22-08-2007, 15:02 | #1 |
|
savcının şüpheliye fırçası
Baro'nun CMK serivisi tarafından atandığım bi dosyada polis merkezinde susma hakkı olduğunu hatırlattığım şüpheli bu hakkını kullanarak savcılığa sevk edildi.Nöbetçi savcı önüne gelen şüpheliye:"neden poliste konuşmadın, onlar benim yardımcım, senin niyetin yoğunluğumu arttırmak" şeklinde fırça çekti.
Sizce bu durumda, susma hakkını kullanan şüpheliye bu şekilde "kızan" savcı açısından herhangi bir suç oluşmuşmudur? saygılar... |
23-08-2007, 16:14 | #2 |
|
Uygulamada ,susma hakkını kullanan şüphelinin suçu işlediği düşünülüyor ne yazık ki.Kollukta tutanağa şöyle bir şerh düşürülebilir :Şüphelinin savcılıkta daha sağlıklı ifade verebilmesi için şüpheli susma hakkını kullanmıştır.Savcının kızma durumuna gelirsek ; herhangi bir suç oluşmaz Fakat savcının tutumuna dair hukuka aykırılıklar tutanağa geçirilebilir diye düşünüyorum.
|
24-08-2007, 15:26 | #3 |
|
Madde 0148: İfade alma ve sorguda yasak usuller
( 1 ) Şüphelinin ve sanığın beyanı özgür iradesine dayanmalıdır. Bunu engelleyici nitelikte kötü davranma, işkence, ilaç verme, yorma, aldatma, cebir veya tehditte bulunma, bazı araçları kullanma gibi bedensel veya ruhsal müdahaleler yapılamaz. ( 2 ) Kanuna aykırı bir yarar vaat edilemez. ( 3 ) Yasak usullerle elde edilen ifadeler rıza ile verilmiş olsa da delil olarak değerlendirilemez. ( 4 ) Müdafi hazır bulunmaksızın kollukça alınan ifade, hakim veya mahkeme huzurunda şüpheli veya sanık tarafından doğrulanmadıkça hükme esas alınamaz. ( 5 ) Şüphelinin aynı olayla ilgili olarak yeniden ifadesinin alınması ihtiyacı ortaya çıktığında, bu işlem ancak Cumhuriyet savcısı tarafından yapılabilir. |
24-08-2007, 15:29 | #4 |
|
T.C.
YARGITAY Onuncu Ceza Dairesi Esas No : 2005/1716 Karar No : 2006/19 Tarih : 23.1.2006 BİLİMSEL KANITLARLA DOĞRULANMAYAN İKRAR ( Dayalı Mahkumiyet Hükmü Kurulamayacağı - Hırsızlık ) BASKIYA DAYALI OLDUĞU BELİRTİLEREK KABUL EDİLMEYEN KOLLUK İFADESİ ( İsnat Olunan Suçu İşlediğine İlişkin Kuşku Sınırlarını Aşan Yeterli Kesin ve İnandırıcı Delil Bulunmamasına Göre Sanığın Beraati Gereği - Hırsızlık ) HIRSIZLIK ( İsnat Olunan Suçu İşlediğine İlişkin Kuşku Sınırlarını Aşan Yeterli Kesin ve İnandırıcı Delil Bulunmamasına Göre Sanığın Beraati Gereği - Soyut İkrara Dayalı Mahkumiyet Hükmü Kurulamayacağı ) SOYUT İKRAR ( Dayalı Olarak Mahkumiyet Hükmü Kurulamayacağı - İsnat Olunan Suçu İşlediğine İlişkin Kuşku Sınırlarını Aşan Yeterli Kesin ve İnandırıcı Delil Bulunmamasına Göre Sanığın Beraati Gereği/Hırsızlık ) ÖZET : Sanığın baskıya dayalı olduğunu belirterek kabul etmediği kolluk ifadesi dışında, isnat olunan suçu işlediğine ilişkin kuşku sınırlarını aşan yeterli kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, bozmayı gerektirir. Soyut ikrara dayalı mahkumiyet hükmü kurulamaz. DAVA : Hırsızlık suçundan sanık Semih Kocabaş'ın yapılan yargılanması sonunda; mahkumiyetine ilişkin BURSA 10. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 02.07.2004 gün ve 2003/366 esas, 2004/383 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık müdafiileri tarafından istenmiş olduğundan dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın bozma isteyen tebliğnamesi ile 26.01.2005 tarihinde Daireye gönderilmekle incelenip gereği düşünüldü: KARAR : Ceza hukukunun temel amacı, maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeksizin açığa çıkarılmasını sağlamaktır. Sanığın ifadesi, gerçeği öğrenmek konusunda hakim için delil teşkil edebilir ise de, yan kanıtlarla doğrulanmayan, oluşa ve maddi gerçeğe uygun düşmeyen, bilimsel kanıtlarla doğrulanmayan soyut ikrara dayanılarak mahkumiyet hükmü kurulması, ceza hukukunun "maddi gerçekliğe ulaşma" ilkesine aykırılık teşkil eder. Bu nedenle; Sanığın baskıya dayalı olduğunu belirterek kabul etmediği kolluk ifadesi dışında, isnat olunan suçu işlediğine ilişkin kuşku sınırlarını aşan yeterli kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün istem gibi BOZULMASINA 23.01.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. |
25-08-2007, 00:45 | #5 |
|
selam: öncelikle savcı burada şüphelinin cmk 147\e bendinde kişilerin kendilerine yüklenen suç hakkında açıklamada bulunmamasının kanuni hakkı olduğunu unutarak ya da göz ardı ederek görevini ihmal etmiştir.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Savcının Yeri Neresi? | Av.Habibe YILMAZ KAYAR | Hukuk Sohbetleri | 31 | 23-05-2014 01:00 |
savcının yer bakımdan yetkisi??? | A.Y m 2-26-14 | Ceza Hukuku Çalışma Grubu | 5 | 11-01-2008 23:50 |
Savcının önünde intihar | Y£LİZ | Hukuk Haberleri | 0 | 07-04-2007 11:45 |
Savcının şahsi sorumluluğu olur mu ? | Noyan Yiğit | Meslektaşların Soruları | 5 | 20-03-2007 18:39 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |