Mesajı Okuyun
Old 17-03-2011, 12:10   #3
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Görüşünüzün doğru olduğu kanısındayım.
THS'de yer alan ve bu görüşünüzü destekleyen içtihatlar:

http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=10664 (Ekleyen Av.Nevra Öksüz )

http://www.turkhukuksitesi.com/showp...16&postcount=3

http://www.turkhukuksitesi.com/showp...98&postcount=8

Sayın Aladağ,

Öncelikle katkınız, konu hakkında araştırma yaptığınız ve eklediğiniz linkler için teşekkür ederim.

Hakim Bey, zamanaşımından red kararı celsesinde (şifahen) olayın haksız fiil olduğu ve 1 ve 10 yıllık zamanaşımından dolayı red kararı verdiğini söyledi Bu ahvalde dahi (mesajımda yazdığım gerekçelerle ve eklediğiniz kararlarda da belirtildiği üzere) davamızda zamanaşımı süresinin geçmemiş olduğunu düşünmekle birlikte;

Müvekkil şirketin sorumluluğu iş sözleşmesinden kaynaklı ve iş kazasından mütevellittir ve İçişleri Bakanlığı'nın sorumluluğu ise Anayasadan kaynaklıdır. Bu sebeple müvekkilim ile İçişleri Bakanlığı arasında BK m.51 anlamında teselsül olduğu kanaatindeyim. Dolayısıyla müvekkilimin ikame ettiği rücu davasında uygulanacak zamanaşımının da BK m.125'e göre ve 10 yıl olduğunu düşünüyorum.

Mümkünse sizin (ve düşüncelerini paylaşmak isteyen diğer meslektaşlarımın da) bu konu hakkındaki düşüncenizi de öğrenmek isterim?

Teşekkürler,

Saygılar...