Mesajı Okuyun
Old 15-02-2017, 17:54   #20
Av. Suat

 
Varsayılan

Sanık hakkında İİk 340 tan mahkumiyet çıktı.
Sanık bir yıl sonra - daha geçenlerde- şikayete konu olan ilk taksiti ödemiş ve mahkemeden düşüm talep etmiş.
Mahkeme de bunu değerlendirerek İİK m 354 gereği düşüm vermiş.

Konu hakkında en son yazdığım itiraz dilekçesi hemen aşağıda,
Katılmayanlar olabilir ama dilekçemde de belirttiğim üzere ben mahkeme ile aynı kanaatte değilim.
Ortada çok büyük bir uygulama hatası var..



…………Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesine
İletilmek Üzere
Düzce İcra Ceza Mahkemesine

Dosya No : 2016…………….


İtiraz Eden Müşteki : ………….
Vekili : Av. Sut Tok - …………..
Sanık : ……………

İtiraz Konusu : Mahkemece en son verilen düşme kararı usul ve yasaya aykırıdır.

Açıklamalar :

1-İlk olarak sanık hakkında İİK 340 uyarınca taahhüdünü ihlal etmekten dolayı mahkumiyet kararı verilmiştir. Dosyadaki gerek şikayet dilekçemizden ve gerekse mahkumiyet kararından da görüleceği üzere şikayet konusu yapılan taksit 22.02.2016 tarihli ve 3.451,95 TL olan ilk taksittir.
Sanık, mahkemece verilen bu mahkumiyet kararından sonra 14.02.2017 tarihinde - yani tam bir yıl sora- mahkemeye verdiği dilekçe ile şikayet konusu yapılan olan ilk taksiti ödediğini beyan ederek cezasının düşürülmesini talep etmiştir. Bu arada sanık hakkında hükmün infazına henüz başlanmamıştır. Burası önemlidir. Yani sanık hükmün infazı henüz başlamadan bu dilekçeyi vererek düşüm kararı istemiştir.

Sanığın dilekçesi üzerine aynı gün mahkemece yapılan değerlendirme ile sanığın ilk taksitini ödendiği gerekçesi ile ek karar verilerek ilgili cezanın İİK m 354 gereği düşürülmesine karar verilmiştir.


2-Bilindiği üzere İİK birden fazlaca suç tipi düzenlenmiştir.
İİK uyarınca verilen tüm bu cezaların düşümü ile ilgili GENEL düzenleme İİK nın 354. md. dir.
Zaten itiraza konu mahkeme düşüm kararında da bu maddeye atıf yapılmış ve ilgilinin cezasının İİK m 354 uyarınca düşürüldüğünü belirtmiştir.

Genel düzenleme bu olmakla ilgilinin yargılamasının yapıldığı madde olan İİK m 340 da da sadece bu suça özgü olarak bir kısım düşüm halleri sayılmıştır.
340. md deki bu düzenleme, daha genel olan İİK 354 e göre özel bir düzenlemedir ve sıkı şekil şartlarına bağlanmıştır. Yani her taahhüdü ihlal olayında değil ancak ve ancak şartları oluştuğunda bu maddeden düşüm kararı verilebilecektir.

Peki eldeki olayda olduğu üzere, sanık hakkında mahkumiyet verildikten sonra önüne, sadece şikayete konu olan taksitin ödenmesi nedeni ile bu tür bir düşüm talebi gelen yargıç, İİK daki hangi hükme göre düşüm yapacaktır.
İİK 340 md ye göre mi yoksa İİK 354 md göre mi?

Bu halde yargıç, her olayı kendine has özellikleri ile değerlendirerek olayda uygulanması gerekli kanun maddesini tespit edecek ve bu kanun maddesine göre şartların oluşup oluşmadığına bakacak ve neticede bu yöndeki talebi kabul edecek veya ret edecektir.
Zira yukarıda da değinildiği üzere 354. ve 340. md ler aynı hususu düzenlemiş gibi görünmelerine rağmen asında bu maddelerde aynı husus düzenlenmemiştir.

Her iki madde titizlikle irdelendiğinde, madde metninden de anlaşıldığı üzere 340. md., sadece ve sadece sanık hakkında mahkemece verilmiş olan mahkumiyet kararının infazına başlamış olması halinde uygulanacaktır.



