19-06-2008, 11:32 | #1 |
|
Boşanma genetik bir şey mi?
Bu konuda istatiki bir araştırma var mı, veya bir ailede boşanmanın olması aynı ailede başka birinin boşanmasının kusurunun tayininde dikkate alındığına ilişkin bir yargıtay kararı var mı? Yapılan istatistikler hep en çok boşanma nerelerde var şeklindedir. Bu aynı zamanda boşanmanın genetik olduğuna kanıt oluşturmayacak mıdır? Örneğin; Yedi bölgemiz içinde en çok boşanma olayının egede olmasının nedenifarklı kültürlerinin karışımına bağlı olduğu söylenebilir mi? Boşanmada ikinci sıraya sahip olan İstanbul için kozmopolit bir yapıya sahip olduğu herkes için bir bilinen gerçektir. Ancak Ege bölgesi yerleşik ve devamlı kültürü ile nasıl oluyor da boşanmada ilk sıralarda yer alıyor? Ya boşanma burada kültürün bir parçası, ya da egeliler genetik olarak boşanıyorlar.
Dünyada da boşanma konusunda belirlenen ilkelerin boşanma yasağından boşanma serbestliğine doğru gitmesinin nedeni kültürlerin karışması olduğu düşüncesindeyim. Ancak bununla beraber bazı toplumların yaşayış biçimleri nedeniyle boşanma durumu genetik bir yapıya ulaşmıştır. Örneğin; Ege bölgesi turistik bir yerdir ve bura halkı ya otelci ya da turizme hitap eden başka işlerle meşgul olmaktadır. Bunun sonucunda da çalışma hayatındaki kısa süreli ilişkiler, bura halkını uzun süreli dostluk diyebileceğimiz evlilik türü ilişkiye, kapalı kalmaktadır. Ancak sadece bir yöre halkını bu konuda suçlarsak haksızlık etmiş oluruz gibi. Bununla birlikte sorumuza dönecek olursak: Bazı aile bireylerinde boşanmanın sık görülmesine karşılık bazı ailelerde boşanmanın az görülmesinin nedeni ne olabilir? Ben bunun genetik olduğu düşüncesindeyim, ya siz? |
19-06-2008, 22:20 | #2 |
|
genetikle alakasız olduğunu düşünüyorum.bir kısım insan oldukca cesaretli davranıp ''artık sevmiorm''demeyi tercih edip boşanıyor..tabi bu sevmiyorum genelde karşısdakinin yüzüne söylenmez davranışlara yansır...evlilik belki de ne kadar harika bir şey ise o kadar da yanlış bir şey..insanın uzun seneler aynı kişiyi sevmesini beklemek oldukca bencilce..tabi artık sevmiyorum diyerek boşanmak da çocuk olsa dahi oldukca kalender bi davranış..kimsenin kimseyi yanıltmaya hissetmediği şeyler yaşatmaya hakkı olmadığını düşünüyorum..ne yazık ki türk toplumu olarak teyit edilmeyecek her davranışı yapıyoruz ardından yaptığımız yanlışlar ortaya çıkıp karşı tarafca da sineye çekilmediği takdirde boşanma sözkonusu oluyor...o kadar çok ki çevremizde boşanan çift..maalesef genelde sıkılmışlık ve arkasından gelen aldatma neden oluyor..belki de açlıkk..ya da doğrusu doyumsuzluk..doğru kelime kişiye göre değişiyor..genetik demek sanırım sütten çıktım ak kaşığım demek gibi
|
19-06-2008, 23:22 | #3 |
|
Sorunuzun cevabını aslında kendiniz vermişsiniz. Açıklamalarınız neticesinde boşanmanın nedenini genetik faktöre bağlamanızı doğrusu anlayamadım. Boşanmaya dair yapılan istatistiklerin ‘ En çok boşanmalar nerelerde görülür?’ sorusu bile sebebin sosyo-ekonomik faktörlere bağlandığının bir göstergesi değil midir. Toplumsal bir olgu olan boşanmanın nedeni genlerden ziyade çevresel faktörlere dayanmaktadır. ( İklim, kültür, kadının ekonomik özgürlüğünü kazanması, aile ,arkadaş grupları, Internet vs.) Kuşkusuz boşanma eğer kişilik uyuşmazlıklarından kaynaklanıyorsa genlerin etkisinden söz etmemek mümkün değildir. Yalnız bu bile yeterli değildir salt nedeni genlere bağlamak için. Zira kişiliğin oluşmasında genlerin rolünün etkisinin ne kadar olduğuna ilişkin bir yargıya henüz varılamamıştır. Hatta ve hatta son yapılan araştırmalar, kişiliğin oluşmasında çevresel faktörlerin etkisinin daha fazla olduğu yönündedir.
|
20-06-2008, 09:57 | #4 | |||||||||||||||||||||||
|
Aynen katılıyorum. Özellikle Sayın Ekşi' nin "boşanmaların genelde Ege ve İstanbul gibi yerleşim bölgelerinde daha fazla olduğu" tespiti de oldukça yerinde diye düşünüyorum. Sebebi de yine bahsedildiği gibi, bende kadınların özellikle iş hayatındaki aktif rolü, ekonomik bağımsızlıkları ve diğer bir ifade ile kendi ayaklarının üzerinde durmasına bağlıyorum. Ekonomik kaynakların büyük bir bölümünün erkek eğemenliğinde/tasarrufunda olması sebebi ile şehir hayatına entegre olamamış (ekonomik anlamda), iş hayatında varlığını gösterememiş ve hiç bir sosyal güvencesi olmayan kadın, doğal olarak erkeğe tabi kalmaktadır. Bu da beraberinde evliliği zorunlu sebeplerle devam ettirme anlamına gelir ki katılımcılar da bunu gayet güzel açıklamışlar. Tabi, genleriyle oynanmış sebze ve meyvelerle beslenen insanoğlunun zamanla metabolizmasının bozulmuş olabileceği varsayımını katmazsak... |
20-06-2008, 10:02 | #5 | |||||||||||||||||||||||
|
çok güzel |
20-06-2008, 12:27 | #6 |
|
Sorum anlaşılmamış olacak ki; yanıt vermek yerine yazdıklarımı sorguluyorsunuz
Bir boşanma davasında boşanan kadın veya erkek olsun, diğer karşı tarafın ailesini göstererek " bunların bütün sülalesi boşanmış, boşanmayan tek kişi dahi yok" derse bu boşanma davasında genetik faktör kusura kanıt oluşturur mu? Daha doğrusu bu kültürel bir sorun mu olacaktır(kültürler arası çatışma), yoksa (ayıplı mal gibi) "ben bu kişinin genlerini nerden bileyim" mi denecektir. Bu soruyu sormamdaki nedenim: bazı kişiler "bizim ailemizde hiç boşanma olayı yok" deyip boşanma olayına kötü gözle bakar, boşanan kişileri de ayıplar. Bazıları da gerçekten bakıyorsunuz annesi,babası,kardeşleri, yiğenleri vs. bakıyorsunuz ki hep boşanmışlar. |
20-06-2008, 17:58 | #7 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Ekşi; kendi adıma söylüyorum, bölgesi, yöresi ve miktarı ne olursa olsun boşanmaların temelinde genetik yapının olamayacağını (en azından şimdilik böyle bir iddianın ileri sürülemeyeceğini) düşündüğümü ve mesajınızı gayet iyi anlamış olduğumu... Saygılarımla. |
20-06-2008, 18:16 | #8 |
|
mrb boşanmada genetik bir faktörün varlığını düşünmüyorum.boşanma toplumsal bir olgu ve kişilerin aile içerisindeki etkileşimi sebebi ile bir ailede boşanan kişilerin fazlalığı bundan kaynaklanıyor.
aynı soydan gelen farklı aile gruplarında farklı durumların varlığı da bundan kaynaklanıyor bana göre saygılar |
20-06-2008, 20:02 | #9 |
|
Boşanma öğrenilen ya da içgüdüsel bir davranış değildir ki bir davranış bile değildir. Bu nedenle genetik olduğunu düşünmüyorum. Açıkçası bu fikir bana fazla fantastik geldi ve genellikle gazetelerde her gün çıkan nerde ve kim tarafından yapıldığı belli olmayan, ertesi gün kendini yalanlayan araştırmaları hatırlattı
Saygılar... |
21-06-2008, 12:29 | #10 |
|
Boşanmış ailelerin çocukları genelde sorun dolu bir ortamda yetişiyor.En dikkatli ve en duyarlı anne-baba bile ayrıldıklarında geri de nasıl bi tablo bıraktıklarını bilmiyorlar...
Çocuk aileden huzur ortamı görmüyor ki,kendisi huzur ortamı oluşturabilsin... Ben çocuklarda da suç görmüyorum aslında,yetiştikleri ortamda ne gördülerse onu yaşıyorlar kendi hayatlarında... Sorunlu demeyelim de,huzursuz insanlar oluyorlar belki de. Bu yüzden boşanma nesilden nesile sosyal sebepler sayesinde atlıyor,boşanma geni diye bir şey olduğunu hiç sanmıyorum |
26-06-2008, 17:22 | #11 |
|
genetikle herhangi bir bağlantısı olduğunu düşünmüyorum, ama aile ve yakın çevre içindeki uyuşmazlıklar, boşanmalar ve sonrasındaki zor süreç, kişinin psikolojisini derinden etkilemiş ve aile/evlilik kavramlarına bakış açısını değiştirmiş olabilir.. bu da kendi evliliğinde olumsuz paradigmalara sahip olmasını, ne bileyim geçimsiz, tahammülsüz olmasını sağlayabilir..bu da boşanmaları tetikler bence.
|
28-06-2008, 08:45 | #12 |
|
selam
genelde tv programlarında birtakım uzmanlar ebeveynleri hareketlerine dikkat etmeleri konusunda uyarırlar, çünkü çocuklar anne ve babalarını örnek alarak büyür. Bence boşanma ilk olarak buna dayanıyor. Bir başkası ise batıda daha yaygın denilmiş o zaman ikinci faktörde gelenek ve görenekler ki bu yüzden doğuda töre cinayetleri dediğimiz olaylara sebebeiyet verebiliyor. |
11-07-2008, 14:53 | #13 |
|
.Yağmur oldum, paranoyak oldum
Canım sıkıldı, bir votka içtim Deniz kıyılarında ağlama noktalarını ben seçtim Hiç değmedi gözlerim yaşlarına Sabahı polis korkusuyla aydım Durdum yaslandım bir iş ilânına Bin kere evlendim ben bu Hayat’la Bir kere adam gibi boşanamadım Telef oldum, uzun bir şiirde Baktım hiçbir naneye yaramıyor Yaranamıyor gönlüm bu sulara Deniz eskisi bir göl oldum Adım ummandan uzak...belki çöl oldum A.Erhan |
14-07-2008, 17:39 | #14 |
|
Evlenmenin bir suç olduğunu düşünmek gerekirse, boşanma cezada tahliye olma anlamına da gelebilecektir (Adem ile Havva'nın yasak elma yemesi gibi, evlenmeyi suç sayan bir görüş de var, bunu benim soruma karşılık evlenmek genetik bir şey mi diye soran soruya da yanıt olsun diye yazdım))
|
14-07-2008, 22:37 | #15 | |||||||||||||||||||||||
|
Suç ve ceza şahsidir Boşanmanın şahsiliği gibi. Bu savınızın kabul edilebilir olması olanaklı görünmüyor, aksi halde, bir başka forumda açılan doğuştan suçluluk kavramı gibi, ceza hukukunda da suçluluğun sari/bulaşıcı, ama genlerle ama kültürel olarak ataerkil olduğu ileri sürülebilir ki, katılmak şüphesiz mümkün değil Çok çok, psikolojik olarak, kolaylaştırıcı, cesaret verici yahut cesaret kırıcı, caydırıcı olduğu öykülerinden söz edilebilir belki... Saygılarımla... |
30-08-2008, 00:30 | #16 | |||||||||||||||||||||||
|
|
03-09-2008, 10:32 | #17 |
|
boşanma genetik faktörlerle ilgili değildir, ancak şöyle bir varsayımda bulunulabilir:
boşanma toplumumuzda genellikle kötü bir olay olarak görüldüğü için en son çare olarak kabul edilir.Mesela tutucu bir ailede boşanmanın gerçekleşebilmesi için ya eşin karısına çok ağır şiddet uygulaması, kumar, aldatma vs olması gerekir.Daha modern ailelerde ise artık kişiyi sevmemek bile boşanma nedeni olabilir ki bu neden evliliklerin çoğunun bir gün sonlanacağının işaretidir.Böyle bir bakış açısına sahip bir ailede boşanmanın görülmesi daha yaygın olacaktır. sonuç olarak genetik olamamakla birlikte ailenin hayat görüşünün bu olay üzerinde rol oynadığı söylenebilir. |
07-09-2008, 05:43 | #18 |
|
Boşanma elbette ki genetik değildir. Sn Ekin Ekşi nin ben de yanlış anlaşıldığını düşünüyorum. Genetik olmasa da bence bir boşanma davasında bu şekilde bir savunma yapılabilir.
Nedenine gelince muhataplardan birisinin eğer ailesinde sık yaşanan boşanma olayları varsa hakimin takdirine bırakılmak kaydı ile söylenebilir. Kaldı ki boşanma suç teşkil etmesede aynı ailede görülme sıklığı fazla ise bu bence ailenin normal sınırlar içinde yetişmediği ve toplumdan biraz da olsa farklı yaşadığı ve aileye dışardan katılan herkesten de aynı beklenti içerisine girdikleri konusunda güzel bir örnektir. Bir diğer konu ise taraflar haricinde diğer kardeşlerin eski boşanmalarının konu edilmesi velayet davasında da kullanılır. Çünkü bakılması gereken çocukların aile bütünlüğüne ne kadar uygun olduğuna dair de iyi bir göstergedir. Farzedelim çekişmeli bir boşanma davası ve velayet davası devam ediyor.Her iki tarafta maddi olarak ve eğitim açısından uygun durumda. Ruhsal bir problemleride yok. Bu durumda ben avukat olsam aile yapısını inceler ve eski boşanmaları ve boşanmalardan dolayı velayetle bakılan çocukları incelerdim. Örneğin babanın maddi durumu daha iyi , büyük kentte yaşıyor ve maddi tüm imkanları sağlayabilir. Ama aynı zamanda bir boşanma davası daha yaşamış ve annede velayeti olan bir çocuğu daha var. Ortak çocuğa aileye dair evde bulunan diğer hanımların bakacağını öne sürüyorsa bu hanımların da daha önce boşanmış mı, bu boşanmaya dair çocukları var mı, nerde bakılıyor, yeni evliliğinde ortak çocuğu var mı, hatta yeni eşinin bakmakla yükümlü olduğu ve eski evliliğinden başkaca çocukjları var mı kesinlikle sorulmalı ve bu eski boşanmalar aile yapısına çok güzel örnekler teşkil edeceğinden kullanılmalıdır. Ama bahsi geçen soruların çok dikkatli ve nezaket içeren bir tarzda sorulmasından yanayım.Çünkü o an ki taraflar haricinde konu ile hiç alakalı olmayan insanların da özel hayatına saygılı olmak gerektiğini düşünüyorum. Aile yapısına ait genel düşünceleri anne ve babanın verdiği kanaatindeyim.Tamamı olmasada bakış açısını yine aileler belirler. Örnek atasözleri; 1-Armut dibine düşer. 2-Soydur çeker. 3-O bulur başı sarıklı, ben bulurum ayağı kelikli. 4-Kenarına bak bezini al, anasına bak kızını al ..gibi |
07-09-2008, 22:05 | #19 |
|
Sn. Nur Deniz Hanım; konuya yaklaşımınız olması gereken yönünde ve size katılıyorum. Şu bilgileri verirsem belki konuyu aydınlatmış olurum: Türkiye'deki boşanma nedenleri kusura dayalı değil, buna rağmen yargıçlarımız sosyal inceleme raporu istemekte ve bunu gerekli görmektedir. En çok boşanma nedeni oranı yanlış değilse, %90 ile şiddetli geçimsizlik. Diğer nedenler yasada olmasına rağmen daha az. Anlaşmalı boşanmanın en çok görüldüğü zamanlar savaş yılları ve bu neden de şiddetli geçimsizlik içinde yer alıyor. Kadında ve erkekte çok eşliliğin olduğu ataerkil veya anaerkil ülkeler olmakla birlikte tek eşliliğin olduğu ülkeler de vardır. Çok eşlilik ile birlikte eşten boşanmayan ülkeler de vardır. Bununla birlikte, boşanma kavramını kağıt üzerinde algılayan ülkeler ile söz ile boşanmanın gerçekleştiği ülkeler de var.
Boşanma genetik olmayabilir, belki sosyal psikolojik boyutu da vardır. Sosyal boyutuna örnek; sürekli yer değiştiren insanların olması ve yerleşik düzende olan insanların yaşam koşulları.Ticari hayat da bunu etkileyecektir. Psikolojik boyutuna örnek; kadının hiç erkek kardeşi olmaması, erkeğin de hiç kız kardeşi olmaması gibi. İsim vermek istemiyorum. Çok ünlü birinin boşandıktan sonra çıkan haberlerde erkeklerden anlamadığı için boşandı şeklinde yorumlanmıştı. Boşandıktan sonra başka bir erkekle beraberdi. Kimisi buna seviye farkı da dedi. Onlara göre kadın aşağı tabakadandı. Ancak ne olursa olsun bir evlilik vardı ortada. Sorun nerede idi? Kusur mu aranmalı idi? Yoksa şiddetli geçimsizlik mi denmeli idi? Kadın toplumda güçsüz bir varlık olduğu için boşanmaya hakkı yok muydu? Siz bir hemşiresiniz ve sağlık sektöründe doktorlar erkek olmalı kadınlar hemşire olmalı diye bir kanaat var bildiğim kadarıyla. Bu bile rolleri belirleyenlerin erkekler olduğunu göstermiyor mu? Oysa ki bayanların çoğu kendi gibi hemcinsi bayan doktor görmek istiyor karşısında. Enpati meselesi. |
11-09-2008, 11:29 | #20 |
|
Ben anlamadım ki, hiç. Boşanma geni diye bir şey mi bulunmuş?
|
11-09-2008, 12:00 | #21 | |||||||||||||||||||||||
|
"Boşanma geni" en az Superman kadar gerçek. |
11-09-2008, 17:07 | #22 | |||||||||||||||||||
|
E, tamam o zaman. Niye tartışalım ki |
11-09-2008, 17:22 | #23 | |||||||||||||||||||||||
|
sayın atahunun dediklerine katılıyorum.gercekten de kadının maddi anlamda özgürlügünü kazanamamıs olması onu erkege baglamaktadır ve bazı şeyleri alttan almasına yol açabilmektedir.. bu da evliliği zorunlu kılmaktan başka seçenek de bırakmamaktadır.. tabi ki belirtmek gerekirse boşanmayı en fazla tetikleyen cevresel faktörler denilebilir..fakat daha derine inilip bakıldıgında şu cümle ön plana çıkmaktadır.. ''ya elalem ne der'' işte bu cümlenin aile mensupları üzerindeki üstün etkisi bazı konularda daha net sonuçlar doğurmaya yetiyor... |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
şiddetli geçimsizlik nedeni ile açılan boşanma davasının anlaşmalı boşanma olması? | caner87 | Meslektaşların Soruları | 9 | 23-03-2008 23:01 |
Hukuk genetik manipülasyonlara ne kadar hazır? | Hekimbaşı | Hasta Hakları Çalışma Grubu | 0 | 08-03-2007 17:08 |
Adli Biyoloji Adli Genetik ve Gen Hukuku Derneği (ABGEDER) | Av.Ali Osman Özdilek | Hukuk Haberleri | 2 | 30-09-2006 22:44 |
Genetik Kaynaklarımızın Korunması Milli Bir Davadır. | Av.Ali Osman Ozdilek | Hukuk Sohbetleri | 0 | 07-05-2003 06:58 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |