02-05-2009, 05:46 | #1 |
|
"Ne kadar kendimize özgü kalabiliyoruz?"
Bir süredir bunun içsel tartışmasını yaşıyorum..
Kendi düşüncelerime aykırı gelen ve toplumsal normlar tarafından biçimlendirilen şekillere ne kadar bağlı kalıyorum? Şu ana kadar edindiğim izlenim; Yaşadığım toplumun geleneksel olarak dayattığı düşünce biçimlerine bağlı kalmak zorundayım.-Her ne kadar farklı düşünsem de..- Peki ya sizin düşünceleriniz nedir bu konuda? |
02-05-2009, 11:16 | #2 |
|
Toplumun değer yargıları tabiyki çok önemli çünkü hepimiz ailemizle birlikte, bu toplumun bir parçasıyız. Kendimiz için değilse bile bazen ailemiz için, toplumun yadırgayacağı aykırı davranışlardan kaçınıyoruz.
Fakat temel düşüncem sahip olduğumuz, bir hayat var onu da doğrusuyla yanlışıyla başkalarının değil, kendi isteğimiz doğrultusunda yaşamalıyız. Herkese karşı nazik ve düşünceli olmakla beraber aynı fikre sahip olmadığımız kişilerle hayatımızı irdelemelerine izin verecek boyutta samimiyete girmeye gerek yok diye düşünüyorum. |
02-05-2009, 12:49 | #3 |
|
Hikaye bu ya; küçük bir kasabanın dört ayrı mahallesi varmış: Birinci mahallesinde "Evet, ama'giller", ikinci mahallesinde "Yapacağım'giller", üçüncüsünde "Keşke'giller" ve dördüncüsünde de "İyi ki yaptım'giller" otururmuş..
Her işe, "Evet" deyip, peşinde bir "Ama…" ilave etmek suretiyle sonu gelmez tartışmalar başlatmaktan, iş için bir türlü fırsat bulamıyorlarmış; birinci mahallenin sakinleri… En göze gelir halleri de, suçu başkalarında bulmaktaki maharetleriymiş. İkinci mahallenin sakinleri, "Tamam, yapacağım…" der, ama işi ertelemekten, ha bire fırsat kaçırırlarmış. Sürekli dövünmekten, hepsinin dizleri yara bere içerisindeymiş. Hiç eksik olmazmış dillerinden "Keşke" sözü üçüncü mahalledekilerin; sürekli geçmişin muhasebesini yaparlarmış. Bunların da başları kan revan içerisindeymiş, duvara vurmaktan… Kasabanın en yeşil bölgesinde, en güzel evlerin olduğu mahallede oturanlar ise, etraflarındaki her güzelliğe baktıkça ağızlarından, "İyi ki yaptım" sözü dökülürmüş. Bu mahallenin sakinlerinin kusuru da, beyinlerinde mazeret üretme merkezlerinin olmamasıymış. Bu yüzden yaşadıkları ortam her zaman güzel, düzenli ve huzurluymuş. Sık sık "İyi ki yaptım'giller Mahallesi'nde yürüyüşe çıkan "Keşke'giller", etrafa hayranlıkla bakarlarmış. "Yapacağım'giller" de bu mahalleyi pek sever, "Keşke'giller"e takılıp yürüyüşe çıkmak ister, ama bir türlü fırsat bulamazlarmış. "Evet, ama'giller" ise, mahallenin güzelliğini görmek yerine, ağaçların gölgelerinin yeterince geniş olmadığından, güneşin erken saatte doğması gerektiğinden şikayet ederlermiş. Bu hafta hep beraber "İyi ki yaptım'gillerin" mahallesine taşınmaya ne dersiniz? Kaynak: Bir e-posta grubu. |
02-05-2009, 13:39 | #4 |
|
Herkes , her çevreye ve her insana uymuş olsa idi.. Asla gelişemezdik.
|
18-01-2010, 19:38 | #5 |
|
uyumsuz,geçimsiz insanlar hep kendilerine özgü ve yalnız kalıyordur.en büyük özellikleri uyumsuz olmak.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Matbu bono metni üzerindeki "malen" kelimesinin üzeri çizilerek "nakden" yazılması | Av.Özgür Özlem Öngel | Meslektaşların Soruları | 9 | 26-02-2008 18:02 |
"Bunlar Onlar" Tiyatro Sporu Gösterisi- Hiç bu kadar eğlenmediniz !!! | ağaoğlu | Kültür ve Sanat | 1 | 17-02-2008 16:26 |
Oy Çokluğu İle Verilen Kararlar "şüpheden Sanık Yararlanır" İlkesine Ne Kadar Uygun? | Av.Fahri ALİMOĞLU | Hukuk Sohbetleri | 3 | 21-09-2004 11:46 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |