17-12-2012, 04:06 | #1 |
|
Kanunların Yorumu
Kanunu yorumlamak herkesin kendisine bırakılmış bir özgürlük müdür? Yoksa bir metodolojisi var mıdır? Kabul edilmiş metotlara uygun olarak yorum yapmak ve gerektiğinde bu metodun söylenmesi gerekli midir?
Sizlerin bu konu hakkındaki düşünceleri nelerdir? |
18-12-2012, 08:44 | #2 |
|
Yorum; yasaların uygulanmasında doğal ve zorunlu bir düşünsel faaliyettir.
Yaşam-Yasa uyumunu yorumla sağlamak, dar anlamıyla hukukçunun, geniş anlamıyla uygulayıcının başta gelen görevlerindendir. Mola... Saygılarımla |
18-12-2012, 09:01 | #3 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Türk Medeni Kanununun 1. maddesi genel ölçütleri vermiştir:
Kanunun yorumlanması da bu ölçütler içinde kalmalıdır düşüncesindeyim. |
18-12-2012, 09:12 | #4 |
|
Yorumcu...
1.Yasa
2.Yasanın "yorumlanabilir" hükmü 3.Yorumlayan 3.1.Vekil-avukat, 3.2.Yargıç, 3.3.Yüksek mahkeme Mola... Saygılarımla |
18-12-2012, 09:20 | #5 |
|
Değerli Üstad'ların açıklamalarına ilâve ve metodolijiye de ilişkin olarak, aşağıgaki hususları belirtmekte fayda gördüm:
Kanunun sözü ( lafzı ); kanunun açık metni, maddelerin açık ve seçik olan ifadesi, anlamı demektir. Kanunun özü ( ruhu ); tümünde egemen olan esaslara göre kanunun belirli bir maddesinden çıkan anlamdır. Maddenin söz konusu hükmünden hakimin, önüne gelen başvuracağı anlamı çıkartılmamalıdır. Burada soruna kanunu önce sözüyle ( lafzıyla ) uygulayacağı, ancak sözünden bir sonuç alamazsa o zaman kanunun özüne ( ruhuna ) başvuracağı anlamı çıkartılmamalıdır. Tam aksine hakim hükmün hem sözü hem de özü itibariyle uygun olmasını arayacaktır. Yani burada kastedilen husus şudur: Kanunun sadece somut olayın özelliklerine uygun gelen özel ve açık bir hükmün bulunduğu hallerde değil, fakat böyle bir hükmün ister kanunun belli bir maddesinden ister kanunun tümünden yani ruhundan çıkabileceği hallerde de uygulanacağıdır. Hakim sözü itibariyle olaya uygun olan bir hükmün özü itibariyle de uygun olup olmadığını araştıracaktır ve ancak her iki şekilde de verilen anlam örtüşüyorsa o zaman hükmü uygulayacaktır. Buna karşılık yapılan araştırma sonucunda kanunun sözünün anlamı ile yorum sonucu varılan anlamı birbirinden farklı ise kanunda bir boşluk olduğu kabul edilir ve bu boşluk yorumla varılan sonuca göre, yani hükmün özü itibariyle anlamına göre doldurulur . Yani kanunu ruhu ile bağdaşmayan bir sözel anlam ( lafzı yorum ) kabul edilemez. Yargıtay’ın 27. 3. 1957 tarih ve 1/ 3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı da bu yöndedir: ‘Kanun hükmünün manasını tayin etmekte ilk esas, metnin meydana geldiği sözlerden çıkan manadır ve ancak bu şekilde metne verilmesi gereken mana, hükmün kanuna konulmasıyla güdülen gayeye aykırı neticeler doğuracak olduğu takdirde, lafızdan çıkan mana yerine, kanunun ruhundan çıkan manaya göre hüküm verilmesi gerekir’. Aynı şekilde 4. 2. 1959 tarihli ve 14/ 6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı da bu yöndedir: ‘ Kanun hükümlerinin sadece lafzına göre değil, hem lafzına hem de ruhuna göre yorumlanması ve kanunun lafzına dayanılarak konuluş maksatlarına aykırı sonuçlara varılmasına meydan bırakılmaması, bu günün hukuk ilminin ve tatbikatının kaideleridir’. Saygılarımla... |
18-12-2012, 09:24 | #6 |
|
Bu molada yasal bir örnek sunuyorum:
Vergi Usul Kanunu MADDE 3- Vergi kanunları lafzı ve ruhu ile hüküm ifade eder. Lafzın açık olmadığı hallerde vergi kanunlarının hükümleri, konuluşundaki maksat, hükümlerin kanunun yapısındaki yeri ve diğer maddelerle olan bağlantısı gözönünde tutularak uygulanır. |
18-12-2012, 09:32 | #7 |
|
Yorum çalışması
Yorum Çalışması:
1.Metne bağlılık: 2.Araçlar hiyerarşisi: 3.Gerekçe ve hazırlık çalışmalarının değeri ve gözetilme koşulları: 4.Yasal metnin yasa koyucunun istencinden bağımsız ve özerk olması: 5.Ereksel ( Teleolojik; Objektif zamana uygun) yorum: Kahve molası... |
18-12-2012, 09:36 | #8 |
|
|
18-12-2012, 09:38 | #9 |
|
Kanunun yorumu, kanun metninin anlamıdır ve ruhudur. Bu ruh, kanun kuralının izlediği gayeden çıkarılır. Buna, gai ( amaçsal ) yorum ve kanun kuralının amacına göre yorumu denilir. Bir kanun hükmünün, kanuna konuluş amacına aykırı bir sonuç doğuracak şekilde yorumlanması, hukuk ilkelerine ve kanunun hem sözü ile hem de özü ile uygulanmasını öngören Medeni Kanunun 1. maddesine uygun düşmez. (T.C.YARGITAY İÇTİHADI BİRLEŞTİRME GENEL KURULU, E. 1996/1, K. 1997/1, T. 22.2.1997)
Bu İBK ışığında Sayın Mehmet Saim DİKİCİ ve Sayın C_OKYAY'a katılıyorum. |
18-12-2012, 09:51 | #10 |
|
T.C.YARGITAY HUKUK GENEL KURULU, E. 2004/4-40, K. 2004/113, T. 25.2.2004 kararınınbazı bölümlerinden alıntılar :
TMK 1.maddesine göre Kanun, sözüyle ve özüyle değindiği bütün konularda uygulanır. Kanunun yorumunda, kanun metninin anlam ve ruhu-özü önemlidir. Bu ruh, kanun kuralının izlediği gayeden çıkarılır. Buna gai ( amaçsal ) yorum ve kanun kuralının amacına göre yorum denir. Bir kanun hükmünün kanuna konuluş amacına aykırı bir sonuç doğuracak şekilde yorumlanması hukuk ilkelerine ve kanunun hem sözü ile hem de özü ile uygulanmasını öngören TMK.nun 1.maddesine uygun düşmez. ... Öncelikle MK 1 inci maddesi uyarınca Kanunun sözü ve özünü incelemek ve yorumlamak gerekmiştir. Ceza hukukunda, yasallık ilkesinin doğal sonucu olarak, metindeki sözler, sözcükler, odak öğelerdir ve yorumda çıkış ve varış noktalarını oluştururlar. Bu nedenle cezada, yasallık ilkesi geçerlidir. Bu kuralın zorunlu sonucu olarak "Yazılı ve metinsel ( dar ) yoruma tabi tutulur. Yasa kuralı olmadan suç olmaz. O yüzden cezada "dar yorum" metin içinde kalan yorum esas alınır. Oysa Medeni Hukukta yorum Ceza Hukukundan farklıdır. TMK 1.maddesine göre Kanun, sözüyle ve özüyle değindiği bütün konularda uygulanır. Kanunun yorumunda, kanun metninin anlam ve ruhu-özü önemlidir. Bu ruh, kanun kuralının izlediği gayeden çıkarılır. Buna gai ( amaçsal ) yorum ve kanun kuralının amacına göre yorum denir. Bir kanun hükmünün kanuna konuluş amacına aykırı bir sonuç doğuracak şekilde yorumlanması hukuk ilkelerine ve kanunun hem sözü ile hem de özü ile uygulanmasını öngören TMK.nun 1.maddesine uygun düşmez. Alman Federal Anayasa Mahkemesinin bir kararına göre "Bireylerin Devletle olan ilişkileri bakımından bir yasa hükmünün yorumunda duraksama halinde, yurttaşa hak veren yorum tarzı öncelik alır. Kanunun amaçsal yorumunda, kanun metni sözel anlatımı aşmışsa, amaçsal daraltıcı yoruma gidilir. |
18-12-2012, 10:01 | #11 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Soru ve Yanıt
Sayın law89, 1.Yasayı yorumlamak özgürlüğü ile yorumun geçerli oluşu birbirinden ayrıdır. "Hukukta her görüş muhterem,ancak muteber değildir!" 2.Yorumun elbette bir metodoliji vardır. 3.Dayanılan metodun açıklanması, bir referanstır. 4."Egemen görüş" (YİBK. gibi) "yalnızca"... bağlayıcıdır. Saygılarımla |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Kanunların Yürürlüğe Girmesi | Av. Pinar Serdaroglu | Meslektaşların Soruları | 1 | 29-12-2011 10:34 |
Kanunların Yürürlüğü | Av.İsa UYSAL | Meslektaşların Soruları | 1 | 22-10-2009 13:38 |
kanunların yorumlanması - acil | cemile_ist | Meslektaşların Soruları | 6 | 24-09-2007 23:08 |
Kanunların Yürürlükten Kaldırılması | Burak733 | Hukuk Soruları Arşivi | 2 | 12-04-2006 15:16 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |