Mesajı Okuyun
Old 09-01-2007, 16:56   #9
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
UZLAŞMA SAĞLAMA

Madde 35/A- (Ek: 4667 - 2.5.2001 / m.23) Avukatlar dava açılmadan veya dava açılmış olup da henüz duruşma başlamadan önce kendilerine intikal eden iş ve davalarda, tarafların kendi iradeleriyle istem sonucu elde edebilecekleri konulara inhisar etmek kaydıyla, müvekkilleriyle birlikte karşı tarafı uzlaşmaya davet edebilirler. Karşı taraf bu davete icabet eder ve uzlaşma sağlanırsa, uzlaşma konusunu, yerini, tarihini, karşılıklı yerine getirmeleri gereken hususları içeren tutanak, avukatlar ile müvekkilleri tarafından birlikte imza altına alınır. Bu tutanaklar 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesi anlamında ilam niteliğindedir.

Avukat, tarafları uzlaşmaya davet edebilir. Bu temelde arayıp konuşmasında mahsur olmadığı açıktır. Ancak bunun anlamı, "borcunu ödemezsen asarım, keserim" demek değildir. Somut olayda ben avukatın uzlaşma amacıyla aramış olabileceğini düşünüyorum. Aksi durum normal değil çünkü.