Alıntı: Yazan Ahmet Turan Bir arkadaşımın doğum günü idi. Eşi hanımefendi hepimizin yanında kolilenmiş hediyeyi getirdi kocasına verdi. Kocası sevgili dostum, kutuyu heyacanla açtı. Bir de ne görelim?!? Hepimiz ve tabi en çok Nevzat çok şaşırdı. Eşi, ne o kocacım çok mu beğendin hediyeyi dedi. Eee, şey evet hayatım teşekkür ederim de... diyerek buda nerden çıktı bakışı fırlattı. Hanımefendi bizlere dönerek, Arkadaşlar eşim her evlilik yıldönümü, sevgililer günü, doğum günü gibi günlerde bana şimdiye kadar hep mutfak eşyası aldı. Bulaşık makinesi, blender, tiryaki gibi.. Ben de herhalde adet budur diye mutfakta ihtiyacımız olan 6 adet su bardağı aldım. yani ne ekersen onu biçersin hayatım dedi

Dün yorgun bir şekilde eve gelen eşime bu hikayeyi anlattım. Önce o kadar yorgundu ki ancak gülümseyebilidi.. Ama gece tam uykuya dalmadan önce gülmeye başladı.. Ne olduğunu merak edip nedenini sorduğumda bardakları hediye alan eşin yüzünün gözünün önüne geldiğini söyledi.. Bu arada "siz kadınlardan korkulur. Adamcağız ne bilsin böyle hediyeler aldıkça eşine jest yaptığını düşünmüştür" diye de savundu..