|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
05-07-2010, 09:38 | #1 |
|
İhtiyati Hacze Dayalı Takip ve Yetki Karmaşası
A,B aleyhine yetkisiz mahkemeden aldığı ihtiyati haciz kararına dayalı olarak yine yetkisiz icra dairesinde icra takibine girişiyor ve karar B'ye tebliğ edilmeden ve onun yokluğunda uygulanıyor.B'ye henüz ödeme emrinin de tebliğ edilmediği dönemde B aynı anda hem ihtiyati haciz kararını veren mahkemenin yetkisine itiraz edip kararın kaldırılmasını,hem de icra mahkemesine ihtiyati haciz kararına itiraz ettiklerini ve sonucunun beklenmesi talebini de içerir icra dairesinin yetkisine yönelik itirazda bulunuyor. İhtiyati haciz kararını veren mahkeme başvuruyu incelemek üzere duruşma günü verip duruşmada da ihtiyati haciz kararını kaldırıyor.Ancak icra mahkemesi ihtiyati haciz kararını gerekçe gösterip,diğer başvurunun sonucunu beklemeden icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı reddediyor.Bu arada müvekkile ödeme emri tebliğ ediliyor.
Bu durumda icra mahkemesi kararının yerinde olduğu söylenebilir mi?Gerekçeli kararın henüz bize tebliğ edilmediği ancak karardan haricen haberdar olduğumuz bu dönemde,bu kararı temyiz etmek yanında,bu arada müvekkile ödeme emri tebliği edildiği ve yeni koşullar da düşünülürse(ihtiyati haciz kararının kalkması)yapılabilecek bir yetki itirazı derdestlik itirazıyla karşılaşır mı? |
05-07-2010, 11:55 | #2 | |||||||||||||||||||||||
|
Yargıtayın önceki (kanaatimce hukuki) görüşünü değiştirerek son zamanlardaki kararları ile yerleşmiş (fakat katılmadığım) görüşü: Borçlu, ödeme emri tebliğ edilmeden de itirazda bulunabilir ve bu ahvalde itirazın incelenmesi gerekir. Bu görüşe binaen ödeme emrinden sonra tekrar yapacağınız yetki itirazının dinlenmeye(bile)ceğini düşünüyorum. Saygılarımla... |
05-07-2010, 12:17 | #3 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sn. Ömeroğlu;
Aslına bakarsanız icra mahkemesinin kararı yerinde değil, zira tarafınızca ihtiyati haciz kararına itiraz edildiğinin bildirilmiş olması tek başına bu itirazın sonucunun beklenmesi için yeterli olması gerekirdi:
ve benzer yönde:
Saygılarımla... |
05-07-2010, 14:17 | #4 | |||||||||||||||||||
|
Gerekçeli karar tarafınıza tebliğ edilidiğinde eğer aleyhinize vekalet ücretine hükmedildiyse temyiz hakkınız vardır, tersi durumda hukuki yarar ortadan kalktığından(Gönderilen ödeme emri üzerine süresi içerisinde tekrar dava açma hakkınız olduğundan) dolayı temyiz talebiniz reddedilir kanaatindeyim. Ödeme emri gönderildiğine göre esas takibe geçilmiş olup bu durumda yetki itirazından dolayı tekrar dava açmanız gerekecek fakat bu kez takip ihtiyati hacze dayandmadığından dolayı yetki itirazınız kabul edilecektir diye düşünüyorum. |
05-07-2010, 15:00 | #5 |
|
Sayın Demirerzen,yanlış anlamıyorsam gerekçeli karar tarafımıza tebliğ edildiğinde temyiz istemimizin dinlenebilmesini kararda aleyhimize vekalet ücretine hükmedilmiş olması şartına bağladığınızı aksi halde hukuki yarar yokluğu nedeniyle temyiz istemimizin reddedileceğini yazmışsınız.Aleyhimize ve hatalı olan bir kararı temyiz etmede neden hukuki yararımız bulunmadığını anlamamış olmakla birlikte,ödeme emri tebliği üzerine yeniden yetkiye itirazımız halinde bu kez de karşı tarafın derdestlik veya kesin hüküm itirazlarıyla karşılaşmamız olası değil midir?
