Mesajı Okuyun
Old 11-01-2007, 16:56   #7
nefise

 
Varsayılan

sayın simali2 ve Yücel Kocabaş;

burada şöyle bir durum var; izale-i şuyu davası, imar planının iptalini önlemek için açılmak istenmektedir. Şöyle ki;
iptali istenen plan, daha önceden aynı alanla ilgili olarak mevcut bulunan uygulama planının mahkeme kararı ile iptal edilmesi üzerine, mahkeme kararının uygulanması suretiyle hazırlanmış bulunan uygulama imar planıdır.
iptali istenen yani planda, müşterek maliklerin hisselerinin tahsisi, ayrı kadastral parsellerde gerçekleştirilmiştir. bunun üzerine, müşterek maliklerin bir kısmı, yeni planın müşterek mülkiyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile iptal davası açmışlardır.
Burada, izale-i şuyu davasının açılması, imar planının iptalini önlemek amacı taşımaktadır. Yani diğer müşterek malikler, hisselerinin (yeni plan ile) ayrı parsellerde hisselendirilmiş olmasından şikayetçi değildir.
Ancak, İmar Kanunu 18. md ye göre; müşterek mülkiyete konu bir taşınmazın parselasyon işlemine tabi tutulması halinde oluşacak tüm imar parsellerinin yine müştereken verilmesi gerektiği belirtilmiş; böylece, planda parsellerin ayrı yerlerden şuyulandırılması mevzuata aykırılık teşkil edecektir.
benim kafama takılan şu; planın iptalini istemeyen müşterek malikler, izale-i şuyu davası açarsa, iptal davasının sonuçlanmasının bekleneceği kesin midir? izale-i şuyu davasının konusuz kalması önemli olmicaktır, çünkü bu davayı açacak malikler zaten plan ile ayrılmış olmaktan şikayetçi değildir ancak sorun bunun hukuki dayanağının olmamasıdır.
Bilemiorum benim de kafam karıştı galiba şimdi