Mesajı Okuyun
Old 16-10-2006, 13:29   #29
ege

 
Varsayılan

Alıntı:
Orhan Pamuk, bir İsviçre dergisiyle yaptığı söyleşide "Kimse söylemediği için ben söylüyorum. Türkiye’de 30 bin Kürt öldürüldü. Bir milyon da Ermeni" dedi.


"Kar" adlı romanı Almanca’ya çevrilen ve bu nedenle Almanca yayınlanan bir çok dergi ve gazetenin kendisiyle röportaj yaptığı Orhan Pamuk, tartışma yaratacak açıklamalarda bulundu.

İsviçre’de yayınlanan Tagesanzeiger’in ‘Das Magazin’ isimli kültür ilavesine konuşan ünlü yazar, 1 milyon Ermeni ve 30 bin Kürdün öldürüldüğünü söyledi. Söyleşinin bu bölümü şöyle gelişti:

- Kars’ta, ‘Kar’ isimli kitabınızdan parçalar okur muydunuz?
- Evet, 30 yıl içinde, ülkem geçmişiyle barıştığında ve benim şakalarımı kaldırabildiğinde, ekonomik durum bu kadar kötü olmadığında. Bugün için kesinlikle oraya gitmem, bu çok tehlikeli olurdu. Fazla kitap okumayan birinin bu kitap yüzünden yaralanmasını anlayabiliyorum. Ama ben bir romancıyım. Benim sorunum da bu zaten. Roman yazmak bir Batı buluşu ve ben bu işi uzun süre roman nedir bilmemiş bir ülkede yapıyorum. Stendhal ve Voltaire’nin sorunu da buydu. Onlara karşı diyorlardı ki; ‘Bu yazarlar bizimle alay ediyor. Onlar Fransız değil.’ Bazı yazarlar, doğru dürüst kitap yazacaklarına, başka yazarlardan daha Türk olduklarını söylüyorlar. Türkiye’de yalnızca ‘Türk’ olmakla gurur duyan yazarlarımız var. Mesele iyi bir kitap yazmaktır. Ancak diğerlerinden daha Türk olduklarını söyleyerek gurur duyan yazarları kimse de okumuyor.

- Onlar da sizin için aynı şeyi söylüyor.
- Ama benim kitaplarım satıyor, onlarınki satmıyor. Bu ölçülebilir birşey. Sizi kutlarım. Bu söyleşide, kendimi Avrupalı değil de, bir Türk gazetecinin karşısında oturuyorum gibi hissettim.

- Ben Türk’e benziyor muyum?
- Hayır ama, bu ülkede iki-üç yıl önce yeniden hortlayan milliyetçiler gibi konuşuyorsunuz. Ve sorularınızla beni de kışkırtmayı başardınız. Teşekkür ederim.

- Ama ben henüz tatmin olmadım. Türkler nasıl uzlaşacak?
- Bir Türk yılda ortalama 4 bin Euro kazanıyor, bir Avrupalı ise bunun 10 katı. Bunun yukarı çekilmesi gerekiyor. O zaman milliyetçilik ve faşizm gibi sorunlar kendiliğinden ortadan kalkar. Bu nedenle AB’ye girmemiz gerekiyor. Bizim geçmişimiz bugünümüzle birlikte değişime uğruyor. Bugünkü gelişmeler geçmişi değiştiriyor. Ülkenin geçmişindeki kötü olayları yavaş yavaş konuşabilmemiz gerekiyor.

- Ama siz hala konuşuyorsunuz. İlle de başınızı derde mi sokmak istiyorsunuz?
- Evet, bunu herkes yapmalı. Burada 30 bin Kürdü öldürdüler. Ve bir milyon Ermeni. Ve neredeyse hiç kimse bunu dile getirmeye cesaret edemiyor. O halde ben yapıyorum. Ve bu yüzden benden nefret ediyorlar.

MİLLİYETÇİLER BENDEN NEFRET EDİYOR

Türkler’e herkesin düşman olduğunu sanan milliyetçilere karşı eleştirel olduğunu belirten Pamuk, ‘Onlar da benden nefret ediyor’ dedi. Bu milliyetçiliğin nereden geldiğini soran gazeteye, ‘Bilmiyorum’ diye cevap veren Pamuk şöyle konuştu:

‘Ben sadece, bizim Avrupa’ya yaklaşmamızın ne kadar harika olduğunun anlaşılmamasına şaşırıyorum. Bunun alternatifi diktatörlüktür. İster askeri olsun, ister dini. Ama sevinecekleri yere bazıları hala Kıbrıs’la uğraşıyor.’

Pamuk, ‘Beni AB ilgilendirmiyor. Ben AB’yi düşünce özgürlüğü, açık toplum ve demokrasi için istiyorum’ diye ekledi.

BAŞBAKAN ERDOĞAN’I ÖVDÜ

Orhan Pamuk, Alman Süddeutsche Zeitung’a verdiği demeçte ise son üç yılda Türkiye’de büyük değişimlerin yaşandığını söyledi. Pamuk 30 yıldır talep ettikleri düşünce özgürlüğünü sınırlayan yasaların kalkmasını Erdoğan hükümetinin gerçekleştirdiğini vurguladı ve şimdi sıranın Avrupa’nın Türkiye’ye yardım eli uzatmasında olduğunu söyledi.



09.02.2005 Hürriyet

http://webarsiv.hurriyet.com.tr/2005/02/09/596844.asp