|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
08-02-2004, 14:36 | #1 |
|
Süreli Vekalet Sona Erdiği Halde Müvekkil Kayıp İse..?
Bir olay ve bir soru:
A, avukat B' ye süreli bir avukat vekaletnamesi verir. Avukat davalara girer. Süre dolmadan önce bir ceza davası nedeniyle müvekkil kayıp (kaçak) duruma düşer. Avukat bir türlü müvekkiline ulaşamaz. Vekalet süresi dolar. Devam eden davalara avukat girer.. Devam eden davalar dışında müvekkilinin borçlu olduğundan bahisle icra takipleri müvekkilin ikametgahının olduğu muhtarlığa tebliğ edilir, bu tebligat müvekkilinin eşi tarafından avukata ulaştırılır. İtiraz süresi henüz dolmamıştır. Müvekkilin eşi kayyum atanmasına karşıdır!! Avukat takibe eski vekaletnameyi ekeleyerek itiraz eder. Avukatın itirazı geçerli midir? Vekaletsiz iş görme düşünülebilir mi? Yorumlarınızı bekliyorum. Saygılarımla. |
16-02-2004, 14:13 | #2 |
|
Değerli Meslektaşım Tikici'ye
Böylesi ilginç bir konuda yanıt olabilir mi düşüncesi ile bir süre bekledim. Forum Alanına Sn Tikici dışında böyle bir soru gelse sanırım önce Sn Tikici bir yanıt yazar idi diyede düşündüm... Öncelikle olayın Borçlar Yasası vekalet ilişkisi ve ayrıca Avukatlık Yasası ve Meslek Kuralları açısından incelenmesi gerekir. "Müvekkil" böyle bir tebligatın ulaşması olasılığına karşı önceden avukatına bir yetki vermişmidir? Kaçak olan müvekkil hakkında devam eden ceza davası hangi aşamadadır? Ceza davası kesinleşip müvekkil mahkum olmuş mudur? Kayyum atanması hangi olaya ilişkin ve hangi amaçla istenmektedir ? Eski vekaletname ile itiraz sadece ödeme emrine ilişkin bir itirazı mı kapsamaktadır? Kayyum atanmasına ilişkin bir itiraz söz konusumudur? |
20-02-2004, 11:32 | #3 |
|
Katkı
Merhaba arkadaşlar,
11. HD. E. 1990/6404K. 1990/6831T. 23.10.1990 “ ... Dava dilekçesine ekli olarak davacı vekilinin ibraz ettiği vekaletnamede davacı vekiline 31.10.1986 tarihine kadar vekalet yetkisi verildiği görülmüştür. Dava ise 9.12.1988 tarihinde açılmıştır. Mahkemece, davacı vekili tarafından ibraz olunan vekaletnamedeki tarihe göre, davacı vekilini yetkisini sona erip ermediği tartılışıp davacı vekilini vekaletnamedeki tarihe göre yetkisinin sona erdiği sonucuna varıldığı takdirde yeniden ve usulüne uygun yetkiyi içeren vekaletname istenilerek davaya devam edilmek gerekirken yazılı şeklide hüküm tesisi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.” |
22-02-2004, 15:14 | #4 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Hayır! Böyle bir bilgi yoktur.Yetkilendirme yapılmamıştır.
Ceza davası gıyabi tutuklama kararına bağlı olarak devam etmektedir. İfadesi henüz alınamamıştır. Çok sanıklı bir davadır. Müvekkil yakalandığı an kuvvetle muhtemel tutuklanacaktır.
İcra takibindeki alacak konusu malvarlığı ile alakalı olduğundan, kanuni temsilci sıfatıyla hareket etmek, avukata vekalet vermek, mevcut şirketlerinin hissedarlık haklarının kullanımı ve takibi vs. gibi iş ve işlemler için kayyum atanmasını istemek mümkündür. Bu manada yer almıştır.
Evet! Sadece borcumuz yoktur şeklindedir. İlamsız takip olduğundan hakkın varlığı yada yokluğunun yargılama neticesinde belli olması ve süreye bağlı hakkın kaybolmaması için bu yönde bir itiraz düşünülmüştür. Hakkın varlığı yönünde tevsik edici bir belge ödeme emrinde yer almadığından, doğrudan itiraz makul bulunmuştur.
Bu yönde bir girişime müvekkilin eşi onay vermemiştir. Avukat ise bu konuda kendiliğinden işlem yapmayı uygun bulmamıştır. İtiraz üzerine zaman kazanıp gerektiğinde bu yolu kullanmayı düşünmektedir. Teşekkür ederim. Saygı ve selamlarımla. |
22-02-2004, 15:17 | #5 |
|
Sayın Metin! Katkınız için teşekkür ederim. Ancak bu layda müvekkil kayıptır. Süre verilse bile ulaşmak mümkün değildir. Gaiplik kararı çıkartmayı icap ettiren bir halde şu an için mümkün değildir. (Süre gibi)
Biraz daha katkı lütfen! Saygılarımla. |
22-03-2004, 11:04 | #6 |
|
özel gayret - yasal sorumluluk
Sayın Tikici,
Öncelikle durumun avukatın "özel gayretini" gerektirdiğini düşünmüyorum. Meğer ki vekilin ilişkinin devamında özel bir yararı olsun. Bu takdirde de avukat yasaya aykırılığı göze almış demektir. Müvekkilin iradesiyle vekalet "süreyle" sınırlanmıştır. Vekaletsiz iş görme; bazen mümkün (... celse arasında vekaletimi ibraz edeceğim,gibi), ancak kanımca olayda uygulanma olanağı yok. |
23-03-2004, 09:51 | #7 |
|
Tşk.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Vekilin müvekkil adına iş sözleşmesini feshi | Av.Ahmet Esat Beyaz | Meslektaşların Soruları | 2 | 06-12-2012 14:53 |
belirsiz süreli iş akdini belirli süreli hale getirmek | kckr | İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Çalışma Grubu | 8 | 26-07-2009 01:01 |
Müvekkil,avukatlık Ücretini Gaspederse... | Av. Şehper Ferda DEMİREL | Meslektaşların Soruları | 9 | 03-07-2007 14:53 |
Vekalet görevinin sona ermesi ve avukata veraset ilamı çıkarılması için görev verilme | Av. Muzaffer ERDOĞAN | Hukuk Sohbetleri | 3 | 01-08-2006 11:50 |
X-ray Cihazları Ve Müvekkil Avukat Mahremiyeti | turbo | Meslektaşların Soruları | 8 | 11-09-2005 23:51 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |