Mesajı Okuyun
Old 17-03-2011, 14:54   #9
halit pamuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Adnan Koray
kanaatimce,uyuşmazlık mahkemesinin kararı şuna benzeyecek:




T.C.

YARGITAY
4. Hukuk Dairesi







o TERÖRİSTLER TARAFINDAN DÖŞENEN MAYINA BASARAK YARALANMA
o DEVLETİN GÜVENLİĞE YÖNELİK ÖDEVİ
o HİZMET KUSURU
o RÜCUAN TAZMİNAT
o GÖREV

Özet :Somut olayda davacı, teröristler tarafından kesilen telefon telini onarmaya giden işçisinin, teröristler tarafından döşenen mayına basarak yaralanması sonucu ödediği tazminatın, güvenliği sağlamakla görevli bulunan davalıdan alınması isteminde bulunmuştur. Dava sebebi anlamında davaya konu yapılan maddi olgular, devletin genel anlamda huzur ve güveni sağlama ödevine ilişkindir. Kural olarak, devletin güvenliğe ilişkin ödevi; asli, sürekli ve bölünemez, niteliktedir. Bu ödevin, gerektiği gibi yerine getirilmediğinin ileri sürülmesi ise, sonuç olarak hizmet kusuruna ilişkindir. Hizmet kusuruna dayalı tazminat istemleri de tam yargı davasının konusunu oluşturur ve 2577 sayılı Yasa m.2 hükmü gereğince, idari yargı yerinde çözüme kavuşturulabilir.



Davacı Türk Telekomünikasyon A.Ş. vekili Avukat Mehtap Kıynak tarafından, davalı İçişleri Bakanlığı 23/12/1998 gününde verilen dilekçe ile mayın patlaması sonucu yaralanan kişiye ödenen tazminatın rücuen istenmesi mahkemece yapılan yargılama sonunda; istemin kabulüne dair verilen 20/5/2003 günlü kararın Yargıtay´ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten tetkik hakimi tarafından rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

Davacı, teröristler tarafından telefon telini onarmaya giden işçisinin, teröristler tarafından döşenen mayına basarak yaralanması ödediği tazminatın, sağlamakla görevli bulunan davalıdan isteminde bulunmuştur. Mahkemece istem kabul edilmiştir. Kararı davalı temyiz etmiştir.

Dava sebebi anlamında, konu yapılan maddi , devletin genel huzur ve güveni sağlama ödevine Kural olarak, devletin güvenliğe ödevi; asli, sürekli ve bölünemez, niteliktedir. Bu ödevin, gerektiği gibi yerine getirilmediğinin ileri sürülmesi ise, sonuç olarak hizmet kusuruna Hizmet kusuruna dayalı tazminat de tam yargı davasının konusunu oluşturur ve 2577 sayılı Yasa m.2 gereğince, idari yargı yerinde çözüme kavuşturulabilir. Mahkemece, davanın yargı yolu bakımından reddi yerine, işin esasının çözümlenmesi, usul ve mutlak aykırılık olup temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın hükmün, bu nedenle bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA; 22/4/2004 oybirliğiyle karar verildi.



Kaynak :Corpus

öyle değilmiş...)))


UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ
Ceza Bölümü
Esas : 2007/177
Karar : 2008/123
Tarih : 05.05.2008


ÖZET : Adli yargı yerinde aleyhine açılan tazminat davasını kaybeden TEDAŞ tarafından, olayda kusur ve sorumluluğu bulunduğu ileri sürülerek İçişleri Bakanlığı aleyhine açılan rücuen alacak davasının, Borçlar Kanunu hükümlerine göre ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesinin gerektiği hk.


