Mesajı Okuyun
Old 01-11-2009, 18:04   #3
AvTürk

 
Varsayılan

En azından bilinçsiz taksirin kesinlikle cezalandırılmaması gerektiğini düşünüyorum. Kişinin öngörüsünün dahi bulunmadığı bir olayda cezalandırılması bana göre son derece anlamsız ve yanlıştır. Bu gibi durumlarda tazminat hukuku devreye girebilir ki bu da tartışılabilir niteliktedir.

Esasında Tck 21 de de kanun koyucu bunu aleni olarak kabul etmiş zaten. 'Suçun oluşması kastın varlığına bağlıdır. Kast suçun kanuni tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesidir'. Buradan ben şunu anlıyorum ki; bilme ve isteme unsurları birlikte olmadan, kişinin hareketiyle ortaya çıkan netice suç değildir ve cezalandırılamaz.

Fakat hemen ardından 22. maddede kanunun açıkça belirttiği hallerde taksirin de cezalandırılacağı belirtilmiş ve tanımı yapılmış. Yani kişi bilme ve isteme unsuruna sahip olmasa dahi, kanunda belirtilen olaylarda da suç oluşabilir deniyor. 2 madde arasında hem lafzi hem amaçsal çelişki mevcut.

22. madde, kişinin hareketinin, niyetinin ya da bilme-isteme gibi suçun oluşumunun ana nedenlerini bir tarafa bırakması, sadece kanun koyucunun o olayı kanunda belirtmesiyle suçun oluşacağını düzenlemesi de ceza hukuku prensiplerine ve maddi gerçeğin aranması ilkesine aykırıdır.

Kanunla düzenlenip düzenlenmemesi meselesi bir yana, taksirle mala zarar verme nasıl cezalandırılmıyorsa yine bilinçsiz taksirle insan öldürmenin-yaralamanın da cezalandırılmaması gerektiğine inanıyorum.