Mesajı Okuyun
Old 03-10-2017, 14:36   #56
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

ALDATILAN EŞ TARAFINDAN ÜÇÜNCÜ KİŞİYE KARŞI AÇILAN MANEVİ TAZMİNAT DAVASININ DEĞERLENDİRİLMESİ
.....
.....
Değerlendirme ve Sonuç

1. Zina fiiline iştirak eden üçüncü kişinin Borçlar Kanunu 58 anlamında hukuka aykırılık şartının gerçekleştiği hususunun kişilik haklarından çıkarılması mümkün olmadığından, aldatılan eşin bu kişiye yönelttiği tazminat talebi hukuki dayanaktan yoksundur.

2. Sadakat yükümlülüğü kapsamında bir değerlendirme yapıldığında, TMK 185/3 kapsamında tanımlanan bu yükümlülük sadece evlilik birliğinin tarafı olan eşlere tanındığı için yine bu durumda da üçüncü kişiye yöneltilecek tazminat talebi haksız olacaktır.

3. Kişilik hakları, kişilerin maddi/cismani, manevi, iktisadi bütünlükleri ile sır çevresi ve özel hayata alanı gibi çeşitli alanların tamamı üzerindeki mutlak surette korunan, şahsa sıkı sıkıya bağlı, devredilemeyen/vazgeçilemeyen/miras yoluyla intikal etmeyen şahısvarlığı değerleridir.mutlak haklar dışında kalan diğer menfaatlerin ihlalinin hukuka aykırı olarak kabul edilebilmesi, bir özel koruma normunun varlığına ve bu norm ile ihlal edilen menfaat arasında ayrıca hukuka aykırılık bağının bulunmasına bağlıdır. Medeni Kanunda ve Borçlar Kanununda bu konuda özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu sebeple cinsel sadakat yükümlülüğünün tarafı olmayan kişi açısından diğer eşe karşı TBK 58 maddesi kapsamındaki hak ihlalinden söz edilmesi maddenin oldukça zorlanması ya da hukukun esnetilmesi anlamına gelecektir.

4. Serozan’ın veciz olarak ifade ettiği gibi ‘Sırf sadakati koruma uğruna , bireyin başkalarıyla kişisel ilişki kurma özgürlüğü Anayasa ve ölçülülük ilkesi ötesinde sınırlandırılamaz. İster bekar olsun ister evli, bireyin özel olarak bir suç oluşturmadığı sürece dilediği kişiyle dilediği kişisel ilişkiyi ve bu arada cinsel ilişkiyi kurma konusunda Anayasaca korunmuş eksiksiz bir özgürlüğü vardır. Böyle bir ilişkiden doğabilecek etik sorumluluk ayrıdır, saklıdır; ama hukukun konusu değildir.’

5. İçtihatların birleştirilmesi kararı neticesinde, aldatılan eşe karşı üçüncü kişinin tazminat sorumluluğunun olduğu kararı verilmesi halinde toplumsal cinsiyet rolleri daha da pekiştirilerek, topluma hakim olan erkek egemen zihniyet kendini daha da meşrulaştırmış olacaktır.

Ankara Barosu Kadın Hakları Merkezi olarak “aldatan eş tarafından 3. kişiye karşı açılan manevi tazminat davası” konusundaki görüşlerimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz.

Metnin tamamı için:
http://eraykarinca.av.tr/aldatilan-e...rlendirilmesi/