Mesajı Okuyun
Old 30-05-2014, 11:28   #2
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Sayın meslektaşlarım,

Müvekkil işçi iş akdini haklı nedenle feshedip işyerinden ayrılıyor ve işçilik alacakları için dava açıyor. 2 ay sonra işveren işçi aleyhine " İş Mahkemesinde" maddi manevi tazminat davası açıyor. İşveren dava dilekçesinde, sevkiyat işi yapan işçinin mal götürdüğü firmada ustabışı ile tartışma yaşadığını, söz konusu firmanın işçi hakkında şikayet dilekçesi yolladığını, sevkiyat için aynı işçinin tekrar gönderilmemesini talep ettiklerini, yaşanan tatsızlık nedeniyle ödemeleri geç aldıklarını, ödemeleri zamanında alamayınca hammedde yatırımının da geç yapıldığı ve daha pahalıya alınmak durumunda kalındığını bu nedenle de zarara uğradıklarını belirterek zararının tazminini talep etmiş.
Sorularım şunlar; görevli mahkeme iş mahkemeleri midir ? İşveren, söz konusu şikayet dilekçesinden işçiyi daha önce haberdar etmemiştir.İşçi şikayet dilekçesi veren firmaya sevkiyat yapmaya devam etmiştir. İşçi hakkında tutanak tutup savunmasını almak, hatta iş akdini feshetmek gibi yaptırımlar uygulamamış olmasını ileri sürmek işverenin dava açmasında kötüniyetli olduğunu belirtmemiz noktasında faydalı olur mu? Bir de zararının ne kadar olduğunu tam olarak belirtmemiş, davayı 2000 TL üzerinden kısmi dava olarak açmıştır. Zararının somut olarak belirtmesi gerekmez mi ?
Sayın fyz;

Eğer siz, işçinin savunmasının alınmadığı ve sevkiyatın işverenin iddiasına rağmen devam ettiğini ve müvekkilinizin sevkiyatta çalışmasına engel olunmadığını belirtmemiş olsa idiniz bu hususlara açıklık getirmenizi isteyecektim.

Görevli yargı yeri iş mahkemeleridir. Zira 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 1. maddesine göre; "İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle (o kanunun değiştirilen ikinci maddesinin Ç, D ve E fıkralarında istisna edilen işlerde çalışanlar hariç) işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi ile görevli olarak lüzum görülen yerlerde iş mahkemeleri kurulur."

Ancak işverenin işçiden iddia ettiği konuyla ilgili olarak yazılı savunma almaması, şikayetçi firmayla iş ilişkisini devam ettirmesi ve bu ilişkide zarara yol açtığı söylenen işçinin, sevkiyatın yapıldığı firmanın istememesine rağmen çalışmaya devam etmesi gibi nedenlerin, işverenin açacağı davada aleyhine olacağı düşüncesindeyim.

İşverenin bir an için talebinde haklı olduğunu kabul edecek olursak zararın tam tutarının tespit edilebilmesinin mümkün olmadığı durumlarda belirsiz alacak davası açmakta bir sakınca yoktur. Ancak zarar tutarı belirli ise kısmi bir talepte bulunmak HMK'ya aykırıdır.

Saygılarımla..