|
|
|
|
|
|
Hukuk fakültesi mezunu olup adli bilimler alanında yüksek lisans ya da doktora yapanlar adli tıp uzmanı olamaz, sadece adli bilimci olur. Çünkü adli tıp uzmanlığı, tıp öğreniminin ardından TUS'u kazanıp adli tıp uzmanlık eğitimini aldıktan sonra alınan bir unvandır. Hukuk mezunu olmayanların da hukuk yüksek lisansı yapması düşünülebilir fakat ülkemizde hukuk mezunu olmayanlar ve kimi hukukçular, bu yolla avukatlığın, hakimliğin, savcılığın yolunu açmak istediğinden bunu istemeyenlerin bir direnç göstermesi olağandır. Bir lisans üzerine aynı alanda lisanüstü çalışma yapılırsa o alanın uzmanı olunabilir, ama başka alanda lisansüstü çalışma yapılırsa disiplinlerarası bir kimliğe kavuşulur sadece, lisansüstü çalışma yapılan alanın uzmanı olunmaz.
|
|
 |
|
 |
|
Gayet net şekilde açıklamışsınız Özge hanım. Örnek vermek gerekirse aynı şekilde, SMMM - Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ünvanı, eskiden almak çok kolay olması ve öngörülerde ihtiyacın çok üzerinde talebin önünü almak için gerekli düzenlemeler yapıldı ve eskiye kıyasla bir hayli zorlaştırıldı.
Dediğiniz gibi; hakimlik, savcılık, avukatlık gibi bir yolun açılmasına karşı direnç gösterilmesi gayet doğal. Ancak mevzuatta zaten sadece yüksek lisans ile bu mümkün değil. - Ancak eşitlik ilkesi ile işletme yüksek lisanslara verilen hakların da yansıtılmasına dair idari bir dava açılması müstesna-. Salt eğitim olarak düşünüldüğünde, şahsi düşüncem, bir üst düzeydeki eğitime engel teşkil edilmemeli, ön şartlar konur, bilimsel hazırlık olur yahut başka alternatifler... Ancak, lisansüstü eğitim dendiği vakit -ki bugünkü üniversite sistemi bile batıda tartışılmakta (ref: 3. kuşak üniversite tartışmaları vb) iken, kaygıların ve dirençlerin nedenleri açıkca belirtilerek beyin fırtınası yapmak çok daha verimli olacaktır diye düşünüyorum...
Saygılarımla