KARAR
Davacı : Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. Genel Müdürlüğü
Vekili : Av. M. Ö.
Davalı : İçişleri Bakanlığı
OLAY : TEK İşletme Müdürlüğünde şoför olarak çalışan Aydemir, 18.8.1992 tarihinde, iş arkadaşlarıyla birlikte -Beytüşşebap uğrayan enerji nakil hattı direklerinin tespiti için görevlendirilmiş, ancak Uludere’ye dönmekte iken
teröristlerce kaçırılmış; Behice AYDEMİR vd., murisleri Burhan AYDEMİR’in gaipliğine karar aldırmışlar ve bilahare Ankara 12. İş E:2001/2421 sayılı dosyası ile Genel Müdürlüğü aleyhine tazminat davası açmışlardır.
Dava husumet yokluğu nedeniyle reddolunmuş ise de, 21. Hukuk Dairesinin 5.3.2002 gün ve E/K:2002/5469-5880 sayılı ile bozularak mahkemesine iade edilmiş, Mahkemece yeniden yapılan lama lar vekilinin ıslah talebine istinaden talep artırılmıştır.
sonucunda ANKARA 12. İŞ MAHKEMESİ, 30.12.2002 gün ve E:2002/1314, K:2002/4580 sayılı ı ile, kısmen kabulüne karar vermiş, temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 21. Hukuk Dairesi, E/K:2003/2540-2180 sayı ile kararın düzeltilerek onanmasına karar vermiştir.
Ankara 12. İş Mahkemesinin kararına esas nda TEDAŞ Müdürlüğüne %40,
teröristlere ise %60 oranında kusur izafe edilmiştir.
Davacı Genel Müdürlük vekili, ülkenin iç ni sağlamakla olan İçişleri Bakanlığının, üzerine düşen görevi tam ifa etmediğinden meydana geldiğini; Müvekkili Kurum ödenmek zorunda kalınan 294.486.934.176.-TL’nin,
teröristlere izafe ve kesinleşen %60 kusur göre taraf hissesine düşen TL ile, sırasında taraflarından yapılan toplam 5.294.460.000.-TL’dan davalı tarafa düşen 3.176.6765.000.-TL ilavesiyle toplam 179.868.836.506.- TL’nın ödeme tarihlerinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı Kurumdan rücuen tahsiline karar verilmesi istemiyle, 19.4.2004 adli yerinde dava açmıştır.
ANKARA 7. ASLİYE 1.2.2005 gün ve E:2004/204; K:2005/21 sayı ile, davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle, davacı çalışanı AYDEMİR’in 18.8.1992 tarihinde Siirt İşletme Müdürlüğü’nde iken görev sırasında
teröristlerce kaçırıldığını, Burhan AYDEMİR’in mirasçılarının gaiplik kararı alarak Ankara 12. İş Mahkemesi’nin 2001/2421 sayılı dosyası ile 31.000.000.000.- TL’lik tazminat davası açtıklarını, talebin 71.200.000.000.- TL’ye çıkarıldığını, davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, ’ca da düzeltilerek onanmasına karar verildiğini, Ankara 8. İcra Müdürlüğü’nün 2003/1129 Esas sayılı dosyası ile kararın takibe tahsil edildiğini, davacıya %40, teröristlere %60 oranında kusur izafe edildiğini, olayın davalının üzerine düşeni yapmadığından meydana geldiğini, davacı tarafından 294.486.934.176.- TL ödenmek zorunda kaldığını, teröristlere izafe edilen %60 kusur oranına göre davalı hissesine 176.692.160.506.- TL ile sırasında yapılan 5.294.460.000.- TL masraftan davalı üzerine düşen 3.176.676.000.- TL ilavesiyle toplam 179.868.836.506.- TL’nin davalıdan tahsili gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 179.868.836.506.-TL’nin ödeme tarihinden itibaren hesap edilecek yasal faizi ile birlikte davalı kurumdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş ; davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, bu reddi gerektiğini, 18.8.1992 tarihinde görevlendirilen ve resmi araçla Çukurca ENH’de yıkılan direklerin için aralarında Burhan AYDEMİR’in de bulunduğu aracın önünün kesilerek 3 kişinin kaçırıldığını; yasadışı örgüt mensubu olmak suçundan İsmail ARSLAN isimli şahsın beyanında, Burhan AYDEMİR’in yasadışı katıldığının anlaşıldığını, Burhan AYDEMİR Diyarbakır DGM.C.Başsavcılığı’nın 2004/816 Hz. ile kaçırılan AYDEMİR hakkında arama kararı çıkartıldığını ve arandığını, bu durumda davacı ca ödenen tazminatların Burhan AYDEMİR mirasçılarından istenilmesi ve yeniden kusur tesbiti yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istediği; Davacı delillerinde, Ankara 12. İş Mahkemesi’nin 2002/1314 Esas sayılı dosyasına, Ankara 8. İcra Müdürlüğü’nün 2003/1129 sayılı dosyasına, Mahkemesi kararlarına, olayla ilgili belgeleri, tutanaklara dayandığı; Davalının da davacının delilleri doğrultusundaki delillere dayandığı, ayrıca nın bulunduğuna dair mahkeme ilamlarına dayanmış olduğunun Ankara 12. İş Mahkemesi’nin , Behice AYDIN’ın kendisi ve çocukları adına davacı aleyhine açtığı davada eşinin davacıda şoför olarak çalıştığı sırada 18.8.1992’de iş arkadaşlarıyla birlikte Uludere Beytüşşebap istikametinde hasara uğrayan ENH direklerinin tesbiti için görevlendirilmeleri ve Uludere’ye dönmekte iken teröristler kaçırılmaları nedeniyle tüm aramalara rağmen ölü veya diri olarak bulunamadığından gaipliğine karar verildiğinden, olayın da SSK’ca iş kazası edilerek Burhan ’in mirasçılarına gelir bağlandığından, destek Burhan’ın desteğinden yoksun kalması nedeniyle maddi ve manevi tazminata ilişkin davanın açıldığı, yapılan yargılama sonunda dava konusu miktarlara hükmedilerek bu miktarların Ankara 8. İcra Müdürlüğü’nün 2003/1129 Esas sayılı dosyasında davacı AYDEMİR’e ve çocuklarına Burhan AYDEMİR’in mirasçıları olması nedeniyle ödendiğinin görüldüğü; dosyada Ankara 12. İş Mahkemesi’nin dosyasındaki destek muris Burhan AYDEMİR’in mirasçılarına ödenen miktarın davacı tarafından ödenmesi nedeniyle, davalıdan güvenliği tam sağlayamadığından tahsilinin istenmekte olduğu, tahsili istenen miktarın İş Mahkemesi dosyasında teröristlere isnat edilen kusura isabet eden miktar olduğu, bu hususta taraflar arasında niza bulunmadığı, taraflar arasındaki nizanın, davacının Burhan AYDEMİR’in davacı işçisi olarak çalıştığı sırada, teröristler tarafından kaçırılması nedeniyle davalının kusuru oranında sorumlu olup olmadığına ilişkin bulunduğu; davalıya gerekli güvenlik tedbirlerini almadığından güvenliği tam sağlayamadığından davacı tarafından kusur izafe edilmek istenmekte olduğu, Devletin güvenliği sağlamasının asıl olup, güvenliğe ilişkin tedbirleri alarak bu asli ve sürekli görevini yapmasının gerektiği, bu görev ve ödevin gerektiği gibi yapılmadığı, getirilip getirilmediği, dolayısıyla hizmet kusurunun olup olmadığının yargı tespit , bu tür davaların tam yargı davası niteliğinde olduğu, İdare Mahkemelerinin Kuruluşuna İlişkin Kanun’un 2. maddesi gereğince olayın çözüleceği, bu nedenle davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiğinden yargı yolu yönünden reddine karar verilmesi gerekeceği; nitekim dosyaya da ibraz edilen Yargıtay 4. Dairesi’nin 22.4.2004 tarihli 2003/15671 Esas kararında da davacı Türk Telekomünikasyonun davalı Bakanlığı aleyhine açtığı davada teröristler tarafından kesilen telefon telini onarmaya giden işçinin teröristler tarafından döşenen mayına basarak yaralanması sonucu ödediği , güvenliği sağlamakla li bulunan davalıdan alınması isteminde görevli mahkemenin Yargı olduğunu belirtmiş bulunmasına göre, mahkemelerince de bu karar doğrultusunda, yargı yolu yönünden davanın reddine karar vermenin doğru olacağı sonuç ve kanısına varılmış bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, YARGITAY 4.HUKUK DAİRESİ’nin 9.5.2005 gün ve E:2005/4428, K:2005/5042 kararıyla onanması; Karar düzeltme isteminin ise 28.9.2005 gün ve E:2005/11251, K:2005/9966 sayılı kararıyla reddedilmesi suretiyle kesinleşmiştir.
vekili, aynı istekle bu kez, 23.11.2005 gününde yargı yerinde dava açmıştır.
DİYARBAKIR 2. İDARE ; 20.2.2007 gün ve E: 2006/1351 sayı ile, incelenen dosyada; TEDAŞ çalışanı olan Burhan 1992 yılında Siirt İşletme Müdürlüğündeki görevi sırasında
teröristlerce kaçırılması olayıyla ilgili olarak, 12. İş Burhan AYDEMİR’in leri tarafından tazminat davasında %40 kusurlu bulunan TEDAŞ’ın, mirasçılara ödediği teröristlere izafe edilen kusura istinaden davalı İçişleri Bakanlığına isabet eden miktarın rücuan tahsili amacıyla Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davada, anılan mahkemenin 1.2.2005 gün ve E:2004/204, K:2005/21 sayılı ı ile uyuşmazlığı çözme görevinin idari nın görev alanında olduğu belirtilerek görev yönünden reddine karar verildiği, bu kararın 28.9.2005 tarihinde kesinleşmesi üzerine davacının aynı mahkemelerinde davayı açtığı; Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin, devletin güvenliğinin sağlanmasının asıl olduğu, bu görevin gerektiği gibi yapılıp yapılmadığı, yerine getirilip getirilmediği dolayısıyla hizmet kusurunun olup olmadığının idari yargı yerinde tespit edileceği, bu tür davaların tam yargı davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermişse de; davanın, dava dilekçesinde de belirtildiği üzere, davacı kurum tarafından ödenmek zorunda kalınan 294.486.934.176.- teröristlere izafe edilen ve kesinleşen %60 kusur oranına göre davalı taraf düşen 176.692.160.506 TL ile yargılama sırasında yapılan ve davalı tarafa düşen 3.176.676.000.-TL 179.868.836.506.-TL alacağın ödeme tarihinden hesap edilecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsil edilmesi için açılan rücuan davası olduğu sonucuna ulaşıldığı; adli yargı yerinde, aleyhine açılan tazminat davasını kaybeden TEDAŞ tarafından hissesinden fazla ödediği miktardan sorumlu olduğu ileri sürülerek İçişleri Bakanlığı aleyhine açılan rücuan alacak davasının Kanunu hükümlerine göre özel hukuk alanını nedeniyle adli yargı yerinin görev alanı içinde kaldığı kanaatine açıklanan nedenlerle Mahkemelerinin görevsizliğine, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 19. maddesi görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık gönderilmesine ve dosya bu konuda Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine, karar vermiştir.
İNCELEME VE :
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler: Er BUYURGAN, Ramazan TUNÇ, Habibe ÜNAL, O.Cem ERBÜK, Serdar AKSOY ve Muhittin KARATOPRAK’ın katılımlarıyla yapılan 5.5.2008 günlü toplantısında;
I- İLK İNCELEME : Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. öngörülen şekilde başvurulduğu ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, adli ve idari yargı yerleri arasında doğan görev uyuşmazlığının incelenmesine ile verildi.
II- ESASIN İNCELENMESİ : Raportör-Hakim Taşkın , davanın çözümünde adli nın görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ayla SONGÖR’ün davada adli; Danıştay Savcısı Gülen , idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, yargı kararı ile tazminle yükümlü tutulan ve tazminatın tamamını ödemiş bulunan Genel Müdürlüğü tarafından, idarelerince ödenen tazminattan kusur ve sorumluluğu oranındaki tutarın, olayda güvenliği sağlama ödevi nedeniyle sorumlu olduğu ileri sürülen İçişleri Bakanlığı’ndan rücuen tahsili isteminden
Olayda, görevi sırasında
teröristlerce kaçırılan nın mirasçıları tarafından, TEDAŞ aleyhine tazminat davası açıldığı; mahkemece, sunulan aynı olaya ilişkin raporu esas alınmak ve davalı TEDAŞ’ın %40, teröristlerin ise %60 oranında kusurlu oldukları benimsenmek suretiyle dava kabul edilerek, hükmedilen tazminatın tamamının davalı TEDAŞ’a yüklendiği ve bu yoldaki kararın kesinleştiği
Tazminat davasına bakan mahkemece, bilirkişi raporu ile saptanan kusur ve sorumluluk oranları esas davanın konusu ayrım yapılıp ın idare hukuku ilkelerine göre idari yerinde saptanmasının gerekeceği yolunda bir görevsizlik kararı verilmediğine ve hükmolunan tazminat da olduğuna göre, olayda 2577 İdari Yargılama Usulü 2/1-b. maddesinde "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı kapsamında, zarar gören tarafından açılmış bir dava
Öte yandan, ortada, Devlete, il özel idarelerine ve belediyelere ait akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışındaki alacakların tahsil usulünü 6183 Amme Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamına bir kamu alacağı da söz konusu
Açıklanan , tam yargı davası niteliği taşımayan ve konusu bir kamu alacağı olmayan rücu davasının, Borçlar Kanunu hükümlerine göre adli yargı yerince çözümlenmesi; bu nedenle, İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.
SONUÇ : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli na, bu nedenle Diyarbakır 2. İdare Mahkemesi’nin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 0 gün ve E:2004/204, K:2005/21 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 5.5.2008 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN karar verildi.



Kaynak :05.08.2008-26958 Resmi Gazete