|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
09-03-2009, 17:44 | #1 |
|
İptal Davasin Davali Taraf
Selam ve saygılar;
öğretmen olan müvekkile, okula bir gün gelmediği gerekçesi ile aylıktan kesme cazası verilmiştir. biz bu kararın iptali için idare mahkemesinde dava açmayı düşünmekteyiz. yanlız (bilmem gerektiği halde aklıma bir türlü gelmiyor ve araştırmama rağmen bulamadım ) davalı taraf olarak okul müdürlüğünü mü yoksa ilçe milli eğitim müdürlüğünü mü göstermem gerkektiğine karar veremedim. yardımcı olacak arkadaşlara şimdiden teşekkürler. |
09-03-2009, 22:04 | #2 |
|
Okul müdürünün tüzel kişiliği yoktur. Bu sebeple davanızı aşağıdaki karar göre bulunduğunuz yerin durumuna göre ya Miil Eğitim Müdürlüğü'ne ya da Bakanlığıa açmanız gerekcektir.
-------------------------------------------------------------------------------- T.C. YARGITAY 11.Hukuk Dairesi Esas: 2004/10307 Karar: 2005/6763 Karar Tarihi: 27.06.2005 ÖZET: Dava dilekçesi ve duruşma gününün Akhisar'da hazine avukatı varsa, Milli Eğitim Bakanlığına; yok ise milli eğitim müdürlüğüne tebliği ile usulünce taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilmesi gerekir. (818 S. K. m. 33) Dava: Taraflar arasında görülen davada Akhisar Sulh Hukuk Mahkemesi'nce verilen 29.01.2004 tarih ve 2003/238-2004/118 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı temsilcisi tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Salih Ç. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Karar: Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı arasında, okul çalışanlarının maaşlarının ödenmesine aracılık konusunda 24.09.1999 tarihli protokol ve eki taahhütnamenin imzalandığını, 4 yılın sonundan 3 ay önce taraflardan herhangi biri fesih ihbarında bulunmadığı sürece otomatik olarak 4 yıl daha sözleşmenin uzayacağı hükmüne aykırı olarak davalının 09.12.2002 tarihli yazı ile tek taraflı olarak sözleşmeyi feshettiğini, müvekkilinin davalıya 24.09.1999 günü yaptığı 65.000.000 lira bağışın, taahhütnamenin 2 nci maddesi uyarınca müvekkiline, fesih nedeniyle iadesi gerektiğini, ihtarnameye rağmen davalının bu parayı ödemediğini ileri sürerek, 65.000.000 liranın 24.09.1999 tarihinden itibaren 06.01.2003 temerrüt tarihine kadar yasal %60, temerrüt tarihinden ödeme tarihine kadar %64 oranında yasal faiz ve fer'ileriyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı temsilcisi, duruşmada, sözleşmenin ekinde taahhütname olmayan farklı başka bir tarihli sözleşme uyarınca, olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının dayandığı sözleşme ve eki taahhütname uyarınca, davacının, bağışı geri alma hakkı bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile 65.000.000 liranın 24.09.1999 tarihinden 06.01.2003 tarihine kadar %60, bu tarihten ödeme tarihine kadar %64 oranında temerrüt faizi ve ferileriyle birlikte tahsiline karar verilmiştir. Dava, Akhisar Zeytinliova İlköğretim Okul Müdürlüğü aleyhine açılmış ve bu davalıyı yargılama sırasında Okul Müdürü temsil etmiş ve davalı aleyhine yazılı şekilde hüküm tesis etmiştir. Davada taraf olabilme yeteneği gerçek ve tüzel kişilere ait bulunmaktadır. Tüzelkişiliği bulunmayan toplulukların taraf ehliyeti de yoktur. Dava şartı olan taraf ehliyeti mahkemece re'sen gözetilir. Somut olayda, davalı Okul Müdürlüğü'nün tüzelkişiliği bulunmadığından yargılama hukuku uyarınca davada taraf olarak yer alamaz ve hakkında hüküm kurulamaz. Ne var ki, davacının amacının davalının bağlı olduğu Milli Eğitim Bakanlığı'nı dava etmek olduğunun kabulü gerekir. Davacı, davasını Okul Müdürlüğü'ne yöneltmekle, hasımda değil, temsilci de yanılmış olmaktadır. Temsilcide hata halinde ise, dava husumetten hemen red edilmemek, doğru hasma yöneltilmek üzere davacı tarafa süre verilmek ve sonucuna göre hareket edilmek gerekir. Bakanlıklar, Devlet tüzel Kişiliğinin temsilcisi değil, birer organı olduklarından, davada taraf ehliyetine sahiptirler ve taraf oldukları davalar Hazine avukatları tarafından takip edilirler. Zira, 4353 sayılı Yasa'nın 18 nci maddesinde <Umumi muvazene içindeki dairelere ait hukuk ve ceza davalarında ve her türlü icra takiplerinde bu daireler mahkemeler, hakemler, icra daireleri ve dava ve icra işleriyle alakalı sair merciler nezdinde temsil vazifesi Maliye Vekaletine bağlı Hazine avukat ve yardımcı avukatları tarafından görülür.> hükmüne yer verilmiştir. Bu davaların asıl tarafı, ilgili kamu tüzel kişiliği olup, hazine vekili, BK.nun 33. maddesi uyarınca, kamu hukukundan doğan bir kanuni temsilcisidir. Bu itibarla, Hazine avukatı bulunan yerlerde, dava dilekçesinde, davalı olarak Bakanlık gösterilir ve dilekçe Hazine Avukatına değil, Bakanlığa tebliğ edilir. Hazine avukatı bulunmayan yerlerde ise, bakanlıklar, amirleri tarafından temsil edilirler. Böyle yerlerde, Maliye Bakanlığının taraf olduğu davalarda, Hazineyi ilçede mal müdürü, Milli Eğitim Bakanlığının taraf olduğu davalarda ise, bu Bakanlığı milli eğitim müdürü temsil eder, mal müdürü temsil edemez. Doktrin ve Yargıtay uygulaması bu yöndedir. Bu durumda, dava dilekçesi ve duruşma gününün Akhisar'da hazine avukatı varsa, Milli Eğitim Bakanlığına; yok ise milli eğitim müdürlüğüne tebliği ile usulünce taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilmesi gerekirken, tüzel kişiliği bulunmayan davalı Okul Müdürlüğü aleyhine davaya devam olunarak, bu davalı hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2- Bozma neden ve şekline göre, davalı temsilcisinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. Sonuç: Yukarda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı temsilcisinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 27.06.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi." Bildiğiniz üzere İdare Mahkemelerinde doğru hasma yönlendirme için davacıya süre verilmemekte bu işlemi mahkeme kendiliğinden yapmaktadır. |
10-03-2009, 13:46 | #3 |
|
husumet il merkezinde valiliğe ilçede ise kaymakamlığa yöneltilmelidir. Yanlış hasım gösterilmesi veya hiç hasım gösterilmemesi idari yargıda önemli değildir mahkeme belirleyeceği davalıyı hasım mevkiine alır
|
10-03-2009, 14:16 | #4 |
|
aydınlattığınız için teşekkür ederim. iyi çalışmalar.
|
10-03-2009, 22:33 | #5 |
|
T.C
SAMSUN İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2006/173 KARAR NO : 2005/338 DAVACI : Nevzat Şahin- Ş.Ö. Mehmet Kapusuz İlköğretim Okulu-Merzifon/AMASYA DAVALI : Merzifon Kaymakamlığı-Merzifon/AMASYA İŞLEMİNİN ÖZET : Amasaya İli İlçesi, Ş.Ö.Mehmet Kapusuz İlköğretim Okulu öğretmeni olan davacının 11.12.2003 günü okula gelmediğinden bahisle 657 sayılı Devlet memurları Kanunu'nun 125/C-b maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 9.4.2004 gün ve 410/2662 sayılı işlemin; usul ve yasaya aykırı olduğu, sendika üyesi olmasının kendisine örgütsel bir sorumluluk yüklediği, sendika hakların kullanılarak sendika üyesinin kendisini sendikaların kararlarına uymak zorunda hissetmesinin son derece haklı bir özür olduğu iddialarıyla iptal ve dava konusu işlem nedeniyle doğan zararın doğduğu günden başlayarak işletilecek yasal faiziyle tazmini isteminden ibarettir. SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Samsun İdare Mahkemesi'nce Danıştay On ikinci Dairesi'nin 18.10.2005 gün ve E:2005/2278, K:2005/3538 sayılı bozma kararına uyularak işin gereği görüşüldü. Dava, Amasya İli, Merzifon İlçesi, Ş.