Mesajı Okuyun
Old 06-03-2010, 19:33   #1
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumları ve Eğitimevleri İnceleme Raporu

TBMM İNSAN HAKLARINI İNCELEME KOMİSYONU
ÇOCUK VE GENÇLİK KAPALI CEZA İNFAZ KURUMLARI VE EĞİTİMEVLERİ İNCELEME RAPORU

“Cezaevleri bir insanı kötü hale getirmenin en pahalı yöntemidir”

I. GİRİŞ
Komisyonumuzun 5 Kasım 2009 tarihli 33. toplantısında aldığı kararla, “Çocuk ve Gençlerin Kaldığı Ceza İnfaz Kurumlarında İncelemelerde Bulunmak Üzere” Alt Komisyon kurulmuştur. Başkanlığını İstanbul Milletvekili Mustafa Ataş’ın yaptığı Alt Komisyon, Çorum Milletvekili Murat Yıldırım, Denizli Milletvekili Mithat Ekici, Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemür, Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir ve İzmir Milletvekili Şenol Bal’dan oluşmaktadır.

Alt Komisyon belirlemiş olduğu çalışma programı çerçevesinde sırasıyla;

8-9 Aralık 2009 tarihlerinde Elazığ Çocuk Eğitimevi ve E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda,
6 Ocak 2010 tarihinde Ankara / Sincan Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ve Ankara / Keçiören Çocuk Eğitimevinde
14-15 Ocak 2010 tarihlerinde Adana / Pozantı M Tipi (Çocuk) Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda,
21-22 Ocak 2010 tarihlerinde İstanbul / Maltepe Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda,
28-29 Ocak 2010 tarihlerinde Kayseri/İncesi Çocuk Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda,
4-5 Şubat 2010 tarihlerinde İzmir / Buca Çocuk Eğitimevi ve Bergama M Tipi (Çocuk) Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda incelemelerde bulunmuştur.

İncelemelere Adalet Müfettişi (Cumhuriyet Savcısı) Mecit GÜRSOY eşlik etmiştir.

II. İNCELEMELERİN AMACI
İncelemelerin amacı, çocukların ceza infaz kurumlarında ve eğitimevlerinde içinde bulunduğu şartları yerinde görerek eksiklikleri tespit etmek, topluma kazandırılmaları ve iyi yetiştirilmeleri için alınması gereken önlemleri saptamak ve mevzuat uygulamasını inceleyerek gerektiğinde yasal değişiklik için girişimde bulunmaktır.

III. İNCELEMELERDE UYGULANAN YÖNTEM
Alt Komisyon, incelemede bulunduğu illerde, Cumhuriyet Başsavcısı, infaz kurumlarından sorumlu Cumhuriyet Savcısı, kurum yöneticileri ve personeli ile görüşmüş, kurum hakkında brifing almıştır. Ayrıca, sadece çocukların suç sonrası değil, suç öncesi durumlarını öğrenmek amacıyla, emniyet ve jandarmanın çocuklarla ilgili birimlerini de dinlemiştir. Akabinde çocuk tutuklu ve hükümlüler ile görüşülmüş, görüşmeler kurum personelinin bulunmadığı bir ortamda, birebir ya da toplu yapılarak, çocukların rahat bir şekilde kendilerini ifade etmeleri amaçlanmıştır.

İnceleme konusu olan çocuk eğitimevleri ve kapalı ceza infaz kurumları hakkında edinilen gözlemler aşağıya yansıtılmıştır.

IV. ELAZIĞ ÇOCUK EĞİTİMEVİ
İncelemede kurum personeli ve hükümlü çocuklarla görüşülmüş, ardından bina gezilmiştir. Kurumun fiziki koşullarının iyi olduğu, kapasite sorununun olmadığı ancak, spor alanlarının yetersiz olduğu görülmüştür.

Mülhakatında 33 ilin bulunduğu eğitimevinde 51 erkek hükümlü çocuk kalmaktadır. Çocukların çoğunluğu Mardin, Diyarbakır, Siirt, Batman, Gaziantep illerinden gelmektedir. Kurumda, 1 psikolog, 1 sosyal hizmet uzmanı, 3 öğretmen ve 1 doktor görev yapmaktadır.

Çocuklar 18 yaşına kadar eğitimevlerinde kalmaktadır. 18 yaşını dolduranlar kapalı ceza infaz kurumlarına gönderilmektedir. Çocuk, eğitime devam etmekte ise 21 yaşına kadar eğitimevinde kalmaktadır.

Eğitimevinde bulunan 10 çocuğun çalıştığı, 5 çocuğun örgün eğitime devam ettiği, kurumda kalan diğer çocuklar için mesleki eğitim kursları, okuma yazma kursları düzenlendiği, ancak, açık ilköğretim ve liseye devam eden çocukların harç paralarının ödenmesinde sıkıntılar olduğu ifade edilmiştir.

Çocuklar arasında zaman zaman karşılıklı müessir fiiller yaşanabilmekte, bu durumda, sorumlu olan çocuklara disiplin cezası uygulanmaktadır. Ancak, disiplin cezası kapalı infaz kurumuna iade şeklinde olduğundan ciddi olaylarda başvurulan bir yöntem olduğu öğrenilmiştir.

Kuruma gelen çocukların ailelerinin genel olarak parçalanmış, sorunlu veya kalabalık aileler olduğu, maddi imkânlarının yetersiz olduğu belirtilmiştir.

Çocuklarla yapılan görüşmede, büyük bir çoğunluğun ilk defa kuruma geldiği anlaşılmıştır.

Çocukların büyük bir kısmının düzenlenen mesleki eğitim kurslarına katıldığı, ancak çıraklık eğitim merkezine devam edebilmek ve çalışabilmek için ilköğretim mezunu olmak gerektiği, ilköğretim mezunu olmayanların çalışamadığı belirtilmiştir.

İzin sürelerinin yetersizliğinden yakınan çocuklar, dört ayda bir beş günlük izinlerinin olduğunu, birer günleri yolda geçtiği için sürenin yetersiz kaldığını ifade ederek, izin sürelerinin arttırılmasını talep etmişlerdir.

Kurum personelinin kendilerine yönelik kötü muamelelerinin olmadığını, yemeklerin iyi ancak miktar olarak yetersiz olduğunu ifade etmişlerdir.
.
V. ELAZIĞ E TİPİ KAPALI CEZA İNFAZ KURUMU
İnfaz kurumu müdürü ile yapılan görüşmede, 754 tutuklu ve hükümlünün bulunup kurumda 22 çocuğun kaldığı, bunlardan 12’sinin tutuklu, 10’unun hükümlü olduğu, hükümlülerin disiplin cezası nedeniyle eğitimevinden geldiği ifade edilmiştir.

Çocukların aileleri ile sürekli irtibat halinde oldukları, bunlara yönelik aile eğitim programlarının yürütüldüğü, ziyarete geldikleri zaman ailelere hem infaz kurumundaki, hem de dışarıdaki çocuklarına yönelik eğitim verildiği, bu programların başlarında ailelerin programa uymada yeterince özenli davranmadıkları, ancak programların devam etmesiyle ailelerde davranış değişiklikleri gözlemledikleri, zaman zaman ailelere bilgilendirme mektupları gönderdikleri, son olarak sekiz aile ile bilgilendirme toplantısı yaptıkları dile getirilmiştir.

Sirkülasyonun çok fazla olduğu, ilk defa suça sürüklenerek gelen çocuklarla birden fazla suç işlemiş çocukları mümkün olduğunca bir araya getirmemeye gayret sarf edildiği anlaşılmıştır.
Kurumda 2 öğretmenin bulunup uzman personel eksikliği olduğu, eğitim alanlarının yetersiz olması nedeniyle çocuklara yeterli eğitimin verilemediği, eğitim imkânları son derece geniş ve açık ceza infaz kurumu statüsünde olan eğitimevinden disiplin cezası nedeniyle buraya gelen çocukların olumsuz etkilendiği iletilmiştir.

Çocukların çoğunluğunun ailelerinin maddi durumunun iyi olmadığından ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandıkları, kurumda hükümlü ve tutuklu çocukların yanı sıra, yetişkin koğuşlarında annelerinin yanında kalan altı çocuk olduğu ifade edilmiştir.

Çocuklar tarafından yemeklerin kalitesiz ve yetersiz olduğundan şikâyet edilmiş, kantin fiyatlarının yüksek olduğu, maddi durumları iyi olmadığı için kantinden faydalanamadıkları, eğitimevi şartlarının kapalı infaz kurumuna göre daha iyi olduğu, kurum personelinin kötü muamelede bulunmadığı söylenmiştir.

Görüşülen çocuklardan bir çocuk hariç tamamının ailesinin ziyarete geldiği, okuma yazma bilmeyen çocuğun olmadığı, birçok çocuğun açık ilköğretim ve lisede okudukları belirtilmiştir.

Görüşmede şikâyet edilen konulardan bir tanesi, yargılamalarda temyiz aşamasının çok uzun sürdüğü olmuş, dosyası üç yıldan beri Yargıtay’dan gelmeyenlerin olduğu görülmüştür.

VI. ANKARA ÇOCUK VE GENÇLİK KAPALI CEZA İNFAZ KURUMU
Alt komisyon Ankara’nın Sincan İlçesinde bulunan Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda incelemelerde bulunmuştur. İncelemede, kurum personeli tarafından ön bilgi verilmiş, çocuklarla görüşülmüş, ardından bina gezilmiştir.

Yapılan incelemede, kurumun fiziki koşullarının oldukça iyi, iş ve eğitim atölyeleri, spor salonu ve sosyal alanların yeterli ve bakımlı olduğu, her koğuşun ortak alanlarının kameralarla kontrol edildiği, çocukların her biri için ayrı odaların olduğu görülmüştür.

324 kişilik kapasitesi olan kurumda, tutuklu olan ya da hükümlü olup eğitimevlerinden disiplin ya da diğer nedenlerle kapalı ceza infaz kurumuna nakledilen 12-21 yaş arasında 300 çocuk ve genç kalmaktadır. Bu çocuk ve gençlerden 64’ü hükümlü, 236’sı tutukludur. Çocuk ve gençlerin tamamı erkek olup, kız çocuk bulunmamaktadır.

2006 yılında açılan kurumda 36 adet koğuş bulunmakta, her koğuş 1’er kişilik 9’ar odadan oluşmaktadır.

Toplam 120 personelin görev yaptığı kurumda, 3 öğretmen, 3 sosyal hizmet uzmanı ve 1 psikolog bulunmaktadır.

Kuruma ilk gelen çocuk ve gençler öncelikle, mevcut olan 2 adet geçici koğuşa yerleştirilmekte, 72 saat içinde doktor kontrolünden geçirilmekte, öğretmen ve uzman personel ile görüştürülmekte, geçici koğuşlarda kalan çocuk ve gençler oda seçici kurul tarafından kendilerine uygun koğuşlara yerleştirilmektedir.

Çocuk ve gençlerin meslek sahibi yapılması amacıyla, metal şekillendiriciliği, kaynakçılık, kuaförlük, takı tasarım, dikiş makineci kursu gibi iş ve meslek kursları, ilk yardım, satranç, basketbol, bedminton, judo kursu gibi sosyal ve sportif kurslar düzenlenmektedir.

Hükümlü ve tutuklular yapılan görüşmelerde, herhangi bir şikâyetlerinin olmadığını belirtmişlerdir.

VII. ANKARA ÇOCUK EĞİTİMEVİ
Keçiören ilçesinde bulunan, 106 kişi kapasiteli Çocuk Eğitimevinde 13-18 yaş arasında 44 çocuk kalmaktadır. Çocukların tamamı erkek olup, kız çocuk bulunmamaktadır.

Eğitimevinde bilgisayar işletmenliği, web tasarımı, erkek berberliği gibi meslek eğitim kursları, ilkyardım, seramik yapımı gibi sosyal içerikli kurslar, sınavlara hazırlık, açık lise dersleri gibi destek kursları düzenlenmektedir.

Eğitimevinde bulunan çocuklardan 3’ü okuma yazma kursuna, 14’ü açık ilköğretim okuluna, 15’i açık liseye, 1’i mesleki açık liseye, 3’ü örgün eğitime, 6’sı çıraklık eğitim merkezine devam etmektedir.

Kurum içinde yapılan incelemede çocukların kaldıkları odaların ve ortak kullanım alanlarının temiz ve bakımlı olduğu, bir odada dört çocuğun kaldığı görülmüştür. Atölyeler gezilerek çocukların aldıkları eğitimler gözlenmiştir.

Eğitimevi koşullarının oldukça iyi olduğu müşahede edilmiştir.

Hükümlü çocuklarla yapılan görüşmelerde, kurum koşullarına ve idaresine ilişkin herhangi bir şikâyette bulunulmamıştır.

VIII. İSTANBUL/MALTEPE ÇOCUK VE GENÇLİK CEZA İNFAZ KURUMU
2008 yılında hizmete açılan, 880 kapasitesi olan, İstanbul/Maltepe Çocuk ve Gençlik Ceza İnfaz Kurumunda, 483’ü tutuklu, 10’ı hükümlü olmak üzere 493 çocuk ve genç bulunmaktadır. Çocuk ve gençlerin % 15’i mükerrer olarak bulunmaktadır.

Çocuk ve gençlerden % 90’ının ailesi ziyarete gelirken, % 10’unun ailesi ziyarete gelmemektedir. Kurumda kalanlardan 19’u evsizdir.

Aileler ile zaman zaman yüz yüze ya da telefonla görüşmeler yapıldığı, aile görüşmelerinin çocuk ve gençlerin psikolojik durumlarının düzelmesinde çok etkili olduğu, infaz kurumları ve eğitimevlerinde kalan ergenlere uygulanmak üzere hazırlanmış bir aile eğitim programı bulunduğu, programın psikososyal servis çalışanlarınca uygulandığı ancak, personel sayısının yetersizliği ve ailelerin gidiş geliş zorlukları nedeniyle beş oturumdan oluşan programın bir oturum olarak verilebildiği ifade edilmiştir.

Çocuk ve gençlerin işlediği suçlar incelendiğinde, yağma/gasp suçu ilk sırada gelmektedir. Çocuk ve gençlerden 155’i gasp/yağma, 78’i hırsızlık, 67’si uyuşturucu, 61’i adam öldürme, 56’sı cinsel istismar, 37’si örgütlü suçlar, 39’u diğer suçlardan tutuklu ya da hükümlüdür.

3 bloktan oluşan kurumda yapılan gezide, her blokta 12 büyük oda, her büyük odada, 3’er kişilik 9 adet küçük oda bulunduğu görülmüştür. Yeni hizmete giren bir yapı olması nedeniyle, kurumda yer alan atölye, derslik, spor salonu, kütüphane, ziyaretçi alanları ve odaların son derece iyi durumda ve yeterli olduğu gözlenmiştir.

Çocuk ve gençler yılda bir kez kapsamlı sağlık taramasından geçirilmektedir.

Kurumda bir çok mesleki, sportif ve kültürel kurslar ve sosyal faaliyetler olduğu, bunların gerçekleştirilmesinde çeşitli kamu kurumları ve sivil toplum örgütlerinin desteği olduğu ifade edilmiştir.

IX. ADANA/POZANTI M TİPİ KAPALI CEZA İNFAZ KURUMU
1987 yılında hizmete açılan Pozantı Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, 2007 yılına kadar yetişkinlerin kaldığı bir kurumken, 2007 yılından beri çocuk ve gençlik ceza infaz kurumu olarak kullanılmaktadır. 282 kişilik kapasitesi olan kurumda, 237 çocuk ve genç tutuklu, 18 yetişkin barındırılmaktadır. Kurumda bulunan 18 yetişkin, 18 yaşını doldurmuş ve yetişkin ceza infaz kurumlarına sevk edilmeyi bekleyen hükümlü ya da tutuklulardır.

Kurum İdaresinden alınan bilgilere göre çocukların genellikle göç eden ailelere mensup olduğu, ailelerin sosyo-ekonomik düzeylerinin düşük olması ve şehir hayatına uyum sağlayamaması nedeniyle çocukların suça sürüklendiği öğrenilmiştir.

Kurumda 88 personel görev yapmaktadır.

Eğitim servisinde 2 öğretmen, 1 eğitim görevlisi görev yapmakta, ayrıca Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünce çeşitli branşlarda görevlendirilen öğretmen, eğitici ve usta öğreticiler bulunmaktadır.

Sağlık servisinde, 1 kurum doktoru, 1 sağlık memuru ve bir sağlık görevlisi bulunmaktadır. Sağlık Müdürlüğünce görevlendirilen 1 diş hekimi haftada bir gün diş ünitesinde hastalara bakmaktadır.

05/01/2010 tarihinde, kurum’da bulunan 16 çocuk ve gencin koğuş değiştirme isteği olduğu, bu talebinin yerine getirilmemesi üzerine isyan çıkardıkları, isyan sırasında camları kırdıkları, terör örgütü lehine slogan attıkları, yangın çıkardıkları, ellerine geçirdikleri eşyaları görevlilere attıkları, askerleri tahrik etmeye çalıştıkları, olayda 2 tutuklunun cam kırıkları nedeniyle yaralandığı, soruşturmanın halen devam ettiği, yaşanan bu olayın aynı kişiler tarafından çıkarılan ikinci isyan olduğu ifade edilmiştir.

Görüşülen çocuklara, yakın bir zamanda basında yer alan, “Cezaevinde bulunan 32 çocuğun aileleri aracılığıyla kamuoyuna aktarılan, cezaevi müdürleri ve infaz koruma memurları tarafından çocukların üzerlerine soğuk su döküldüğü, sonrasında plastik su borusu ile dövüldükleri, daha sonra da vücutlarında açılan yaralara tuz basılarak işkenceye maruz kaldıkları” iddiaları da sorulmuştur. Çocuklar ile yapılan görüşmede bu tarz bir olayın yaşanmadığı, idare tarafından kendilerine karşı bir kötü muamele ve işkence olmadığı ifade edilmiştir.

Aynı iddialar ile ilgili, infaz kurumundan sorumlu Cumhuriyet Savcısına da bilgi alınmış, basında yer alan iddialarla ilgili olarak ailelerden ve çocuklardan bu yönde bir şikâyet gelmediği, ancak iddiaların ihbar kabul edilerek soruşturma açıldığı, soruşturma açılması üzerine 18 yaşını doldurduğu için yetişkin ceza infaz kurumuna gönderilen bir hükümlünün şikayette bulunarak, 2008 yılının mart ayında bir müdür yardımcısının kendisine bir kez tokat attığı iddiasında bulunduğu, buna ilişkin iki tanık gösterdiği, ancak dinlenen tanıkların bu şekilde bir olay yaşanmadığını, hükümlünün yalan söylediğini belirttikleri, daha sonra 2008 yılı mayıs ayında yaşadığı bir başka olayda ise iki infaz koruma memurunun kimsenin bulunmadığı bir ortamda ellerine plastik boruyla vurduğunu iddia ettiği, basında yer alan su dökme, hortumla dövme, yaralarına tuz basma şeklinde işkence iddialarının gerçeği yansıtmadığı, hükümlünün babasının, çocuğunun şikayetçi olması üzerine hücreye atıldığı iddiasının da gerçeği yansıtmadığı, kurumlarında hücre bulunmadığı, altı tane yetişkin koğuşu olduğu, hükümlünün 18 yaşını tamamlaması üzerine, 01/12/2009 tarihinde, yetişkin ceza infaz kurumuna gönderilmeden önce bir başka hükümlü ile birlikte çocuk koğuşundan alınarak yetişkin koğuşuna yerleştirildiği, aynı gün sevk için Bakanlığa yazı yazıldığı, iddiaların maksatlı olarak çıkarıldığı ifade edilmiştir.

Çocuk ve gençler revirden şikâyet ederek doktorun şikâyetlerini dinlemediğini dile getirmişlerdir.

Çocuklarla yapılan görüşmede uyuşturucu ve uyarıcı madde kullandığını söyleyenlerin oldukça fazla olduğu dikkat çekmiştir.

Görüşülen çocuklardan tamamının ailesinin ziyarete geldiği belirtilmiştir.

İnfaz Kurumunda yapılan gezide, her bir koğuşta sekiz çocuğun kaldığı, ortak alanlarda kamera sisteminin olmadığı görülmüştür. Bu durumun çocuklar arasında ve çocuklara yönelik kötü muameleye yol açabileceği düşünülmektedir. Koğuşların genel olarak bakımsız olduğu, bazı koğuşlardaki yatakların aşırı derecede kirli ve eski olduğu, bazı yataklarda çarşaf ve nevresim bulunmadığı gözlenmiştir.

Kurum yöneticileri tarafından kurumun, tutuklu çocukların ve personelin eksikleri ve yaşanan sorunlar şu şekilde sıralanmıştır:
- Pozantı ilçesinin Adana’ya 110, Mersin’e 120 km. uzaklıkta olması sebebiyle, duruşma ve hastaneye gidişlerde sıkıntı yaşanmaktadır. İlçede tam teşekküllü bir hastanenin bulunmaması nedeniyle çocuklar Adana’ya sevk edilmekte, sevk ve nakillerin fazla olması, hem iş hem de maddi kayıp yaratmaktadır.
- Yoğunluk sebebiyle mükerrirler ile ilk kez suç işleyenlerin ayrılmasında zorluklar yaşanmaktadır.
- Yaş tespiti konusunda titiz davranılmaması nedeniyle kimliğinde 18 yaşından küçük gözükmesine rağmen, tutuklulardan 18 ve üzeri yaşta olanlar vardır; çocuk rejimine tabi tutulan bu tutuklular kurum kurallarını sık sık ihlal etmekte, kendilerinden küçük olan tutuklulara kötü davrandıkları için kurum asayişi ve huzuru tehlikeye girmektedir.
- Yargılamaların uzun sürmesi nedeniyle, uzun süre kapalı ortamda tutulan çocuklar olumsuz etkilenmektedir.
- Kurumun yetişkin ceza infaz kurumu olarak inşa edilmiş olması nedeniyle, fiziki yapısı çocuklara uygun değildir ve iyileştirme çalışmalarında sıkıntılar yaşanmaktadır.
- Kurumun ailelerin yaşadığı yerleşim merkezlerine uzak olması sebebiyle aile desteği eksik kalmaktadır.
- Yine fiziksel uzaklık sebebiyle üniversite, sivil toplum kuruluşları ve hayırseverlerden yeterli destek sağlanamamaktadır.
- Pozantı’nın küçük bir ilçe olması nedeniyle uzman personel sıkıntısı çekilmektedir.
- Çalışan personelin özlük haklarının, bulundukları görev ve çalışma koşulları göz önüne alınarak iyileştirilmesi gerekmektedir.

X. KAYSERİ / İNCESU ÇOCUK VE GENÇLİK KAPALI CEZA İNFAZ KURUMU
Sadece Kayseri iline hizmet veren kurum, yetişkin ceza infaz kurumu olarak açılmış, 2006 yılında Çocuk ve Gençlik İnfaz Kurumuna dönüştürülmüştür. 54 kişilik kapasitesi bulunan kurumda, 13-17 yaş arası 47 çocuk bulunmaktadır. Ancak bu sayı zaman zaman 80’e ulaşmaktadır. 47 çocuğun tamamı tutuklu olup, hükümlü çocuk bulunmamaktadır. Tutukluların %10’unu mükerrirler oluşturmaktadır.

Çocuklardan 18’i cinsel saldırı, 16’sı hırsızlık, 6’sı uyuşturucu, 6’sı adam öldürme, 1’i yaralama suçları kapsamında tutuklu bulunmaktadır.

Bugüne kadar 448 çocuk ve gencin giriş-çıkış yaptığı kurumda yapılan çalışmalarda çocukların % 30’unun ailesinin parçalanmış ya da sorunlu aileler olup ailelerin büyük bir çoğunluğunun yoksul ve kırsal kesimden şehre göç etmiş olduğu, çadırda yaşayanların bile bulunduğu ifade edilmiştir. Yine 448 çocuktan % 72’sinin, uyuşturucu, uyarıcı madde ya da alkol kullandığı dile getirilmiştir.

Çocukların büyük bir çoğunluğunun, ailelerin ya da yakınlarının ziyarete geldiği, ancak 2 çocuğun ailesinin ziyarete gelmediği belirtilmiştir.

21 personelin görev yaptığı kurumda, 1 sosyal çalışmacı ve 1 öğretmen bulunmakta, psikolog bulunmamaktadır. Görev yapan diğer öğretmenler çeşitli kurumlardan gelmektedir.

Doktorun bulunmadığı kurumda, rutin olarak haftada bir ya da iki gün doktor gelmekte ya da acil durumlarda çağırılmaktadır.

Küçük bir infaz kurumu olmasının sonucu olarak 6 koğuş bulunmaktadır. Koğuşların ve ortak alanların temiz ve bakımlı olduğu gözlenmiş ancak, sosyal alanın yetersiz olduğu görülmüş, arazi yetersizliğinden ötürü spor alanı yapılamadığı belirtilmiştir.

Çocuklarla yapılan görüşmede kurum koşulları hakkında bir şikâyette bulunulmamış, ancak yargılamaların çok uzun sürdüğünden, Yargıtay’a giden bir dosyanın gelmesinin iki-üç yılı bulduğundan yakınılmıştır.

XI. İZMİR / BERGAMA M TİPİ ÇOCUK KAPALI CEZA İNFAZ KURUMU
Yetişkinlerin kaldığı bir kapalı ceza infaz kurumu olan Bergama Kapalı Ceza İnfaz Kurumunun bir bölümü, Adalet Bakanlığının kararıyla 22 Mayıs 2004 tarihinden itibaren İzmir bölgesinden gelen çocuk tutuklularına tahsis edilmiştir.

Kurumun kapasitesi toplam 336 kişi olup, 04 Şubat 2010 tarihi itibariyle 304 tutuklu ve hükümlü bulunmaktadır. Bu hükümlü ve tutuklulardan, 3’ü kız, 169’u erkek olmak üzere, 172’si çocuk ve gençtir. Çocuk ve gençlerin 146’sı tutuklu, 26’sı hükümlüdür. 24 adet çocuk koğuşu bulunmaktadır. Kız çocuklar yetişkin koğuşunda kalmaktadır.

Kurumda 102 personel görev yapmakta olup, 3 öğretmen ve 1 sosyal çalışmacı bulunmaktadır. Kurumda psikolog olmadığı, görev yapan psikologun yakın zamanda istifa ettiği, maaş nedeniyle psikolog istihdamının zor olduğu ifade edilmiştir. Doktorun bulunmadığı kurumda, 1 sağlık memuru görev yapmaktadır. İl Sağlık Müdürlüğü tarafından görevlendirilen doktor haftada iki gün, diş doktoru bir gün gelerek mahkûmları muayene etmektedir. Acil durumlarda her zaman doktor gelmektedir.

Çocuk ve gençlerden, 71’i yağma/gasp, 51’i hırsızlık, 15’i cinsel istismar, 12’si adam öldürme suçlarından, 23’ü diğer suçlardan tutuklu ve hükümlüdür.

Çocukların aile durumları incelendiğinde, 157 çocuğun ailesi, 9’unun yakınları ile yaşadığı, diğer yerlerde kalan çocuk sayısının 5, kalacak yeri olmayan çocuk sayısının ise 1 olduğu belirtilmiştir. Anne ve babası sağ olan çocuk sayısının 128, anne ve babası ölmüş olanların 2, annesi ya da babası ölmüş olanların 23, boşanmış olanların 19 olduğu ifade edilmiştir.

Çocukların eğitim durumları incelendiğinde, 3’ünün lise, 65’inin ilköğretim, 64’ünün ilkokul mezunu, 31’inin okuryazar olduğu, 9 çocuğun ise hiç okuma-yazma bilmediği anlaşılmaktadır.

Çocuk ve gençlerin, 10’nu tek çocuklu, 29’u iki çocuklu, 44’ü üç çocuklu, 22’si dört çocuklu, 14’ü beş çocuklu, 12’si altı çocuklu, 41’i daha fazla çocuklu ailede yetişmiştir.

172 çocuktan 44’ünün ailesinin işsiz olduğu bildirilmiştir.

Kurumun fiziki yapısı itibariyle sosyal alanlarının yetersiz olduğu, çocuklara uygun olmadığı, çocukların yetişkin ceza infaz kurumlarından ziyade çocuklara özel infaz kurumlarında tutulması gerektiği, çocukların koğuşlarda değil havalandırmaları ortak tek kişilik odalarda barındırılması gerektiği, koğuş sisteminde güçlü çocukların güçsüz olanları ezdiği ve cinsel istismar olaylarının meydana geldiği, nitekim 2007 yılı haziran ayından bu yana üç defa cinsel istismar olayının yaşandığı dile getirilmiştir.

Cezaevi İzleme Komitesi Başkanı, çocuklarla sürekli olarak ve birebir görüşme imkânları olduğu için, çocukların kendileri ile daha iyi iletişim kurabildiğini, çocukların % 90’a yakın bir çoğunluğunun aynı sosyal çevreden gelip aynı semtlerde oturdukları için birbirlerini tanıdıklarını, bu durumun birbirleri üzerinde baskı kurma ihtimalini arttırdığını, zira dışarıda da rahatlıkla irtibata geçebildiklerini, bu nedenle çocukların şikâyetlerini dile getirmekten çekindiklerini, münferit olaylar dışında çoğunluğunun yağma ve hırsızlık nedeniyle tutuklu ve hükümlü olduğunu, kurumun fiziksel yetersizliği nedeniyle çocukların sağlıklı bir ortamda barınamadığını, yapı olarak çocuklara uygun olmadığını, iaşe miktarının yetersiz olduğunu, kursların sayısının son bir yıldır arttırıldığını, bu durumun çocukların psikolojisi üzerinde son derece olumlu bir etki yarattığını, kursların sayısı ve katılım arttıkça çocuklar arasındaki problemlerin azaldığını gözlemlediklerini ifade etmiştir.

Alt Komisyon üyeleri, rastgele seçtiği dört koğuşa girerek çocuklarla görüşüp koğuşları incelemiştir. Koğuşlar iki kattan oluşmakta, üst katta yatakhane, alt katta mutfak, tuvalet, banyo ve yemek yeri bulunmaktadır. Girilen koğuşlardan üç tanesinin son derece bakımsız olup duvarların kir ve yazılarla dolu olduğu, tuvaletlerin pis olduğu, girilen bir koğuşun ise temiz ve bakımlı olduğu gözlenmiştir. Aynı şekilde yetişkin kadın koğuşunda kalan kız çocukları ile de görüşülmüş, bu koğuşun da bakımsız olduğu, tavanın nemlendiği gözlenmiş, yağmurlu havalarda çatının aktığı kalanlar tarafından ifade edilmiştir. Ayrıca, koğuşların soğuk olduğu fark edilmiş, koğuşta kalanlar da bu durumdan şikâyet etmiştir.

Çocuklarla yapılan görüşme esnasında birçok çocuğun vücudunda dövmeler olduğu, kollarında ve boyunlarında jilet kesiği olduğu tahmin edilen kesikler olduğu görülmüş, bazı çocukların infaz kurumuna girmeden önce uyuşturucu ve uyarıcı madde kullandığı anlaşılmıştır.

XII. İZMİR / BUCA ÇOCUK EĞİTİMEVİ
1961 yılında kurulan İzmir Çocuk Eğitimevi 130 kişi kapasiteli olup, Marmara, Ege ve Akdeniz bölgesinden gelen 63 erkek, 2 kız olmak üzere 65 çocuk hükümlü barınmaktadır. 2009 yılında 193 çocuk kuruma giriş çıkış yapmıştır. Ayrıca, Türkiye’nin her bölgesinden gelen kız çocukları da bu eğitimevinde kalmaktadır. Kurum, ülkemizde kız çocuklarının kaldığı tek eğitimevidir. Kampüste bulunan dört bloktan üçü erkek çocuklar, biri kız çocuklar için kullanılmaktadır.

50 personelin görev yaptığı kurumda 2 öğretmen, 1 sosyal çalışmacı ve 1 psikolog bulunmaktadır. Kadro sayısının 73 olduğu ancak 50 personelin görev yaptığı belirtilmiştir. Çocuk eğitimevleri ve tutukevlerinde görev yapacak personelin bu konuda özel olarak eğitilmesi gerektiğini dile getiren eğitimevi müdürü, personelin eğitiminin yetersiz olduğunu ifade etmiştir.

2009 yılında eğitimevine giriş çıkış yapan 193 çocuktan 15’i şahsa karşı, 129’u mala karşı suçlardan, 45’i cinsel suçlardan, 4’ü uyuşturucu suçundan hüküm giymiştir. 04/02/2010 tarihi itibariyle kurumda bulunan 65 çocuktan 44’ü mala karşı, 16’sı cinsel, 2’si uyuşturucu suçlarından, 3’ü diğer suçlardan hükümlü bulunmaktadır. 65 çocuktan 2 tanesi mükerrirdir.

Bu 193 çocuktan 113’ü ailesi birlikte yaşarken, 30’u anne ve babası ayrı olup anne veya babasıyla yaşamakta, 4’ünün annesi, 38’inin babası hayatta olmayıp, 8’i evsizdir. Ailesi olan çocuklardan, 11’inin ailesi hiçbir şekilde ziyarete gelmemektedir.

65 çocuktan ailesinde suç işleyenlerin oldukça fazla olması dikkat çekmiştir. Bu çocuklardan, kendisi infaz kurumuna girdiğinde, annesi hapiste olan 5, babası hapiste olan 19, kardeşi hapiste olan 15 çocuk bulunmaktadır.

Eğitimevine giriş çıkış yapan 193 çocuktan 57’si hiç okuma yazma bilmezken, 65 çocuk ilkokul, 34’ü ilköğretim, 37’si lise mezunudur. Çıraklık eğitim merkezine devam edebilmek için ilköğretim mezunu olma şartı bulunduğundan, ilköğretim mezunu olmayan çocuklara meslek edindirme amacıyla kurumda mesleki kurslar düzenlendiği ifade edilmiştir.

Kurumda iki dershane, bir sinema ve tiyatro salonu, dört havalandırma bahçesi, televizyon seyretme ve dinlenme odası, kütüphane, jimnastik salonu, halı saha, çamaşırhane ve hamam, yemekhane, muayenehane, diş ünitesi bulunmaktadır.

Kurumda yapılan incelemede, bina genelinin ve koğuşların son derece temiz ve bakımlı olduğu, sosyal alanların ve spor alanlarının yeterli olduğu gözlenmiştir.

Çocuklarla yapılan görüşmede, izin sürelerinin yetersizliğinden şikâyet edilmiş olup, kurum idaresi ve koşullarına ilişkin bir şikâyet gelmemiştir.