Mesajı Okuyun
Old 25-11-2006, 08:37   #2
Av.Baran Karadağ

 
Varsayılan cevaba cevap dilekçesi

davalı şirket avukatları cevap dilekçelerinde iki ana hususta itirazlarını yoğunlaştırmışlardı.
1)görev itirazı..görevli mahkemenin ticaret mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mah. olduğunu ileri sürüyorlardı..dayanak olarak ise,dava konusunun sigorta hukukuyla ilgili olduğu ve sigorta hukukunun ticaret kanununda düzenlenmesinden dolayı davada görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğu yönündeydi..
2)dava konusu malın halka açık bir yerde çalınmasından dolayı sigorta kapsamı dışında olduğu..çünkü buradaki hırsızlığın ''yankesicilik'' niteliğinde olduğundan davanın reddini talep etmekteydiler..
bu cevap dilekçesine karşı mahkemeye sunulması düşünülen cevaba cevap dilekçesini aşağıda yayımlıyorum.. hepinize çalışmalarınızda başarılar dilerim..

TÜKETİCİ MAHKEMESİ SIFATIYLA
ŞANLIURFA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE

Dosya No : 2006/..
Duruşma Günü : 25/01/2007


Cevaba Cevap Veren
(Davacı) : N. D.
Vekili : Av. F.B.

Davalı : X. Sigorta A.Ş.


Vekili : Av. C. Z. A,Av. E. C. Ç.,
Av. C. A.,Av.E. T.K.
(Aynı Adreste)

Konu : Davalı tarafın cevabına cevabımızdır.
Cevaplarımız : 1) Davalı taraf cevap dilekçesinde görev itirazında bulunmuş ve görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olması gerektiğini beyan etmiştir.Oysaki; davanın, Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk mahkemesinde görülmesi yerindedir.Şöyle ki;
4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde ‘‘...Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar..’’ hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinin (d) bendine göre, Hizmet; Bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti, (g) bendine göre Sağlayıcı; Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye hizmet sunan gerçek veya tüzel kişileri,(e) bendinde Tüketici; Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Bu konuda Yargıtay kararları mevcuttur. Bu nedenle davalı tarafın göreve ilişkin itirazının yerinde olmadığı kanaatindeyiz.

2) Davalı taraf cevap dilekçesindeki esasa ilişkin itirazlarında, olayın meydana geldiği yer bakımından sigorta kapsamının belirlendiği belirtmiştir.Dava konusu olayda hırsızlığın meydana geldiği yerin kamuya açık alan olmamasından dolayı, sigorta kapsamı dışındaki bir hırsızlığın mevcut olduğunu belirtmişlerdir. Bu somut olayların dikkate alınmadığı ve toptancı bir anlayıştır ve bu anlayışın hukukta yeri yoktur kanaatindeyiz.

3)Müvekkilemizin kusuru ve kastı olmaksızın, hırsızlığın meydana geldiğini davalı tarafça da kabul edilmekte fakat olayın meydana geldiği yer bakımından olaya yaklaşmaktadırlar. Kanaatimizce burada esas alınması gereken husus tüketicinin mağduriyeti olmalıdır. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 1. maddesinde de belirtildiği gibi ‘‘ Bu Kanunun amacı, kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, aydınlatıcı, eğitici, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı önlemleri almak ve tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konudaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir.’’ Sigorta kapsamını daraltıcı bir yorumda bulunmanın kanunun amacına hizmet etmediğini düşünüyoruz.





Netice ve Talep : Yukarıda sunulan nedenlerle davalının verdiği cevaplar davanın reddi için yeterli olmayıp davanın kabulünü saygılarımla arz ve talep ederim. 22.11.2006


Davacı N.D.
vekili
Av. F. B.