İnternette en eskiden beri bulunan hukukçulardan biri olarak şunu söyleyebilirim: İnternet ortamında "siyaset" ya da "din" konularında tartışmak (özellikle de Türkler arasında) rus ruleti oynamakdan daha tehlikelidir. Herkesin dediği dedik, inandığı en doğru görüştür, kimse karşıdakinin görüşünü değiştiremez, söylemler giderek sertleşir, internetin anonimliği ateşe gaz döker, sonunda olay tartışmadan çıkar, kavgaya dönüşür. Mümkün olsa karışınızdakinin kafasına klavyeyi fırlatmak için aranır durursunuz. Türkçe bir siyasi tartışmanın internet ortamında düzeyli cereyan ettiğini bugüne kadar görmedim, duymadım..

Ancak konu bu değil. Her sitenin bir konusu ve hedefi vardır. THS'nin konusu hukuk, hedefi adalettir. Kurbağa sevenler sitesinde New York borsa analizleri yapılamamasını garip karşılamamak gerekir diye düşünüyorum. O analizi yapmak isteyen o konuyla ilgili sitelerde yapabilir zira. THS içinde de hukuk dışındaki konulara "sıcak" bakılmaması bu bakış açısının sonucudur. Site Lokali alanında üyeler arasında kaynaşma olması açısından bu konuda bir istisna var ancak "kaynaşma" yerine "ayrışmayı" körükleyecek "siyaset" ve "din" konuları istisnanın istisnası olmalıdır.

Ancak senelerdir (özellikle email grubunda) ifade etmeye çalışıyorum: Gerek "siyaset", gerekse "din" bilimsel hukuki tartışmaların konusu olabilir ve bu anlamda THS içinde de kabul görür. Örneğin Siyasi Partiler Yasasının Anayasaya Aykırılığının hukuki incelemesi gibi. Ancak olay "siyasetin hukuki tartışmanın konusu olması" değil de, "hukukun siyasi tartışmanın konusu olmasına" geliyorsa kanaatimce bu "Türk Siyaset Sitesi"nde konuşulmalıdır (Eğer böyle bir site varsa Forum Yöneticilerine sabırlar dilerim!)