Eğer sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş ve fakat henüz infaz aşamasına geçilmemişse bu halde genel düşüm halini düzenleyen 354 md. ye göre işlem yapılacak ve ancak bu maddedeki şartların gerçekleşmesi halinde mahkemece düşüm kararı verilebilecektir.



Eldeki olaya dönecek olursak;

Eldeki olayda mahkeme düşüm gerekçesini 354. md. ye dayandırmıştır.
Oysa eldeki olayda bu maddedeki düşme şartları oluşmamıştır.
İİK m 354 e göre düşüm, ancak alacaklının feragati veya borcun tümü ile ödenmesi şartına bağlanmıştır.
Eldeki olayda feragat olmadığı gibi borç ta tümü ile ödenmemiştir. Bu nedenle mahkemenin ilgili cezayı 354 hükmüne göre düşürmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Peki eldeki olayda 340. md. nin uygulama yeri var mıdır.

Yukarıda da değinildiği üzere İİK 340, madde metninden de anlaşılacağı üzere, borçlu hakkındaki infaz halini düzenlemektedir. Bu da maddede ……hapsin tazyikine başlandıktan sonra….. denilerek açık ifade edilmiştir. Bu halde düşüme, hapsin tazyikine başlandıktan sonra borcun tamamının ödenmesi veya o tarihe kadar geçen taksitlerin toplu şekilde icra dosyasına ödenmesi halinde gerçekleşebilecektir. Bu maddede başkaca bir düşme halini düzenlememiştir.

Düşüm gerekçesinde mahkeme, her ne kadar düşüm işleminin İİK 354 md. göre yapıldığını hüküm altına almış olsa da, karar neticesine bakıldığında mahkemenin aslında eldeki olayda 354. Maddeyi değil, üstü kapalı olarak da olsa 340. maddeyi uygulamış olduğu anlaşılmaktadır.

Mahkeme, açık olmamakla birlikte 340. md. de geçmekte olan …..o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu …..ibaresindeki ….o tarihe kadar….ibaresinden, şikayet tarihini anlamış ve sanığın şikayet tarihine kadar geçen taksiti ödediği gözetilerek cezasının düşürülmesine karar vermiştir.
Oysa eldeki olayda sanığın infazına başlanmış değildir.
Bu nedenle eldeki olayda sanıkların infaz halinin düzenlendiği madde olan 340. madde uygulanamaz.
Kadı ki bu medde metninin devamına bakıldığında bu maddenin sadece infaz ve infaz sonrası aşamaların düzenlenmesi amacı ile ihdas edildiği açıkça görülmektedir.
Neticede bu iki kanun maddesi aynı hususları düzenlememektedir.
Bunun aksini iddia etmek, yani bunların aynı hususları düzenlediğini kabul etmek, İİK da aynı konu ile ilgili iki adet düzenleme olduğu kabul etmek demek olur ki bu da geçmiş dönemde mal beyanında bulunmamanın yaptırımının düzenlendiği benzer hükümler hakkında anayasa mahkemesince verilen iptal kararını gündeme getirecektir.

Tüm bu nedenlerle İİK 354. ve 340. maddeler farklı farklı hususları düzenlemektedirler.
Eldeki olaya her iki maddede belirtilen düşüm şartları gerçekleşmemiştir.

3-Mahkemeniz aksi kanaatte olup her iki düzenlemenin de aynı konuya ilişkin düzenlemeler olduğu ve bu nedenle yerel mahkeme kararının yerinde olduğu yönünde ise, bu halde İİK da konu hakkında iki adet düzenleme olduğu gerekçesi ile konunun anayasaya aykırılık savı ile anayasa mahkemesine taşınmasına karar verilmesini talep ediyoruz.

Neticede mahkeme düşme karar gerekçesinde belirtilen İİK m 354 şartlar eldeki olayda gerçekleşmemiştir. Bu maddeye göre verilen düşüm kararı usul ve yasaya aykırıdır.
Eldeki olayda mahkemece üstü kapalı olarak uygulanmak istenen İİK 340 şartları da oluşmamıştır.
Bu nedenle ilgili karara itiraz ediyoruz.
İlgili kararın ortadan kaldırılmasına karar verilmesini saygılarımızla vekaleten arz ve talep ederiz.

İtiraz Eden Müşteki Vek