Mesajı Okuyun
Old 16-12-2011, 13:29   #289
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
Ben teşekkür ederim üstadım; "sizinle" hukuk tartışmak her zaman büyük bir zevk benim için



Siz demiştiniz ki:

Bu sebeple, o açıklamayı yapma ihtiyacı hissettim. Demem odur ki; kanunkoyucunun "belirsiz alacak davası" düzenlemesindeki "belirsiz"lik tanımının, "taraflarla" alakası yok; HMK m.107/1 muvacehesinde alacaklıdan yola çıkılarak tanımlanması gerekiyor. Başka bir deyişle "taraflar arasında açıkça belirli olmama" ile "belirsiz olma" arasında fark var.






Ben, bu şekilde algılamıyorum. Bu cümlede söylenmek istenen daha çok "Hukuk sistemimiz içinde, böyle bir durumla karşılaşan kişinin hak araması bakımından birçok güçlük söz konusudur. (madde gerekçesinden)" gibi. Nitekim klasik kısmi davada, dava etmediğiniz bölüm için zamanaşımı süresi işlemeye devam eder, ıslah yoluna gittiğinizde HMK m.178 çerçevesinde yatırmanız gereken yargılama giderleri ve zarar teminatı vardır, HMK m.176'ya göre ancak bir defa ıslah yoluna başvurabilirsiniz v.s. Yani burada bence "asla kısmi dava açılamaz" denmek istenmemiş; çözüm ve kolaylık sunmaya çalışıyoruz denmiş (gibi anlıyorum )






evet, dava açarken alacaklının, alacak miktarını tam olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği bir durum söz konusu olmakla beraber aynı zamanda talep konusu niteliği itibariyle bölünebilir ve alacak miktarı taraflar arasında tartışmalı ise alacaklı, belirsiz alacak veya klasik kısmi dava ikame edebilir (diye düşünüyorum )

Saygılar...

Üstadım teşekkürler. Gelinen noktada anlaşamadığımız %1'lik tek nokta şuradan kaynaklanıyor:

Türkçe resmi dili ile kanun yapan Kanun koyucunun "belirsiz" kelimesine verdiği mana ile "Vatandaş Ali Usta"nın "belirsiz" kelimesinden anladığı mana arasında fark olmamalıdır…