Mesajı Okuyun
Old 21-08-2006, 04:38   #1
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan Tam Yargı Davası-Hak Düşürücü Süre ve Bir Aile Dramı

Olayın Özeti: Hamile bayan hasta su akıntısının başlaması üzerine gece 23:00'te X hastanesine getirilir. Ebeler telaşeye gerek bulunmadığını. Normal olduğunu bu şekilde 2 gün bekleyenler olduğunu söyleyerek sancısı da olmayan bayanı doğuma almaya şu an için gerek bulunmadığını söylerler. Hasta ancak sabah 11:00'de doğuma alınır. Doğum anından itibaren anormallikler başlar su kesesi tamamen boşalmıştır ve bebek pisliğini yutmuştur. (Nasıl olduğunu bilmiyorum, bu babanın tabiri) Bebek doğumun akabinde ağlamaz. Doktor ancak uzun uğraşlar neticesinde bebeği ağlatmayı başarır. Bebeğin midesi yıkanır ve derhal kuvöze alınır. Bebekte oksijensizlik nedeniyle beyinde oluşan bir hasar nedeniyle bir solunum sendromu oluşmuştur. Buna göre bebek uyurken nefes alma refleksini kaybetmekte ve ancak bir alet yardımıyla nefes almaktadır. Ayrıca bu alet boğazından bir delik açılmak suretiyle çocuğun boğazına takılmaktadır. Çocuk bu şekilde yaşamaya mahkumdur. Olay zamanında basına da intikal etmiştir. Bu sayede aileye ev tipi solunum cihazı, aspire makinesi vs. gereç yardımseverlerin katkıları ile temin edilmiştir. Ancak çocuk 4,5 yaşındadır ve bugüne kadar hiçbir hukuki süreç işletilmemiştir. Hasta ücretli hasta olarak giriş yapmıştır. Ancak baba daha sonra SSK'lı olmuştur. Çocukta kulak vs. yerlerinde halen ameliyat gerektirecek yeni arazlar çıkmaktadır. Buna göre İYUK m.13'deki 5 yıllık süre göz önüne alındığında İdareye Tam Yargı Davası açma şansımız var mıdır? (Danıştay kimi kararlarında gelişen durum söz konusu ise zarara tam olarak ıttıla söz konusu olmadığından dava açma süresinin zarara tüm sonuçları ile ıttıla tarihinden itibaren başlayacağını belirtmektedir.) Öte yandan olay gecesi nöbetçi doktorun kim olduğu da bilinmemekte olup, faile ıttıla edilmediği ileri sürülebilir mi? Olayın hizmet kusurundan ileri geldiğinin ispatı hususunda ne gibi sıkıntılar yaşanabilir ve bu sıkıntıları aşma yolları nelerdir? Kamu görevlilerinin hizmet kusurlarından kaynaklanan zararlarda bu şahıslara karşı Adli Yargıda dava açma süresi 5 yıldır. (Yargıtay Görüşü) Ancak Aile'yi ancak İdare'den alınacak ciddi bir tazminat tatmin edebileceğinden öncelikle bu alternatif zorlanmaya çalışılmaktadır. Zira belirtildiği gibi ailenin durumu çok kötüdür ve bebek sürekli ve çok masraflı bir bakıma muhtaçtır.(İş Adli Yardım işi olup, şahsımın bir menfaati sözkonusu değildir.) SSK Sağlık giderlerini karşılasa da, çocuğun ev bakımına ilişkin bir takım masraflar ve sürekli istanbula götürüp getirme zorunluluğu yüzünden baba doğru dürüst çalışamamaktadır. (İnşaat İşçisi) Ayrıca otobüsle yolculuk yapamamakta ve mecburen arabaları ile yolculuk yapmaktadırlar. Bu masrafları ise şimdilik bebeğin dedesi karşılamaktadır. Ailenin yaşadığı manevi yıkımın ise tarifi mümkün değildir. Baba büroya her gelişinde gözleri uykusuzluktan mosmor bir haldedir. Anne ise hiçbir şekilde çocuğunun peşinden ayrılmamaktadır. Yardımcı olacak meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ederim.

Not: Soru sahibi bugün itibariyle nihayet tatile çıkacaktır. Bu nedenle cevaplara tatil dönüşü bakacaktır.