Mesajı Okuyun
Old 25-12-2007, 13:56   #13
hukukun-üstünlüğü

 
Varsayılan

Belirtmiş olduğum hukuki garabet ve tehlikeye ilişkin bir açıklama getirilmemesine şaşırdım.Anayasa değişikliğine ilişkin pozitif norm anayasanın ilgili maddesinde mevcuttur.Israrla bunu belirtmenin bir anlamı ya da pratikte bir faydası yok zaten bu düzenleme herkesçe malum.Bunu iki de bir belirten arkadaşlarımız yeni bir şey söylemediklerinin farkına varmalılar bunu sokakta hukukçu olmayan kimseye de sorsan söyler.Düzenlemeyi kim göz ardı ediyor anlamış değilim.Olması gerekeni tartışmamakta hukukçu olunamadığını ya da en azından hukukçu olmayanlardan bir farka sahip olunamadığını gösterir. Biz olması gerekeni tartışalım yetki TBMM dedir bunun aksini belirten yok diyoruz ama ısrarla sanki yetki TBMM de değildir diyormuşuz gibi ve hiç değişmeyen basmakalıp eleştirilerle karşılaşıyoruz.Soruyorum yeni bir anayasa yapımı ile mevcut anayasada değişikliğe gitmek aynı şeymidir diye ama sanki çok yeni bir şey söylüyormuşcasına bize anayasadaki anayasa değişikliğine ilişkin hükümlerden bahsediliyor,sorumuza cevap gene yok.

Yeni bir anayasa yapımı tabi ki mevcut anayasada değişikliğe gitmekle aynı şey değildir.Yeni bir anayasa yapımı için şuan TBMM de bulunan her vekilin de belirtmiş olduğu gibi toplumsal bir mutabakat lazım.Peki nasıl sağlanır bu toplumsal mutabakat?

Bunun çeşitli usulleri vardır.

1)Bu usullerden ilki özge arkadaşımızından belirtmiş olduğu gibi sırf yeni bir anayasa yapımı üzere seçilmiş bir kurucu meclistir.Bu meclis yeni anayasa yapımını yerine getirip sonra dağılabilir.

2)Ya da mevcut mecliste,iktidar ve muhalefet partileri ayrıca sivil toplum örgütleri ilgili kamu kurumları,üniversitelerden müteşekkil bir komisyon kurularak yeni bir anayasa yapımına gidilebilir.Bu komisyonda dikkat edilmesi gereken husus herhangi bir grubun komisyonu tahakkümü altına almaması eşit temsil ve katılım,etkileme belirleyici olabilme ilkelerini komisyonu oluşturan her grup için sağlanılmış olmasıdır.Ve anayasa seminer ve konferansalarıyla halkla sürekli irtibat halinde olunmalı bilgilendirme ve görüş alma hususlarının gerçekleştirilmiş olması sağlanılmalıdır.Bunun içinde özge arkadaşımızında belirtmiş olduğu gibi 'serbest ifade ve özgür tartışma ilkeleri uygulanmalı, uzlaşmacı üslup kullanılmalıdır'.Ve son olarakta gene arkadaşımızın belirttiği gibi
'Son sözü halk söylemeli,(hazırlanan anayasa) referanduma sunulmalıdır'.

Olması gerekeni tartışmak hukukçunun asli görevidir.

saygılar...