Mesajı Okuyun
Old 28-01-2012, 14:56   #5
Av. Ahmet Kör

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

17. HUKUK DAİRESİ

E. 2008/4002

K. 2008/4853

T. 24.10.2008

• TASARRUFUN İPTALİ ( Taşınmazların Üzerinde Pek Çok Sayıda Haciz Bulunduğu ve Bir Kısmının İpotekli Olduğu Alacaklının Sırasının İse Arkalarda Olduğu Anlaşıldığına Göre Borçlunun Borç Ödemeden Aciz Olduğu Kabul Edilmesi Gerektiği )

• BORÇ ÖDEMEDEN ACİZ OLMA ( Taşınmazların Üzerinde Pek Çok Sayıda Haciz Bulunduğu ve Bir Kısmının İpotekli Olduğu Alacaklının Sırasının İse Arkalarda Olduğu Anlaşıldığına Göre Borçlunun Olduğu )

• İPOTEKLİ TAŞINMAZ ( Taşınmazların Üzerinde Pek Çok Sayıda Haciz Bulunduğu ve Bir Kısmının İpotekli Olduğu Alacaklının Sırasının İse Arkalarda Olduğu Anlaşıldığına Göre Borçlunun Borç Ödemeden Aciz Olduğu Kabul Edilmesi Gerektiği )

2004/m.277, 278


ÖZET : Davalı tarafın mal varlığı olarak bildirdiği taşınmazların üzerinde pek çok sayıda haciz bulunduğu ve bir kısmının ipotekli olduğu, alacaklının sırasının ise arkalarda olduğu anlaşıldığına göre, borçlunun borç ödemeden aciz olduğu kabul edilmelidir.
DAVA : Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalı borçlu Salih'in alacaklısından mal kaçırma amacıyla Fethiye Göçek Beldesi 131 ada 1 parsel, 151 ada 16 parselde kayıtlı taşınmazlarını 12.07.2004 tarihinde davalı Kamil'e, 138 ada 8 parsel, 151 ada 5 parselde kayıtlı taşınmazlarını 07.06.2004 tarihinde davalı Mehmet'e, 132 ada 2 parselde kayıtlı taşınmazını da 05.07.2004 tarihinde davalı Gülseren'e sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptalini talep etmiştir.
Davalı Salih, davacıdan 14.06.2004 tarihinde 11.000 YTL borç aldığını ve çek verdiğini, takip konusu açık senedin sözleşmeye aykırı doldurulduğunu, 11.000 YTL borcunu 14.06.2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı Kamil vekili, borçlunun mal beyanı olarak bildirdiği onyedi adet taşınmazıyla ilgili kıymet takdiri yapılmadığını, aciz halinin gerçekleşmediğini, tasarrufun borçtan önce yapıldığını, taşınmazların emlakçılık yapan borçludan 130.000.00 YTL bedelle alındığını ve iyiniyetli olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı Mehmet vekili, aciz belgesi sunulmadığını, iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı Gülseren vekili, aciz belgesi bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliilere göre, borçlu hakkında aciz belgesi ibraz edilemediğinden davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davacı tarafın aciz vesikası ibraz edememesi düşüncesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosyadaki bilgi ve belgelere uygun düşmemektedir. Davalı Salihin mal beyanında 17 adet taşınmazını bildirdiği anlaşılmakta ise de, taşınmazların üzerinde pek çok sayıda haciz bulunduğu, bir kısmının ipotekli olduğu anlaşılmaktadır. Alacaklı Sevimin sırasının ise, diğer alacaklılara göre çok arka sıralarda bulunduğu görülmüştür. Bu durumda, borçlunun borç ödemekten acı içinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu yönden dava şartının gerçekleştiği düşünülerek tarafların delilleri toplanmalı, varılacak sonuca göre işin esası yönünden bir karar verilmelidir. Yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün ( BOZULMASINA ) ve peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 24.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kazancı İçtihat Programı