Merhaba Sayın Meslektaşlarım;

166/son maddesi gereği fiili ayrılık nedeniyle açmış olduğumuz boşanma davasında mahkeme, tanık anlatımları ve emniyet araştırmalarına göre; kesinleşen boşanma davasından sonra 3 yıl bir araya gelmediği tespit edilen tarafların boşanmasına karar vermiştir. Davalı davaya cevap vermemiş duruşmaları da takip etmemiştir.

Karar tarafımızca tebliğe çıkarıldı. Ancak kesinleşme süresi içinde maalesef davacı müvekkil trafik kazası sonucu vefat etti . Müvekkilin vefat ettiğini öğrenen davalı kararı temyiz etti. Temyiz dilekçesinde müvekkilin ölümüyle davanın konusuz kaldığından ve kendisinin boşanmada kusurunun olmadığından bahisle kararın bozulmasını talep etti.

Fiili ayrılık dışında sebeplerle açılan boşanma davalarında Yargıtay kararları; kararın kesinleşmesine kadar taraflardan birinin ölümü halinde evliliğin ölümle son bulduğu davanın konusuz kaldığı yönündedir. Mirasçıların davayı kusurun tespiti yönünden takip etme hakları bulunmaktadır.

Fiili ayrılık nedeniyle açılan davada kusur araştırması yapılmamaktadır. Dava yalnızca fiili durumun ve yasal şartların oluşup oluşmadığının tespitinden ibarettir. Yasal şartların oluştuğu mahkeme tarafından tespit edildiğine göre bu aşamadan sonra Yargıtay'ın olaya bakışı nasıl olur veya olmalıdır?

Diğer taraftan temyiz dilekçesi davacı vekili olarak tarafıma tebliğ edilmiştir. Ölümle vekalet görevim son bulduğu düşünüldüğünde temyize cevap verip vermeme konusunda da tereddüt yaşamaktayım.

Cevaplarınız için şimdiden teşekkürler.