Mesajı Okuyun
Old 15-09-2007, 23:40   #4
Av. Ö.Erol Yavuz

 
Varsayılan 4.Defter Tutma Memuru ve aktif pasifin deftere geçirilmesi.

Terekenin resmi defteri, hakimin gözetimi altında bu işle görevlendirilecek katibe tutturulur. ( Tüzük m.42 ) Uygulamada, büyükşehirlerdeki ( eskiden kalma bir tabirle Ahkamı Şahsiye ) Sulh Hukuk Mahkemeleri'nin ve kalemlerinin ağır iş yükü vb. sebeplerle, hukukçuların da defter tutma memuru olarak tayin edildiği görülmektedir.

Tüzüğün 42 inci maddesine göre;

-Tutulacak resmi defterde mirasbırakanın taşınır ve taşınmazları ile alacak ve borçları gösterilir.

Tereke, koruma önlemleri çerçevesinde tespit edilmişse, öncelikle, bu defterden yararlanılarak eksikler, varsa tamamlanır. Mirasbırakanın yerleşim yerinde, işyerinde varsa banka kasasında tüm menkul eşyanın tespiti yapılır. Bilirkişi vasıtasıyla değerleri tespit edilir.

-Taşınırlar sıra numarası altında cinsi, türü, adedi ve takdir edilen değeri gösterilmek ve her malın nerede bulunduğu belirtilmek suretiyle resmi deftere kaydedilir. Koleksiyon halindeki eşya bir kalemde ve aynı numara altında gösterilir. Aynı türden veya birbirine benzer eşya mümkün olduğu takdirde birlikte tasnif olunur.

-Bir mal üçüncü kişinin elinde bulunup da istihkak iddiası ileri sürülmüşse, bunların isimleri ve iddianın ilişkin bulunduğu malın sıra numarası ve belge ibraz edilmişse mahiyeti, tarihi ve numarası gösterilir.

Taşınmazlar ile varsa bu taşınmazları kısıtlayan ayni haklar tapu kayıtlarıyla beraber yazılır. Taşınmazlar, adi veya hasılat kirası suretiyle kiraya veya işletmeye verilmiş ise kiracıların kimlikleri ve yerleşim yerleri ile sözleşmenin süresi ve kira bedeli gösterilir.

Taşınmazların ilgili kadastro müdürlüklerinden çap ve Belediye sınırları içinde bulunanların imar durumları da getirtilmek suretiyle, mahallinde gelen kayıtlar uygulanarak değerleri tespit ettirilir.

-Resmi kayıtlardan veya mirasbırakanın belgelerinden varlığı anlaşılan alacaklar, borçlar ve mevcutlar aynen deftere yazılır.

-İlan üzerine başvuran alacaklı ve borçluların alacak ve borçları da deftere kayıt edilir. İbraz edilen belgeler, hakimin belirleyeceği güvenilir bir yerde saklanır. İlgilisinin isteği üzerine, belgelerin onaylı birer örneği masrafları kendilerinden alınmak suretiyle verilir.

Mahkemenin yetki çevresi dışındaki tereke malları ile ilgili yapılacak işlemler, talimat mahkemelerince yerine getirilir. ( HUMK m.559 )

Yabancı ülkelerdeki eşyalar ise sulh hakiminin toplayabildiği malumat ve izahata göre deftere kaydolunur. ( HUMK m.560 )

5.Ön sorun, bekletici sorun, ihtilaflı aktif ve pasif

Bir davada, davaya devam edilebilmesi ve karara bağlanabilmesi için çözümlenmesi gereken sorunlara ön sorun denir. ( HUMK m.222 ) Ön sorunlar çözümlenmeden yargılamanın yürütülmesi veya ön sorunların bir kısmına ilişkin kararların yargılama sonuna ertelenmesi hukuka uygun değildir. ( Medeni Usul Hukuku – Prof.Dr.Hakan Pekcanıtez – Prof.Dr.Oğuz Atalay-Doç Dr.Muhammet Özekes- Yetkin, Ankara, 2006, sayfa 339 )

Geniş anlamda ön sorun, bekletici sorunu da kapsar. Ancak dava hakkında karar verilebilmesi için çözümlenmesi gereken ön sorunun, başka bir mahkeme veya merci tarafından karara bağlanması gerekiyorsa, bu ön sorun, bekletici sorun olarak değerlendirilir. ( Medeni Usul Hukuku – Prof.Dr.Hakan Pekcanıtez – Prof.Dr.Oğuz Atalay-Doç Dr.Muhammet Özekes- Yetkin, Ankara, 2006, sayfa 340 )

Resmi defter tutulması devam ettiği müddetçe, acele haller dışında, davalara devam edilemez. ( TMK m.625/3 ) Ancak, acele hallerin neler olduğu ise açıklanmamıştır.

Menkul veya gayrimenkul bir malın, tereke malı bulunup bulunmadığı hakkındaki iddialar, defter münderecatına ve tereke varlığına müessir bulunmakla, gerek üçüncü şahısların istihkak iddiaları ve gerekse tereke adına açılacak davaların acele işlerden sayılması hukuk nazariyatında mütala edilmektedir. Bu kabil davaların neticelerini beklemek zarureti temyiz mahkemesince de kabul edilmektedir. ( Uygulamada Miras ve Tereke Hukuku – Hakim Ahmet Ertuğrul Bolak, Eğitim Yayınları, İstanbul, 1980 Baskı sayfa 1126 )

Kişisel görüşüm, mirasçıların tercih haklarını kullanırken herhangi bir tereddüt yaşamamak için terekenin resmi defterinin tutulmasını istemelerine göre, resmi defterin mümkün olduğunca yargısal ihtilafların sona erdirilmesinden sonra tamamlanmasının gerekli olduğudur.

Ancak, tereke varlığına ve mirasçıların kararlarına etkili olmayacak davalar sebebiyle defterin tamamlanmasının bekletilmesi de yerinde olmayacaktır.

Özellikle, herkesin haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorunda olduğuna ve bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasının hukuk düzenince korunmayacağına ilişkin TMK m.2 kuralı, burada uygulama alanı bulabilir.

Son olarak, borca batık olmadığı, açıkça anlaşılan tereke sebebiyle, defter tutma işlemi bekletilmemelidir.

6.Yasal mal rejimi ve sağ kalan eşin durumu