Ö.Mehmet Kapusuz İlköğretim Okulu öğretmeni olan davacının 11.12.2003 günü okula gelmediğinden bahisle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/C-b maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 9.4.2004 gün ve 410/2662 sayılı işlemin iptali ile dava konusu işlem nedeniyle doğan zararın doğduğu günden başlayarak işletilecek yasal faiziyle tazmini istemiyle açılmıştır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125/C-b maddesinde;özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek fiili aylıktan kesme cezası gerektiren fiile haller arasında sayılmıştır. Olayda; davacının, üyesi bulunduğu sendika yetkili kurullarınca alınan karara uyularak kamu görevlilerinin eylemini gerçekleştirdiği anlaşılmıştır. Bu durumda, sendika faaliyet kapsamında bir gün göreve gelmemek fiilinin mazaret olarak kabulü gerektiğinden, 657 sayılı Kanunun 125/C-b maddesinde öngörülen "özürsüz olarak bir gün göreve gelmemek" fiilinin subuta ermediği sonuç ve kanaatine varıldığından, disiplin suçu teşkil etmeyen eylem nedeniyle davacı hakkında tesisi edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle dava konusu işlemin İPTALİNE, tazminat isteminin KABULÜNE,dava konusu işlem nedeniyle davacının maaşından kesilen tutarların 29.05.2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine, aşağıda dökümü yapılan 100,10 YTL. Yargılama giderlerinin davalı idareden alınıp davacıya verilmesine, posta avansından artan 51,00 YTL'nin istemi halinde davacıya istemi halinde davacıya iadesine, iş bu kararın tebliğ tarihinin izlenen günden itibaren 30 gün içinde Danıştay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere 1.3.2006 gününde oy çokluğuyla karar verildi. BAŞKAN Çetin ADAY(32669) * ÜYE ÖmerCİVRİ (38465) ÜYE Selim KURÇEN(37915) AZLIK OYU : Amasya İli,Merzifon ilçesi.Ş.Ö. Mehmet Kapusuz Okulu Öğretmeni olan davacının üyesi bulunduğu Eğitim-Sen unvanlı sendikanın bağlı olduğu konfederasyonunun (KESK) eylem planı çerçevesinde 11.12.2003 gününde görevine gitmediği anlaşılmakla birlikte sendikal hakkın kullanımına yönelik olarak davacının bir gün işe gelmemesinin eğitim ve öğretimlerinden sorumlu olduğu öğrencilerin Anayasa'nın 42.maddesi içeriğinde ifade bulan eğitim ve öğretim hakkından bir gün yararlanmamaları sonucunu da beraberinde getirdiği açıktır. Sendikal hakkın kullanımı seklinde ifade bulan davacı özgürlüğünün sınırının diğer bireylerin özgürlüklerinin sınırlandırıldığı noktada olacağı dikkate alındığında, sendika üyeliğinin getirdiği hak ve özgürlüğünün eğitim ve öğretim haklarını kullanan öğrencilerin bu haklarından mahrum bırakılmaları sonucunu da beraberinde getirmeyeceği Anayasa Hukuku'nun özgürlüklerle ilgili temel kıstasları arasındadır. Bu durum karşısında niteliği itibariyle mazeret olarak kabulü hukuken olası bulunmayan sendikal eylem uyarınca bir gün işe gelmediği sabit olan davacının üzerine atılı eylem karşılığı disiplin cezası ile cezalandırılmasında yasal isabetsizlik bulunmadığı, Mahkememiz kararında direniimesi davanın reddi gerektiği görüşüyle aksi yönde oluşan mahkeme çoğunluk görüşüne katılmıyorum. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Dahİlİ Davali DİlekÇesİ ÖrneĞİ | krizantem | Meslektaşların Soruları | 13 | 28-05-2015 19:24 |
İptal edilen çeke ilişkin icra takibi - İptal kararını alana ödeme yapılmış olması | n_plak | Meslektaşların Soruları | 2 | 13-05-2009 18:02 |
Hİzmet Tespİtİ Ve Davali Taraf Dahİlİ | av_sibelll | Meslektaşların Soruları | 1 | 16-09-2008 16:40 |
4 Yıllık Fakülte Mezunlarına Tanınan Öğretmen Olma Hakkı İptal Kararı İptal Davası | hacım | Hukuk Soruları Arşivi | 0 | 25-02-2003 11:17 |
Dosya Naklinde Davali Haklari | Bitaraf | Hukuk Soruları Arşivi | 3 | 01-03-2002 22:03 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |