Mesajı Okuyun
Old 03-04-2007, 21:50   #11
halit pamuk

 
Varsayılan

Sayın Armağan Konyalı,

1.
Alıntı:
Davacının alması gereken ek ücret ve miktarı bellidir. İdarenin bu ücreti en geç kararın tebliğinden itibaren 30gün içinde ödemesi gerekir.

Öncelikle Ek ücret miktarları belli bile olsa, buna "belli miktarı içeren mahkeme kararı" diyebilmemiz için mahkemenin açıkça bu miktarı hüküm altına alması gerekir, kanaatimce. Ancak şuna katılıyorum: idare bunu 30 gün içinde ödemek zorunda.İşte bu çok önemli.

Peki ödemezse ne olur? İşte dananın kuyruğu burada kopuyor.
İptal davalasından sonra açılacak tam yargı davalarında 60 günlük bir süre söz konusu.Eğer idare, 30 gün içinde bu parayı ödemezse, davacı bu 60 günlük süreye takılmadan 10 yıllık genel zamanaşımı süresinde idare mahkemesinde kararlarının yerine getirimemesinden doğan sorumluluk şeklinde idare mahkemesine başvurabilir.Ancak bu ilamın icra yoluyla takibi mümkün değil.





2.
Alıntı:
Bu 30 günlük süre geçmeden açılan icra takibi haksız ve yersizdir kanısındayım.


Eğer bu bir tam yargı davası şeklinde yorumlayıp ilamlı icra yolunun mümkün olduğunu iddia ediyorsanız;
Bu düşüncenize katılmak mümkün değil.Çünkü, İYUK.m.28 de " Tam yargı davaları hakkındaki kararlardan belli bir miktarı içerenler genel hükümler dairesinde infaz ve icra olunur. "

Yani, kanun koyucu 30 günlük süreyi iptal davaları için öngörmüş,tam yargı davaları için böyle bir süre söz konusu değil.Davacı hemen de icraya koyabileceği gibi, bekleyip istediği zamanda icraya koyabilir.

Örnek bir karar:

BEŞİNCİ DAİRE
1984
4541
1980
5822
19/12/1984

KARAR METNİ
TAZMİNATA İLİŞKİN İLAMIN GEÇ UYGULANMASI NEDENİYLE YENİ BİR TAZMİNAT
DAVASI AÇILMASINA İMKAN TANIYAN BİR HÜKMÜN MEVZUATTA YER ALMADIĞI
HK. <
Davacı, Danıştay'da açmış olduğu tazminat davası sonunda 24.885 lira-
nın idareden tahsiline karar verilmesine rağmen, Karar düzeltme yoluna
başvurulduğundan bahisle hükmün uygulanmadığını, ilamın kesinleşmesin-
den sonra 4 yıl gecikme ile paranın ödenmesi nedeniyle zarara uğradığı
nı ileri sürerek tazminata ilişkin kararın verdiği 24.9.1974 tarihin-
den, paranın ödendiği 16.5.1979 tarihine kadar geçen süre için 24.885
liranın % 5 gecikme faizi tutarı 6300.85 liranın tarafına ödenmesini
istemektedir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 521 Sayılı Danıştay Kanununun 95.mad
desinin 3.fıkrasında "Tam yargı davaları hakkında Danıştaydan çıkan i-
lamlar genel hükümler dairesinde infaz icra olunur. "Hükmü yer almış-
tır. Buna göre, tazminat kararını alan ilgililer genel hükümler uyarın
ca icra dairelerine başvurup kararın yerine getirilmesini isteyebile-
ceklerdir. Nitekim Borçlar Kanununun 101.maddesinin 1.fıkrası "Muaccel
bir borcun borçlusu, alacaklının ihbarı ile mütemerrit olur. "Hükmünü
taşımaktadır. Dava konusu olayda ise, davacının 2.4.1979 tarihine ka-
dar idareye başvurusunun olmadığı anlaşıldığı gibi, Danıştayda açıla-
cak tazminat (Tam Yargı) davaları Danıştay Kanununun 30/B maddesinde
tanımlanmış olup; tazminata ilişkin ilamın geç uygulanması nedeniyle
yeni bir tazminat davası açılmasına imkan tanıyan bir hüküm mevzuatta
yer almamıştır.
Açıklanan nedenlerle kanuni dayanaktan yoksun davanın reddine karar ve
rildi.







Saygılarımla