Mesajı Okuyun
Old 06-01-2009, 12:17   #4
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan elvann
iyi çalışmalar sayın meslektaşlarım;

bilindiği gibi şufa davalarında davacı; 3.şahsın ödediği satış bedelini ve masrafları vererek payın kendisine tescilini sağlayabiliyor.

ancak mahkeme gayrimenkulün gerçek satış bedelini değil, tapu kayıtlarında görünen emlak beyanına göre alınmış bedeli esas alıyor.

şufayı önlemek için tapuda normalden yüksek gösterilmiş bedele davacı itiraz edebilirken, "sözleşmenin tarafları muvazaa iddiasında bulunamaz" ilkesi gereğince olduğundan DÜŞÜK gösterilen bedele davalı 3. şahıs itiraz edemiyor.

bunun sonucunda örneğin 30.000 liralık bir gayrimenkulü 3.000 liraya alabilen davacı lehine sebepsiz zenginleşme durumu ortaya çıkıyor. yargıtayın son dönemde görüş değiştirdiğini ve gerçek bedelin araştırılması gerektiğini öğrendim.mantıklı olan da elbette budur.

bu konu ile ilgili fikirlerinizi ve yargıtayın yeni tarihli kararları var ise paylaşmanızı diliyorum.

Medeni Kanun 2002 yılında değiştirilmiş ve önalım hakkı yeniden düzenlenmiştir. Değişikliklerden biri de, önalım hakkının kullanılmasında ödenecek paranın yasada düzenlenmiş olmasıdır.

MK 734'e göre "Önalım hakkı sahibi, adına payın tesciline karar verilmeden önce, satış bedeli ile alıcıya düşen tapu giderlerini, hâkim tarafından belirlenen süre içinde hâkimin belirleyeceği yere nakden yatırmakla yükümlüdür."

Dolayısıyla mahkemenin kararı doğrudur.