Mesajı Okuyun
Old 10-07-2020, 11:49   #3
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Ortada vasiyetten zımni olarak dönme durumu vardır.Miras bırakan 2.vasiyeti ile (1 nolu malı x) e vasiyetini tekrarlamış 2 ve 3 numaralı malların yasal mirasçılar arasında miras paylarına göre paylaşımını öngörmüştür. Bu konuda vasiyetin yerine getirilmesi (Tenfizi- TMK 600 ve dev.) davasının açılması uygun olur. Diye düşünüyorum.

3. Hukuk Dairesi 2015/17339 E. , 2017/4333 K.

"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I



Davacılar; murisin gençlik yıllarından beri psikolojik problemler yaşamakta olup akli dengesinin yerinde olmadığını, yaşlılığın da etkisiyle de kendisinin yanına gelen tanıdığı tanımadığı herkese vasiyetname yoluyla mallarını bırakma vaadinde bulunduğunu, kanunun miras hükümlerine göre vasiyetname tanzim eden şahsın yeni vasiyetname ile önceki vasiyetnamesinden her zaman dönebildiğini, Silifke 1. Noterliğinin 07/08/2007 tarih ve 7649 yevmiye numaralı düzenleme şeklindeki vasiyetname ile aynı mahiyetteki Körfez 2. Noterliğinin 22/07/2008 tarih ve 9392 yevmiye nolu vasiyetnamesinin geçersiz olduğunu, Körfez 2. Noterliğinin 22/07/2008 tarih ve 9392 yevmiye nolu vasiyetnamesinde parmak izi kullanıldığını, önceki tarihli ve kanunen dönüldüğü kabul edilmesi gereken Silifke 1. Noterliğinin 07/08/2007 tarihli 7649 yevmiye numaralı vasiyetnamesinde imza atıldığını, şekil noksanlığı nedeniyle de bu vasiyetnamenin iptali gerektiğini, her iki vasiyetnamenin de murisin tasarruf ehliyetinin olmadığı sırada yapıldığını belirterek, Silifke 1. Noterliğinin 07/08/2007 tarih ve 7649 yevmiye nolu vasiyetnamesinin iptaline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

Davalı; zamanaşımı ve derdestlik itirazında bulunduğunu, düzenlenen vasiyetnamelerin kanunun aradığı şekil şartlarına uygun olarak tanzim edilmiş olup ilgili noterlikçe Körfez Sağlık Ocağının 07/08/2007 tarih ve 18668/4 protokol nolu raporunda murisin vasiyet yapma yeteneğinin bulunduğunun anlaşılması üzerine düzenlendiğini, son vasiyetname ile bırakılanın muayyen mal vasiyeti olduğunu, önceki vasiyetnameden rücü şeklinde bir kayıt içermediğini ve önceki vasiyetnameleri kapsamadığını, 22/07/2008 tarihli vasiyetnamenin geçerlilik şartlarını taşımadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece; vasiyetnamelerin hepsinin aynı konuda olduğu ve murisin tüm malvarlığını kapsadığından MK 542 ve 544 maddeleri gerekçesiyle davanın kabulü ile vasiyetnamenin iptaline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, murisin işlem tarihinde fiil ehliyetinin bulunmadığı, vasiyetnamenin yasal şekil şartlarını taşımadığı ve murisin sonradan düzenlediği vasiyetnameler nedeniyle önceki vasiyetnamelerin geçersiz hale geldiği iddiasıyla açılan vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir.

TMK. nun 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar; 1- Ehliyetsizlik, 2- Vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, 3- Tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlaka aykırı olması, 4- Tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması halleridir.

TMK'nun 557. maddesinde sayılan sebeplerin bulunması halinde vasiyetnamenin iptali gerekir. Bu sebepler dışında kalan durumlara dayanılarak ölüme bağlı tasarrufun iptali istenilemez.
Ölüme bağlı tasarrufun ifasının mümkün olmaması, vasiyet konusunun vasiyetçiye ait olmaması ise bir iptal sebebi oluşturmaz. Vasiyetnamenin ifa imkansızlığının vasiyetnamenin yerine getirilmesine yönelik olarak açılacak olan davada (TMK.m. 600) değerlenlendirilebilir.

TMK.nun 557.maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı (tahdidi) olarak açıklanmıştır. Mahkemenin, TMK 542. ve 544. maddesi kapsamında iptal sebebi olarak kabul ettiği hal, yukarıda bahsi geçen maddede ifadesini bulan iptal sebeplerinden biri değildir.


Hal böyle olunca mahkemece, davacının dava dilekçesinde iptal sebebi olarak belirttiği, murisin işlem tarihinde fiil ehliyetinin bulunmadığı, vasiyetnamenin yasal şekil şartlarını taşımadığı hususları araştırılarak sonucu dairesinde hüküm tesisi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.