Sayın Hades,borçlunun henüz ödeme emri tebliğ edilmeden de takibe itiraz edebileceğine dair son yıllarda yerleşen Yargıtay içtihadının yerinde olduğunu ve normal şartlarda ödeme emri tebliğinin, henüz ödeme emri tebliğ edilmeden takibe itiraz eden borçluya, yeniden(tekrar) takibe itiraz imkanı vermemesi gerektiğini düşünmekle birlikte,soruda ki gibi özel bir durumda(ihtiyati hyaciz kararının takipten haberdar olma tarihiyle ödeme emri tebliği arasında kaldırılması ve HUMK 12.maddesinin uygulanma imkanının ortadan kalkması)buna cevaz verilebilir mi?Aksi takdirde hatalı olduğunu(en iyimser yorumla acele )düşündüğümüz bu kararı düzeltmede tek çare temyiz incelemesi olacak. Ve Sayın Karabulut,özellikle ilk karar olmak üzere her iki kararın tamamını burada veya özel mesaj yoluyla paylaşma imkanınız olursa sevineceğim. |
05-07-2010, 15:01 | #6 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Av. Ömeroğlu, Lehinize bir şeyler bulabilir miyim diye bakmıştım ama... Eklediğim kararı incelemnizde fayda var (diye düşünüyorum ) Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 22.11.1988 T., Esas: 1207; Karar: 14100: "Takibin ihtiyati haciz kararı ile başlamış olmasına, İİK. nun 50. maddesi yolu ile uygulanması gerekli HUMK 12. maddesine, esas takibe geçildikten sonra ihtiyati hacze vaki itirazın kabul edilmesinin, oluşan yetkiyi kaldırmayacağına, her hadisenin dava veya takip tarihindeki hukuki durumuna göre çözümleneceğine binaen, "yetki itirazının reddine" karar verilmesi ve diğer itiraz nedenlerinin incelenmesi gerekirken "yetki itirazının kabulü" isabetsizdir." Ve lakin temyizinizde : Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 10.02.2004 T., Esas: 2003/24747, Karar: 2004/2233: "Kambiyo senetlerine mahsus icra takibi Kazan Asliye Hukuk Mahkemesi nin 11.04.2003 T. ve 2003/36-22 D.İş sayılı ihtiyati haciz kararı ile başlatılmıştır. İİK nun 50. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken HUMK nun 12. maddesi gereğince ihtiyati haciz kararını veren mahkemenin bulunduğu yer icra dairesi de yetkilidir. Mercii gerekçesinden de anlaşılacağı üzere anılan ihtiyati haciz kararına yetki ve esas yönünden itiraz edilmiştir. Hal böyle olunca söz konusu itirazla ilgili verilecek mahkeme kararının "bekletici sorun" yapılarak sonucuna göre borçlunun yetki ve esasla ilgili itirazları konusunda bir karar verilmesi gerekli iken ihtiyati haciz kararına mahkemesinde itiraz edildiğinden bahisle yetki itirazının kabulüne karar verilmesi isabetsizdir." P.S: Kararlar, Av. Talih Uyar, İcra ve İflas Kanunu Şerhi, Cilt 3 ten alınmıştır. Sonradan eklenen not: Sayın Ömeroğlu, işbu mesajımı eklerken 5 no'lu mesajınızı görmemiştim; lakin cevap mesajın içinde oldu sanırım Saygılarımla... |
05-07-2010, 15:13 | #7 | |||||||||||||||||||||||
|
|
05-07-2010, 15:20 | #8 | |||||||||||||||||||
|
Sn. Hades;
'88 tarihli kararda mantık hatası olduğunu ve 2004/12-260 E. sayılı karardan sonra hükmünün kalmadığını düşünüyorum:
Saygılarımla... |
05-07-2010, 15:23 | #9 | |||||||||||||||||||||||
|
Sunduğum 2. kararda borçlunun ihtiyati haciz kararına itirazını takipten önce mi sonra mı yaptığı belli değil (diye düşünüyorum ); çelişkili olmayabilir Saygılarımla... |
05-07-2010, 15:24 | #10 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Memnuniyetle
Zaten neredeyse tamamını eklemişim |
05-07-2010, 15:25 | #11 |
|
Sayın Ömeroğlu ben bu görüşümü temyiz şartlarından hukuki yarar şartına dayandırıyorum.Ortada bir ihtiyati haciz kararı yok ise bu ihtiyati haciz kararına dayanarak yetki itirazınız reddeden mahkeme kararının artık (yargılam giderlerini ayrı tutuyorum)bir hükmü olmadığına göre yeniden ödeme emri gönderilmesi üzerine açılan yetki itirazı davasında artık bu kez mahkeme ihtiyati haciz kararına dayanamayacaktır.
Dolayısıyla mahkemesinden kalıdırılmış olan ihtiyati haciz kararına dayanan icra mahkemesi kararınında dersdestlik ve kesin hüküm itirazına dayanak olamaz diyorum. |
05-07-2010, 15:32 | #12 |
|
Derdestlik ve kesin hüküm konusunda diğer meslektaşlar ne düşünür bilemem ama,ben bu kararı temyizin eklenen Yargıtay kararları da düşünüldüğünde bir zorunluluk olduğunu düşünüyorum.Zira temyiz edilip bozulmadığı takdirde,aslında HUMK 12.maddesi nedeniyle yetkili olduğundan da söz edilemeyecek icra dairesi bu hatalı kararla yetki kazanmış ve alacaklı yetkisiz icra dairesinde takibe devam imkanı kazanmış oluyor.
|
05-07-2010, 15:37 | #13 | |||||||||||||||||||||||
|
Umarım öyle olmuştur Sayın Karabulut Sayın Ömeroğlu nun somut olayında benim fikirlerim, uygulama ile örtüşmediğinden cevaplarımda kendisine yardımcı olabileceğini düşündüğüm şeylerle karşısına çıkması muhtemel taşları yazmaya çalıştım Teşekkürler... Saygılarımla... |
05-07-2010, 15:39 | #14 | |||||||||||||||||||||||
|
|
05-07-2010, 15:57 | #15 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Ömeroğlu, Benim şahsi kanaatim de "bekletici mesele" yapılması gerektiği yönünde; çünkü diğer hukuki gerekçeleri bir tarafa ihtiyati haciz kararını tebliğe çıkarıp (bazen hiç çıkarmayıp ) borçlunun tebellüğüne kadar geçecek sürede asıl takibe zaten geçilmiş olması neredeyse %100 yaşanılan durumdur. 88 tarihli kararda olduğu gibi bunun aksinin kabulü halinde keyfi olarak nitelendirebileceğimiz yeni bir yetki kuralı ihdas etmiş olacağız Diğer taraftan ben karşıma çıkabilecek menfi şeyleri bilmek isterim ;sizin de hukuki platformdaki hareket tarzınızı az çok bildiğimden eklediğim kararları ve gerekçelerini dayandırdıkları hususları bilmenizde fayda olduğunu düşündüm. Uygulamanın yönünün hukuki olmadığını düşündüğümüzde değiştirebilmemizi sağlayacak olan ancak işbu yönü ve gerekçelerini bilmektir (diye düşünüyorum ) Sayın Karabulut a da belirttiğim üzere (yukarıda belirttiğim husustan başkaca ayrıntılara ilişkin) benim somut olaya ilişkin hukuki görüşüm farklı ve aslında ilk mesajımda belirttiğim Yargıtayın görüşüne katılmadığım noktalardan başlıyor Temyizinizi gönül rahatlığıyla yapmanızı ve sonucunu bizimle de paylaşmanızı rica ediyorum. Saygılarımla... |
06-07-2010, 09:37 | #16 | |||||||||||||||||||||||
|
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Sebepsiz Zenginleşme Davası İle Konulan İhtiyati Tedbirin Sonra Konulmuş Hacze Etkisi | canaz | Meslektaşların Soruları | 3 | 20-06-2010 20:16 |
İhtiyati Hacze İtiraz-Rehin | Kemosabe | Meslektaşların Soruları | 1 | 24-03-2010 17:57 |
İtirazın iptali davası ve yetki itirazı karmaşası. | judgeee | Meslektaşların Soruları | 3 | 23-10-2009 08:32 |
ilama dayalı takip - hacze iştirakte usül | Aybüke Kağan | Meslektaşların Soruları | 0 | 07-10-2008 17:41 |
İhtiyati Haczi İcrai Hacze Çevirmek | foryl | Meslektaşların Soruları | 1 | 05-01-2006 20:11 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |