 | |||||||||||||||||||||||
|
|
30-09-2011, 11:26 | #27 | |||||||||||||||||||
|
imha :)
Merhabalar,
Ne yazık ki ülkemizde henüz embriyonun durumu ile ilgili hukuki bir tanımlama mevcut değil. Yardımcı üreme tekniklerinin gelişimi ve yaygınlaşması ile beraber bir çok etik ve hukuki problemin vuku bulacağı da aşikar. Bu yüzden bir an önce embriyo, fetüs vs ile ilgili hukuki durumlarını tanımlayan ve düzenleyen mevzuat yapılması gerekli. Şu an için burada belirtildiği üzere ÜREMEYE YARDIMCI TEDAVİ UYGULAMALARI VE ÜREMEYE YARDIMCI TEDAVİ MERKEZLERİ HAKKINDA YÖNETMELİK ve kısmen de olsa RAHİM TAHLİYESİ VE STERİLİZASYON HİZMETLERİNİN YÜRÜTÜLMESİ VE DENETLENMESİNE İLİŞKİN TÜZÜK 'ün bazı normları göz önüne alınmakta.
Sn Ekici'nin söylediğine katılıyorum. Embriyo kesinlikle bir canlıdır ancak hukuki durumu tanımlanmamış bir canlı. Bir çok bakterinin hatta canlılığı tartışmalı virüslerle ilgili iyi kötü tanımlama olmasına rağmen embriyo ile ilgili net bir şey yok ortada. Bu sebeple Sn Konyalı'nın da dediği gibi bir çok soru(n) bizi beklemekte. Mevzuat incelendiğinde embriyo hakkı hiç düşünülmemiş olduğu görülecektir. Sadece Medeni Hukuk'ta hak ehliyetine sahip olabileceği (o da tam ve sağ doğmak şartıyla) belirtilmiştir. Dikkat edilmesi gereken husus burada sadece hak ehliyetine sahip olabileceğidir, bir kısım insan hakkına sahip olabilmesi değil. Yani embriyonun hak ehliyeti sahibi olabilme şansından başkaca da bir hakkı yoktur. Ben buna potansiyel hak sahibi diyorum Diğer taraftan embriyonun yaşam hakkı sadece anneye tanınmış seçimlik bir hak gibi duruyor. Yani embriyonun kaderine dair inisiyatif büyük ölçüde annede. Her ne kadar yönetmelik evli olunca eş rızası aranmakta dese de uygulamada reşit kadın 10 haftaya kadar kendi rızasıyla tek başına gebeliğini sonlandırtabiliyor (hukuki sorumluluk olmakla beraber cezai müeyyide yok). Hatta ve hatta sağlık durumu, tecavüz (eş veya başkası) gibi özel durumların varlığında bu süre 20 haftaya kadar da uzayabiliyor. (TCK 99-100) Mevcut mevzuat göz önüne alındığında 10 haftaya kadar cenin, bir canlı da olsa kaderi kadının inisiyatifinde (kişiye/canlıya karşı işlenen bir cezai sorumluluk olmaksızın) bir nevi şahsına münhasır (sui generis) eşya muamelesi görmekteyken ana rahmine düşmeden önce (evveliyetlik ilkesi) hayli hayli (sui generis) bir eşya(?) durumunda olduğunu düşünüyorum. Ayrıca düşük sonrası ceninin bir mahiyeti olmadığını da unutmamak gerek. Buradan rahim tahliyesi karşıtı olduğum gibi bir durum anlaşılmasın lütfen. Benim sadece belirtmek istediğim insan hakkı nedir ve nerede başlar gibi sorular. Ölüm ve sonrasında pek bir problem yok gibi ama başlangıcıyla ilgili bence tam bir netlik de yok. Ayrıca döllenmiş yumurtanın henüz hukuki durumunu belirten bir mevzuat olmadığından canlı da olsa (vücut dışında yaşamasını ve gelişimini tamamlayamayacağından) bir eşya vasfında mıdır? Bunlardan mütevelli bir çok soruna da gebe bir konu. Buradaki somut olayda ise bence yönetmelik gayet açık. Embriyonun imha edilmemesi için her yıl çiftlerin birlikte imzası gerekiyor. İmza atılmazsa embriyo imha edilir. O bir yıl zarfında boşanma hükmen sabit olursa embriyo yine imha edilir. Birlikte talep varsa imha, birisi ölürse yine imha, hatta beş sene dolarsa ne olursa olsun yine imha. Eğer imha edilmeden (eşlerden biri ölür veya boşanma kararı sabit oluncaya kadar) o bir yıllık zaman zarfı içerinde kadın embriyoyu yakalar kendi rahmine enjekte ettirebilmeyi başarır da embriyo da orada rahme/hayata tutunabilmeyi başarabilirse (bundan sonra boşanma kesinleşse, eş rıza göstermese ya da ölse bile) embriyonun ilk 10 haftalık yaşamsal kaderine kadının kendisinin karar verebileceğini düşünüyorum. Konu hakkındaki güzel katkı ve yorumlarınız için hepinize teşekkür ederim. Saygılarımla. |
02-04-2012, 00:59 | #28 | |||||||||||||||||||||||
|
Çok direndim sormadan edemedim, kadın anlaşmayı bozmadan başkasından gebe kalsaydı ne olacaktı? |
02-04-2012, 15:32 | #29 | |||||||||||||||||||||||
|
Kocanın bu duruma itirazı varsa, kadın sadece çocuk doğurmama anlaşmasını değil, evlilik ve gerekleri anlaşmasını da tamamen bozmuş olurdu. |
02-04-2012, 15:53 | #30 | |||||||||||||||||||||||
|
Peki koca kendisine düşen sorumluluğu yerine getirmiş mi? Yalnızca kadın iradesine mi bırakmış korunmayı? Bu durumda gizlice ve sinsice hamile kalmış olması oldukça tuhaf. Keşke korunma yöntemlerinin eksik yönleriyle savunsaymış kendisini. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
çek aslı yok, davanın akıbeti ne olacak? | kağanulaş | Meslektaşların Soruları | 3 | 26-09-2009 15:05 |
icra takip dosyası akıbeti için bursa da yardımcı olacak meslektaş, | Av.Ramazan Akkaya | Şehirlerarası Nöbetçi Avukat | 1 | 01-12-2008 18:24 |
istinaf mahkemelerinin akıbeti | bozoli | Hukuk Sohbetleri | 12 | 23-01-2007 22:40 |
yargıtaydan dosyanın akıbeti | Av. Ahmet GÜÇ | Şehirlerarası Nöbetçi Avukat | 2 | 20-01-2007 13:35 |
hakimlik sınavının akıbeti ne olacak? | hukukçuhanım213 | Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi | 10 | 21-11-2006 12:16 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |