02-11-2007, 23:43 | #1 |
|
maruf mahal isimleri yalnız kullanılamayacağıan göre "İPEKYOL" nasıl verilmiş.
T.C.
YARGITAY HUKUK DAİRESİ 11 Esas No. 1999/5790 Karar No. 1999/9590 Tarihi 26.11.1999 556-KHK/32/7 1086-HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU (HUMK)/76 MARKA TESCİLİ SEMT ADI MALIN ÜRETİLDİĞİ YERİ GÖSTEREN SÖZCÜK ÖZET ŞEHİR, BÖLGE VEYA MARUF MAHAL GİBİ KAMUYA AİT İSİMLERİN TEK BİR SÖZCÜK HALİNDE MARKA OLARAK TESCİLİNE OLANAK TANIMAK, YASAL DÜZENLEMENİN GENEL AMACINA AYKIRIDIR. DAVA : Taraflar arasındaki davanın Ankara Birinci Asliye Ticaret Mahkemesi`nce görülerek verilen 29.4.1999 tarih ve 1998/723-1999/222 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: KARAR : Davacı vekili, sadece "Pendik" kelimesinden oluşan markanın tescili için Enstitü`ye ve onun Yeniden İnceleme ve Onun Değerlendirme Kurulu`na yaptıkları başvuruların reddedildiğini ileri sürerek, kurulun ret kararının iptalini ve markalarının tescilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının tescilini istediği "PENDİK" sözcüğü ibaresinin üzerinde kullanılacağı malların üretildiği yeri gösteren münhasır bir ad olması nedeniyle reddedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre, 556 sayılı KHK.nin 7/c madde ve bendinde malların üretildiği yerden değil, üretildiği zamandan söz edildiği, kaldı ki nişasta vb. ürünlerin Pendik İlçesinde üretilen ürün olarak tanımlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı Enstitü vekili temyiz etmiştir. Dava dosyasının incelenmesinde davacının "Pendik" sözcüğünü marka olarak tescil ettirmek amacı ile davalı TPE.ye başvurusunun önce anılan kurumun Markalar Dairesi Başkanlığı`nca bu işaretin "kullanılacağı ürünün üretim yerini gösteren ad ve işaretlerden olduğu" gerekçesiyle KHK.nin mutlak ret sebeplerinden birini oluşturan 7/1-c maddesi hükmüne dayanılarak istemin reddolunduğu, davacının itirazı üzerine de davalı Enstitü`nün Yeniden inceleme ve Değerlendirme Kurulu Başkanlığınca aynı gerekçelerle kabul edilmediği, bu karara karşı açılan işbu davada ise, davalı Enstitü vekilince başlangıçta aynı hukuki sebebe dayalı savunmasını 7/1-c maddesine dayalı olarak yaptıktan sonra, bu defa 1.2.1999 tarihli dilekçe ile aynı savunmalarını bu defa aynı kararnamenin 7/1-f maddesine dayandırdığı, davacı tarafın 8.2.1999 tarihli dilekçesi ile savunmadaki bu değişikliğin, savunmanın genişletilmesi niteliğinde olduğu gerekçesiyle karşı çıkıldığı, mahkemenin davayı kabul kararının esas gerekçesini ise, KHK.nin 7/1-c maddesinde "malın üretildiği yeri" gösteren bir ibarenin bulunmadığı ve dolayısı ile Enstitü kararının yanlış gerekçeye dayandığı hususunu oluşturduğu gözlenmektedir. Bir başka deyişle, mahkemece davalı Enstitü`nün 7/1-f md.ye dayalı savunması ilke olarak dikkate alınmamış ve kabul edilmemiştir. Açıklanan bu durum karşısında, öncelikle davalı Enstitü`nün bu savunma değişikliğini yapabilmesinin diğer tarafın muvafakatına bağlı olup olmadığı üzerinde durulması gerekmiştir. 556 sayılı KHK.nun getirmiş olduğu yeni düzenleme tarzına göre, Enstitü`nün marka başvurusu halinde ret sebepleri, mutlak ve nisbi ret sebebleri olarak iki ana başlık halinde sayılmış ve belirlenmiş bulunmaktadır. Doktrinde de benimsendiği gibi, mutlak ret sebepleri, işaretin marka oluşturma niteliği ile sıkı sıkıya bağlı olup, genel hatları ile herhangi bir ayırtım gücü olmayan ve Ticaret alanında kullanıma açık tutulması gereken işaretlerin veyahut halkı yanıltıcı, kamu düzenine, toplumunun dini değerlerine ve nihayet genel ahlaka aykırı düşen işaretlerin marka olarak tescil edilmesini önlemeye yönelik amaçla konulmuşlardır. Bu nitelikleri sebebiyle yasada belirlenen mutlak ret sebepleri, toplumun genel çıkarları ile sıkı sıkıya bağlı olup, işaretin niteliğinden kaynaklanan bu itirazlardan feragat edilmesi de mümkün değildir. Bir başka anlatımla, mutlak ret nedenini oluşturan işaretler, üzerlerinde bir başkasının hakkı olduğu gerekçesiyle değil, nitelik ve özellikleri itibarı ile herkese kapalı olan işaretlerdir. Bu nedenle KHK.nin 32. maddesinin emredici hükmü uyarınca mutlak ret sebepleri, Enstitü`ce re`sen dikkate alınarak incelenmesi gerektiği gibi, uyuşmazlığın yargıya intikal etmesi halinde mahkemelerce de bu sebeplerin bir defi değil, itiraz niteliğinde olduklarından bu hususun kendiliğinden dikkate alınarak incelenmesi gerekir ( Bkz. Prof. Dr. Ü. Tekinalp, Fikri Mülkiyet Hukuku, İst. 1999, Sh. 369 vd. Prof. Dr. S. Arkan, Marka Hukuku, C.I. Ank. 1997, sh. 71 vd ). Bu nedenle davalı Enstitü`nün mutlak ret sebeplerini yargılama sırasında değiştirmesi, savunmanın genişletilmesi olarak kabulü mümkün değildir. Kaldı ki, davalı Enstitü kendi görüşü açısından ret nedenini marka olarak tescili istenilen işaretin "malın üretildiği yeri gösteren ad ve işaretlerden olduğu" gerekçesine dayandırmıştır. Bu ret sebebi ise, mutlak ret sebeplerinden 7/1-c`ye değil, 7/1-f`ye uymaktadır. Kararnamedeki madde numarasının Enstitü`ce yanlış belirlenmesi HUMK.nun 76. maddesi hükmü ve 4.06.1958 gün ve 15/6 sayılı İBK. gereğince yargıcı bağlaması da esasen mümkün değildir. Bu nedenlerle mahkemenin davayı kabule götüren asıl gerekçenin, davalı Enstitü`nün ret gerekçesini yanlış maddeye dayandırmış olması olarak kabulü doğru görülmemiştir. Dairemizce dava konusu uyuşmazlığın çözümünde üzerinde önemle durulması gereken asıl hususun, İstanbul İlinin herkesçe bilinen Pendik İlçesi adının, yani "Pendik" sözcüğünün bir işaret olarak marka tesciline konu yapılıp yapılamayacağı, bir başka ifade ile ülkemizdeki bir il veya ilçe veya bilinen bir yerleşim yeri adının tek başına marka olarak tescilinin mümkün olup, olmadığı noktasında toplandığı sonucuna varılmıştır. KHK.nin bir nevi marka tanımını içeren 5. maddesinde, markanın, bir teşebbüsün mal ve hizmetlerini bir başka teşebbüsün mal ve hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla kişi adları dahil, özellikle sözcükler, şekiller, harflar, sayılar, malların biçimi veya ambalajlarının gibi çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edebilen, baskı yoluyla yayımlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işaretlerin marka olabileceği sayılmıştır. Görüldüğü gibi, anılan düzenlemede coğrafi yer isimlerinin marka olarak alınabileceği yönünde açık bir düzenleme yok ise de, maddenin genel düzenlemesi ve özellikle son sözcüklerden bu gibi yer isimlerinin de marka olarak tescil edebileceği kanısını vermektedir. Nitekim, doktrinde de bölge veya şehir adlarının marka olarak tesciline ilke olarak bir engel bulunmadığı, benimsenip, savunulmaktadır. Ne var ki, ülkemizdeki şehir, bölge veya maruf mahal isimlerinin tek bir sözcük olarak bir kişi lehine marka olarak tesciline olanak tanımak, bu isimlerin artık başkaları tarafından markalarında kullanılamayacağı sonucunu ortaya çıkaracaktır. Örnek verilmek gerekirse İstanbul, Ankara veya İzmir veya dava konusu olayda olduğu gibi İstanbul`un maruf bir ilçesinin adı olan sadece "Pendik" sözcüğünün bir kişi adına marka olarak tescil edilmesi halinde, bu sözcük artık bir kişinin tekelinde kalacak ve bu şekilde bir kamu adı başkaları tarafından markalarında kullanılamayacaktır. Zira, yerleşen uygulamaya göre, bu isim, markanın "kök" sözcüğü olacak ve iltibas iddiası ile diğer marka başvurularının önlenmesine neden teşkil edecektir. 556 sayılı KHK.nin genel amacı dikkate alındığında böyle bir imtiyazın kimseye tanınmaması gerekir. Bu şekildeki şehir, ilçe veya maruf yerleşim yerlerinin isimlerini teşkil eden sözcükler hangi ürünün markası olarak kullanılacak ise, onunla birlikte tesciline imkan verilmesinin anılan yasal düzenlemenin amacına daha uygun olduğu görüşünün benimsenmesi de bu şekilde böyle bir markayı kullanmak isteyenlerin menfaat dengelerinin korunması bakımından da uygun olduğu sonucuna varılmıştır. Bu ilkeye göre, örneğin "İstanbul" ve "Ankara" adları coğrafi işaretlerle karışmaya meydan vermeyecek şekilde, "İstanbul Şarabı", "Restaurant İstanbul" "Ankara Pazarları" gibi kullanılacağı mamul veya hizmetin nevi ile birlikte ancak işaret olarak kullanılabilecek ve bunun sonucu marka olarak tescili mümkün olabilecektir. Ve yine bu ilkeye bağlı uygulamanın sonucu olarak, bu şekildeki marka kullanılması ile 555 sayılı KHK. ile belirlenen coğrafi işaretlerle karışıklığın önlenebilmesi de mümkün olabilecektir. Dairemizce benimsenen bu ilke, esasen renklerin marka olarak tescilinde de uygulanagelmektedir. O halde, davalı Enstitü`nün davacının sadece "Pendik" sözcüğünü adına marka olarak tescilini içeren talebinin reddi, yukarıda açıklanan ilke çevresinde doğru görüldüğünden, mahkemenin aksine beliren ikinci görüşü de isabetli görülmemiş ve kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Enstitü vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 26.11.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. Yukarıda verilen içtihat çerçevesinde aşağıdaki konuyu tartışabilirmiyiz? "İpekyol" TANINMIŞ bir markadır.(1'den -45'e kadar ) Müvekkil ise sağlık sektöründe hizmet veren bir tıp merkezidir. Müvekkil, hastalarının adreslerine kolayca ulaşabilmeleri için üzerinde bulundukları İpekyol caddesi ve İpekyol kavşakları nedeniyle tabelasına "özel ipekyol kalp ve hipertansiyon merkezi" yazdırmıştır. merkezin adresinde İpekyol Mahallesi, İpekyol caddesi" geçmektedir. Hastalar kolaylıkla ulaşabilsinler diye İpekyol sözcüğü kullanılmış. Burada bir rekabetten söz edilebilir mi? "İpekyol" firması haksız rekabet, iltibas, markanın sulandırılması gibi gerekçelerle dava açmış bulunuyor. Öncelikle rekabetin kanıtlanması gerekir. Tanınmış marka olmak ispat yükünü ortadan kaldırabilir mi? Saygılarımla. |
05-11-2007, 08:47 | #2 |
|
Sn. Emin GÜNEŞ,
Konu ile ilgili bir iki hususu aydınlatabilir miyiz ? " İPEKYOL " un, 'TANINMIŞ MARKA' olduğunu ifade etmişsiniz. Bu konuda TPE kayıtlarında bir şerhe rastlamadım. Ben mi göremedim acaba ? ( 1-45 sınıfı tescil ettirmiş olması, 'TANINMIŞ MARKA' olduğuna işaret etmez.) T.P.E. nezdinde, 'Tanınmış Marka Statüsünde' yer almak ayrı bir işlem ve konu. Şehir-bölge-maruf mahal... konusu ise, örneğini verdiğiniz Yargı Kararında görüldüğü gibi, 'tanımış marka' olayından farklı bir konu. BU konuda T.P.E.'nin 'Marka Karar Kriterleri' açıklamaları da size bir fikir verebilir. Müvekkilinizin adresinin bulunduğu sokak, cadde veya kavşağın o marka ile benzer olması, unvanınıza ayni ibareyi yazabilmek konusunda size bir hak sağlamayacağı kanısındayım. İPEKYOL meşhur bie marka olsun veya olmasın, 1-45 arasında tescilli ise şu anda sizin müvekkilinizin bu şekilde bir unvan ile ticari faalyet göstermesi ve hizmet vermesi hususu sürtüşme ve dava konusu olabilir. Bu konuda ihtisas sahibi olan hukukçu üyelerin sizi daha iyi aydınlatabilecekleri ümidindeyim. Saygılarımla, |
07-11-2007, 11:18 | #3 |
|
İpek Yolu ve İpekyol farklıdır
TANINMIŞ MARKALAR LİSTESİ
Aşağıdaki markalar Türk Patent Enstitüsü tarafından tanınmış marka olarak kabul edilmişlerdir. 1. 3M 2. 7 UP 3. ABBATE 4. ACE 5. ADİDAS 6. AEG 7. AK ATASAY KUYUMCULUK 8. AKYAĞ 9. ALARKO 10. ALFA ROMEO 11. ALO 12. ALTIN BAŞAK 13. ALTIN YILDIZ 14. ALTINBAŞ 15. ARÇELİK 16. ARİEL 17. ARMANI 18. ARTEMA 19. ASELSAN 20. ASGOLD 21. ATLAS HALILARI 22. AUDI 23. AVON 24. AYGAZ 25. AYMAR (YENİ LOGO) 26. AYTAÇ SUCUK 27. BAYER 28. BAYINDIR 29. BEKO 30. BELLONA 31. BENETTON 32. BEYMEN 33. BİNGO 34. BİSSE 35. BMW 36. BOSCH 37. BOSS 38. BOSSA 39. BP 40. BURGER KİNG 41. BÜROSİT 42. CALVİN 43. CALVİN KLEİN CK 44. CAMEL 45. CAMPARI 46. CAN BEBE 47. CANON 48. CAT 49. CATERPILLAR 50. CEYO 51. CHANEL 52. CHEVROLET 53. CHİVAS REGAL 54. CHRİSTİAN DİOR 55. CHRYSLER 56. CIBA 57. CINZANO 58. COCA COLA 59. ÇBS 60. ÇOKOKREM 61. ÇOKOMEL 62. ÇOKOMİLK 63. ÇOKONAT 64. DAEWOO 65. DAMAT CREATION 66. DAVİDOFF 67. DEDEMAN HOLDİNG 68. DEXTER 69. DİDO 70. DİMES 71. DİZAYN GROUP 72. DMC 73. ECA 74. ECZACIBAŞI 75. ELLESSE 76. EPSON 77. ERİKLİ 78. EROS 79. ESCORT 80. ETİ 81. EVET 82. EVİN 83. FALIM 84. FANTA 85. FERRARİ 86. FERRE 87. FIRATPEN 88. FORD 89. FRESBOL 90. GENESIS 91. GENESİS 92. GEZER 93. GIORGIO 94. GIORGIO BEVERLY HİLLS 95. GİLLETTE 96. GOLDAŞ 97. GOLDSTAR 98. GOODYEAR 99. GRUNDİG 100. GUCCİ 101. GÜLLOĞLU (BAKLAVACI) 102. HACIŞAKİR 103. HAYAT 104. HELENA RUBİNSTEİN HR SPECTACULAR 105. HES 106. HEWLETT PACKARD 107. HILLSIDE 108. HONDA 109. HÜSREV 110. HYUNDAİ 111. IBM 112. ISUZU 113. İDAŞ 114. İGS 115. İHLAS 116. İKBAL 117. İPANA 118. İPEK 119. İPEKYOL 120. İSKENDER 121. İSTİKBAL 122. İŞ ( İŞ BANKASI LOGOSU) 123. JACOBS 124. JAGUAR 125. JOHNNİE WALKER 126. JUMBO 127. JUVENA 128. KAFKAS 129. KARPER (PEYNİR) 130. KENT 131. KENZO 132. KINDER SURPRISE 133. KİNDER 134. KLASSİS 135. KLEİN 136. KODAK 137. KOMİLİ 138. L.A. GEAR 139. LACOSTE 140. LACOSTE TİMSAH ŞEKLİ 141. LADES 142. LANCASTER 143. LANCOME 144. LAND ROVER 145. LASSA 146. LC WAIKIKI 147. LCW 148. LEBSAN 149. LEE 150. LEE COOPER 151. LEGO 152. LETOON 153. LEVİ’S 154. LEVİS 155. LORİS AZZARO 156. LOUİS VUITTON 157. LOVE İS 158. LUMBERJACK 159. LUNA 160. MAGGI 161. MALTEPE 162. MAN 163. MARKS&SPENCER 164. MARLBORO 165. MARRIOTT 166. MARSHALL 167. MAVİ 168. MAXFACTOR 169. MAZDA 170. MC DONALDS 171. MERCEDES 172. MEYSU 173. MİCROSOFT 174. MİGROS 175. MİLKA 176. MİNTAX 177. MİS 178. MKE 179. MOBİL 180. MOPAK 181. MORE&MORE COMPANY BY K.H MOHR 182. MOTOR 183. MUDO 184. MUTLU 185. NER 186. NESCAFE 187. NESTLE 188. NEXTSTAR 189. NİVEA 190. NOKIA 191. NUGAT BAR TADELLE 192. NUGAT TADELLE BAR 193. NUHUN ANKARA MAKARNASI 194. NUTELLA 195. OBA 196. OMEGA 197. OMO 198. ONA 199. OPEL 200. ÖREN BAYAN LOGO 201. ÖZDİLEK 202. PALL MALL 203. PANASONİC 204. PANDA 205. PARLIAMENT 206. PAŞABAHÇE 207. PAUL & SHARK YACHTING 208. PELİT 209. PENTAX 210. PEPSİ 211. PEREJA 212. PERMATİK 213. PERSİL 214. PETLAS 215. PFİZER 216. PHILIPS 217. PINAR 218. PIONEER 219. PİERRE CARDİN 220. PİRELLİ 221. PLAYBOY 222. PLAYBOY TAVŞAN BAŞI 223. POLİSAN 224. POLO 225. POLO GARAGE 226. PUMA 227. RAKS 228. RAYBAN 229. REEBOK 230. REMY MARTIN 231. RENA 232. RENAULT 233. ROADSTAR 234. ROLEX 235. ROMAN 236. SA ( SABANCI) 237. SABAH 238. SAĞRA 239. SALEM 240. SAMSUN 241. SANA 242. SANDOZ 243. SANKO 244. SARAR 245. SARAY 246. SARELLE 247. SEK 248. SELPAK 249. SHARP 250. SHELL 251. SİMFER 252. SİMTEL 253. SİNANGİL 254. SİNGER 255. SİNGER DİKİŞ MAKİNASI KUMPANYASI 256. SLAZENGER 257. SOLEY 258. SOLO 259. SONY 260. SOYOLA 261. SUPERMAN 262. SURPRISE 263. SÜSLER 264. SÜTAŞ 265. SWATCH 266. ŞIP SEVDİ 267. TAÇ 268. TAMEK 269. TATLISES 270. TEKEL 2000 271. TEST 272. TİMBERLAND 273. TİVOLİ 274. TOBLERONE 275. TOBLERONE ŞEKİL 276. TOFAŞ 277. TORUN 278. TOSHIBA 279. TOYOTA 280. TURSİL 281. TWEEN 282. ULUDAĞ 283. USTAM 284. ÜLFET 285. ÜLKER 286. VAKKO 287. VARAN 288. VECTRA 289. VESTEL 290. VİSA 291. VİTRA 292. VOLVO 293. WENDYS 294. WESTİNG HOUSE 295. WHİTE HORSE 296. WRANGLER 297. YAPI KREDİ 298. YATAŞ 299. YİMPAŞ TUĞLA 300. YKK 301. YKM 302. YÖRSAN 303. YSATIS 304. YSL 305. YUVAM 306. YVES ROCHER 307. ZENITH 308. ZİPPO Yukarıda da görüldüğü üzere "İpekyol" tanınmış bir markadır. İpekyol bir maruf mahal yahut coğrafi yer adı değildir. Maruf olan ve coğrafi yer adı olan İpek Yolu'dur. İpekyol ise ondan başkalaşarak ayrılmış, ayırdedicilik sıfatını kazanmış tanınmış bir markadır. Umarım aydınlatıcı olmuştur. Saygılarımla, |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Şüpheden Sanık Yararlanır İse "vicdani Kanaate Göre Hüküm Kurulabilir Mi? " | Av.Mehmet Saim Dikici | Hukuk Sohbetleri | 12 | 25-08-2013 21:37 |
Matbu bono metni üzerindeki "malen" kelimesinin üzeri çizilerek "nakden" yazılması | Av.Özgür Özlem Öngel | Meslektaşların Soruları | 9 | 26-02-2008 18:02 |
Köy Kanununa göre "köy korucusu" nun alamadığı ücretler!! | nefise | Meslektaşların Soruları | 5 | 22-02-2007 11:21 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |