|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
08-11-2007, 11:12 | #1 |
|
Tahliye Davası
Herkese İyi günler. Soracağım soru ile ilgili daha önceki forumları okudum. Fakat olayımla tam uyuşmadığı için net bir görüşe sahip olamadım. Bu yüzden bu soruyu sormak durumunda kaldım.
Müvekkil yeni bir dükkan satın almış. Dükkanın eski sahibi ile A şahsı arasında kira sözleşmesi var. A şahsı da çalıştırdığı dükkanı başka şahsa B’ye devretmiş(satmış.) Dükkanın eski sahibi bu duruma ses çıkarmamış ve B şahsından birkaç ay kira almış. Müvekkil adına dükkanı satın aldıktan sonra 1ay içinde hem A ya hem de B ye ihtiyaç sebebiyle boşaltmalarını ihtar ettik. 6 ay süre doldu. Şimdi tahliye davası açacağız. Sorum şu: Davayı A ya mı yoksa B ye mi açacağız. Bu konuda farklı görüşler var. Kiranın devri veya alt kira durumuna göre değişiyor. Amam bana net bilgiler verebilecek arkadaşlar yardım ederlerse sevinirim. Çünkü Karşı tarafın vekilleri var. Ve haklı durumda iken ne zaman kaybetmek ne de vekalet ücreti ödemek istemiyoruz. Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler… |
08-11-2007, 18:23 | #2 | |||||||||||||||||||||||
|
|
08-11-2007, 18:35 | #3 |
|
1. Kira sözleşmesinde devri yasaklayıcı bir hüküm yoksa veya olsa dahi kiralayanın açık veya zimni muvafakati varsa , somut olyada olduğu gibi kira paralarını devir alandan alarak devre zımni izin verdiğini göstermişse kiracı devreden çıkar onun yerine yeni kiracı geçer. Bu halde kiralayanın muhatabı yeni kiracı olur , husumet yeni kiracıya yöneltilir.
2. Kiralayanın kiracı tarafından başkasına kiraya verilmesi (alt kira ) durumunda , kiralayan ile alt kiracı arasında bir sözleşme ilişkisi mevcut değildir. Kiralayanın muhatabı asıl kiracıdır. Dava asıl kiracı aleyhine açılır. Fakat alınan tahliye kararı alt kiracıya da uygulanır. KAYNAK : Hasan ERDOĞAN, Tahliye Davaları 2002 sH: 146 3. Somut olayda , alt kira durumunun bulunmadığı devir olayının olduğu anlamı çıkmaktadır.Kiralayan devir alandan kira parasını tahsil etmek suretiyle bu devire muvafakat ettiğini göstermiştir. Davanın devir alan aleyhine açılması gerektiğini düşünüyorum. Saygılarımla. 1. Özü : Kiralanan kiralayanın açık veya zımni muvafakatı ile bir başkasına devredilmişse artık kiracı devralan şahıs olduğundan tahliye davasının onun aleyhine açılması gerekir. ( 6.HD. 15.011996 T. E.127771 yazılmış e.numarasında yazım hatası olabilir. K. 90 ,Özet halinde Celal Erdoğan , Tahliye ve kira Tespit Davaları 2000 sh: 214) 2. T.C. YARGITAY 6. HUKUK DAİRESİ E. 1988/17668 K. 1989/635 T. 23.1.1989 DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : Dava, taahhüt nedeniyle kiralananın tahliyesi isteminden ibarettir. Mahkeme davayı reddetmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Davacı vekili müvekkili ile davalı A.K. arasında tanzim edilen 10/01/1987 tanzim tarihli taahhütname ile kiralananın Şubat 1987 sonunda tahliye edileceğinin kabul edildiğini, buna rağmen tahliyenin vaki olmadığını iddia ederek iş bu davayı açmıştır. Davalı vekili müvekkilinin dava konusu yerde kiracı olmadığını, 16 yıldan beri burayı T.B. adlı şahsın kiracı olarak kullandığını, husumetin kendisine yöneltilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir. Uyuşmazlık konusu yapılan husus kiracının taahhüt veren şahsın mı yoksa T.B. adlı kişi mi olduğunun saptanması ile ilgilidir. İşyerinin vergi kaydının T.B. adına olması kiracının bu şahıs bulunduğunun kesin kanıtı değildir. Evvelce kiracı bulunan şahsın sonradan başkasına devir ve ciro yapması nedeni ile o şahsın bilahare vergi mükellefi olması mümkündür. Öncelikle kira paralarının kimin tarafından ödendiğinin saptanması için taraflara gösterdikleri tanıkların tekrar dinlenmesi, kira paraları davalı A.K. tarafından davacıya ödeniyorsa onun kiracı olduğunun kabulü ile kiralananın tahliyesine karar verilmesi, aksi halde davanın reddi gerekirken noksan inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olduğundan bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyize itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23/01/1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. |
09-11-2007, 09:31 | #4 |
|
Yanıtınız için teşekkür ederim... Benim için aydınlatıcı oldu
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Tahliye Davası | SERHAT DOĞAN | Meslektaşların Soruları | 8 | 23-03-2011 15:50 |
Tahliye davası | Avukat Sibel Sayın | Meslektaşların Soruları | 6 | 03-02-2010 23:09 |
tahliye davası | onur lengerli | Meslektaşların Soruları | 3 | 24-09-2007 15:04 |
Tahliye Davası | olcsvl | Meslektaşların Soruları | 3 | 27-03-2007 13:42 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |