Mesajı Okuyun
Old 13-06-2008, 11:58   #7
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

TBB Disiplin Kurulu Kararları
http://www.barobirlik.org.tr/calisma....aspx?yil=2005

T. 30.09.2005
E. 2005/222
K. 2005/310
* Haricen para tahsili ve tahsilatların icra dosyasına bildirilmemesi
(Av. K. m. 46, 140/3)

Şikayetli Avukat hakkında banka vekili sıfatıyla, kredi sözleşmesine dayalı olarak M.G. İnşaat Limited Şirketi ve yetkilisi Z.G. hakkında Ankara …. İcra Müdürlüğünün 2001/…. esas sayılı icra takibi nedeniyle, borçlu şirket ile arasında düzenlenen 04.10.2001 tarihli protokol gereğince kendisine verilen müşteri senetleri ödendiği ve alacağa mahsuben 21.01.2002 tarihinde 750.000.000.-TL.sı, 20.03.2002 tarihinde 2.850.000.000.-TL.sı, 31.07.2002 tarihinde 240.000.000.-TL.sı, 22.10.2002 tarihinde 1.200.000.000.-TL.sı haricen tahsil ettiği halde, harici tahsilatları dosyaya bildirmeyerek ve vekili olduğu bankaya zamanında intikal ettirmeyerek, müştekinin fazladan temerrüt faizi ödemesine sebebiyet verdiği, daha sonra bankayla yapılan görüşmede kendisine 3.000.000.000.-TL.fazla ödeme yapıldığının anlaşılması üzerine borçlu şirkete bu miktarda senet verdiği, ancak bedelini ödemediği iddiası ile başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda, Baro Disiplin Kurulunca eylem sabit görülmüş ve disiplin cezası tayin edilmiştir.

Şikayetli Avukat savunmalarında, tahsil olunan paralar için Şikayetçinin makbuz istemediğini, yanında çalışan elemanının iyiniyetli olarak vermiş olduğu makbuzun kendisinin bilgisi dışında tanzim edilmiş olduğunu, 17.01.2003 tarihinde Şikayetçi ile aralarında düzenlenen protokolün kendisi tarafından imzalandığını ve bu protokolde borcun kalmadığının belirtildiği, disiplin kovuşturmasına konu olay nedeni ile açılan kamu davasında beraat etmiş olduğunu bildirmiştir.

Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, Şikayetli Avukatın, Şikayetçinin yetkilisi olduğu şirket aleyhinde Ankara …İcra Müdürlüğünün 2001/…. esasında kayıtlı olarak icra takibi başlattığı, takibin devamı sırasında, çeşitli tarihlerde Şikayetçiden haricen para tahsil ettiği ve bu tahsilatları icra dosyasına bildirmediği, icra dosyasına mahsuben ve haricen yapılan tahsilatlar için Şikayetli Avukatın sekreteri tarafından makbuz tanzim edilip, borçluya verildiği anlaşılmıştır.

Şikayetli Avukat hakkında, Disiplin kovuşturmasına konu olan eylemleri sebebiyle Ankara ….Ağır Ceza Mahkemesinin 2003/… esasında kayıtlı olarak ve Görevi kötüye kullanmak suçundan dolayı açılan kamu davasında ..mahkumiyete yeter ve inandırıcı ve kesin kanıt bulunmaması.. sebebiyle beraat kararı verilmiş ve karar kesinleşmiştir.

Avukatlık Yasasının 140/3.maddesine göre Eylemin işlenmemiş veya sanığı tarafından yapılmamış olması sebebiyle beraat hali müstesna, beraatle sonuçlanmış bir ceza davasının konusuna göre eylemlerden dolayı disiplin kovuşturması, o eylemin ceza kanunları hükümlerinden ayrı olarak başlı başına disiplin kovuşturmasını gerektirir mahiyette olmasına bağlıdır.

Şikayetli Avukatın, icra dosyasına mahsuben ve haricen yaptığı tahsilatları icra dosyasına bildirmemesi sebebiyle ihtilafın doğmasına sebebiyet vermesi, Avukatlık Yasasının 46. maddesi uyarınca eylemlerinden sorumlu olduğu sekreterinin borca mahsuben yapılan tahsilatlar ile ilgili makbuz vermesini bilgisi dışında verildiğine dair itirazda bulunması, icra dosyasının borçlusu olan Şikayetçi ile olan ilişkisinin avukatlık mesleğinin gerektirdiği özen, saygı ve güvene uygun olmaması sebebiyle, Şikayetlinin eylemi disiplin suçunu oluşturmaktadır.

Bu nedenle, Baro Disiplin Kurulunca yapılan hukuki değerlendirmede hukuki isabetsizlik görülmemiş ve kararın onanması gerekmiştir.

Sonuç olarak, itirazın reddi ile, Ankara Barosu Disiplin Kurulunun Şikayetli Avukat hakkında Kınama cezası verilmesine ilişkin kararının onanmasına, oybirliği ile karar verildi.


T. 24.12.2005
E. 2005/342
K. 2005/436
* Haricen yapılan tahsilatın icra dosyasına bildirilmemesi
* Özen yükümlülüğüne aykırılık
* Doğruluk karinesi
(Av. K. m. 34; TBB Meslek Kuralları m. 4)

Şikayetli avukat hakkında, “İstanbul (12). İcra Müdürlüğü’nün 2001/…. esas nolu dosyasında haricen yapılan tahsilatı icra dosyasına bildirmeyerek takibe devam ettiği, İstanbul (7). Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2002/…. esas sayılı dosyasında karşılıksız çek keşide etmek suçundan yargılanan şikayetçinin mahkumiyetine sebebiyet verdiği” iddiasıyla açılan disiplin kovuşturması sonucu, eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.


Şikayetli, şikayetçi borçlu hakkında İstanbul (12). İcra Müdürlüğü’nün 2001/…. esas sayılı dosyasından 27.11.2001 tarihinde 1.600.000.000 TL ana alacak olmak üzere, ceman 1.870.000.000 TL’lik takip başlattığını, takibin 29.11.2001 tarihinde kesinleştiğini, 30.04.2002 tarihinde 1.340.000.000 TL’lik haciz yapılıp yediemin olarak borçluya teslim edildiğini, 16.08.2002 tarihinde yeniden haciz yapılıp 1.495.000.000 TL’lik menkulün yediemine teslim edildiğini, 01.11.1002 tarihinde 2.000.000.000 TL’lik ek haciz yapılıp menkullerin borçluya yediemin olarak teslim edildiğini ve borçlu ile büro avukatlarından Av. Alev’in anlaşarak 500.000.000 TL peşin, bakiyesinin 10’ar günlük aralarla ödeme yapması gerekirken, 1’er ay ara ile 02.12.2002’de 500.000.000, 23.12.2002’de 500.000.000, 31.12.2002’de 500.000.000 ve 18.02.2003’de 250.000.000 TL olmak üzere toplam 2.350.000.000 TL aldıklarını, Borçlar Yasası’nın 84. maddesi uyarınca borçlunun yaptığı ödemelerden ferilerini mahsup edip takibe devam ettiklerini, 6.500.000.000 TL’ye ulaşan borç sebebiyle 03.03.2003 tarihli haciz talimatında alacak miktarını 4.843.000.000 TL olarak bildirdiklerini, karşılıksız çek ile ilgili davada alacağı tamamen tahsil edemediklerinden mahkumiyet kararı çıkmış olduğunu belirtmiş, suçsuz olduğunu savunmuştur.


İncelenen dosya kapsamından 30.04.2002 tarihli haciz tutanağında borcun 2.900.000.000 TL ve 03.03.2003 tarihli tutanakta 4.843.000.000 TL olarak bildirilmiş olması karşısında, en son 18.02.2003 tarihine kadar yapılan 2.350.000.000 TL tahsilatın dosyaya bildirilmediği açıktır. Kaldı ki, takip dayanağı çeke reeskont faiz talep edilmiş ve 03.03.2003 tarihine kadar hiç bir tahsilat yapılmamış olması halinde dahi, dosya alacağının 3.800.000.000 TL civarında olacağı tartışmasızdır.


Avukatlık Yasası m. 34, “Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdür.”


Alacağa mahsuben haricen yapılan kısmi tahsilattan kalan borcun borçlu tarafından ödenmemesi üzerine, icra takibine kalan yerden devam edilmesi halinde, dosyadaki hesabın doğru yapılabilmesi, borçlunun sorumlu tutulacağı kalan borç miktarının uygun biçimde belirlenmesi, borçlunun gereğinden fazla harç ve faiz ödememesi, borca yeter haciz yapılabilmesi için, kısmi tahsilatın hangi tarihte yapıldığının ve kalan miktarının ne olduğunun dosyaya bildirilmesi gerekir.


Avukatlık, “doğruluk karinesi”nden yararlanan mesleklerdendir. Kişilerin bu mesleğin mensuplarına inançları asıldır. Bu nedenle, avukatların, kolektif inanca ters düşecek ve bu inancı sarsacak davranışlardan dikkatle kaçınmaları gerekir.


Avukat bir hukuk adamıdır, ayrıca yargı erkinin de bir öğesidir. Yaptığı hizmet kamu hizmetidir. İşini sürdürürken dürüst, açık, kendisine duyulan güvene layık olmalıdır.


Avukat, taşıdığı unvanın ve mesleğe güvenin gereği olarak, haricen yapılan tahsilatı dosyaya bildirmek ve borçluyu yasal yükümlülüklerinin dışında onu rahatsız edecek davranışlardan özenle kaçınmak zorundadır.


Bu sebeplerle haricen yapılan tahsilat icra dosyasına geciktirilmeksizin bildirilmeli ve bakiye borç kalmış ise o miktar üzerinden hacze devam edilmelidir.


Şikayetli avukatın haricen yaptığı tahsilatı icra dosyasına bildirmeyerek, dosyadaki alacak miktarının tamamı üzerinden haciz işlemine devam etmiş olmasından ibaret eylemi Avukatlık Yasası’nın 34., TBB Meslek Kuralları’nın 4. maddeleri hükmü uyarınca “özen” ve “doğruluk” ilkesine aykırı olması sebebiyle eylem disiplin suçu oluşturduğundan, Baro Disiplin Kurulu’nca yapılan hukuksal değerlendirme isabetli bulunmuş ve kararın onanması gerekmiştir.


Sonuç olarak, şikayetli avukatın itirazının reddine, İstanbul Barosu Disiplin Kurulu’nun “kınama cezası” verilmesine ilişkin kararının onanmasına oybirliği ile karar verildi.