Mesajı Okuyun
Old 10-08-2004, 18:33   #2
isfen

 
Varsayılan

Almanya’da bundan takriben bir sene önce Alman Merkez Bankası Müdürü Welteke, buna benzer bir olaydan dolayı istifa etmek zorunda kalmıştır/bırakılmıştır. Welteke 2002 senesinin başında Euro’nun tedavüle girmesi bağlamında Berlin’de düzenlenen bir baloya katılmış ve ailesiyle birlikte Berlin’in en lüks oteli Adlon Otel’de iki geceliğine kalmıştır. 7500 Euro civarındaki faturayı ise, özel bir banka olan Dresdner Bank ödemiştir. Bu olayın ortaya çıkışından kısa bir müddet sonra, Welteke’nin Monaco’daki Formula 1 yarışına gittiği ve uçak parasını kendisi ödediği halde, lüks bir yatta gecelediği ve bunun masraflarının da BMW Bankası tarafından ödendiği ortaya çıkmıştır. Bu son olayın kamuoyuna açıklanmasından kısa bir müddet sonra Welteke istifa etmiştir.
Alman Ceza Kanunu’nda rüşvet öncesinde gelen ve “yemlendirme“ olarak adlandırabileceğimiz davranış biçimleri de cezaî yaptırım altına alınmaktadır. Yani herhangi bir hukuka aykırı somut idarî işlemin olması gerekmemektedir, sadece, sağlanan menfaatan dolayı görevinin genel icrasında yönlendirme niteliğinde uygunsuzlukların olması yetmektedir. Yanlış hatırlamıyorsam, Welteke aleyhine kamu davası açılmadan 50 000 Euro’luk (adlî para cezası anlamında olmayan) bir ödemeyle konu kapandı.
Ankara Gazi Üniversitesi’nde geçen aylarda düzenlenen ve TCK Tasarısı’nın enine boyuna ele alındığı bir toplantıda, böyle bir düzenlemenin TCK’da da gerekli olabileceğini belirttiğimde, bana gösterilen tepki şu oldu: “Aman Osman Bey, ne yapıyorsunuz siz; sokakta hiç kimse bırakmamak mı istiyorsunuz?“
Saygılarımla
Osman İsfen