Mesajı Okuyun
Old 28-05-2010, 12:51   #3
doğadan

 
Varsayılan kamulaştırmasız el atma davaları sonucu ödenen yargılama giderleri

Alıntı:
Yazan Av.Engin
Sayın doğadan;

Önemli ve ilginç bir konuya temas etmişsiniz, şahsım adına teşekkür ederim.

Kamu hizmeti görevlilerinin kişisel kusurundan kaynaklanan zararın karşılığı olarak ulusal ya da uluslararası bir Mahkemece hükmedilen tazminat devlet tarafından zarara uğrayan kişiye ödendikten sonra ilgili kamu kurumu tarafından sorumlu personele rücu edilmemesi, bu yükün toplum üzerinde bırakılması anlamına geleceğinden, her yurttaş ve özellikle kamu görevlilerinin kişisel kusuru nedeniyle zarara uğrayıp yargısal süreci başlatmış olan yurttaşlar, ilgili personele rücu edilmesini sağlamak amacıyla idareye başvurabilir ve bu başvurularının reddi üzerine de dava açma hakkını kullanabilirler.” (Danıştay 5.Dairesi 03/06/2008 Tarih ve 2007/7369 E. 2008/3234 K. sy. kararı)

Alıntıladığım Danıştay kararına göre, idare aleyhine açmış olduğu davayı kazanan şahsın, yargılama giderleri, avukatlık ücreti vs.. kalemlerin devlet tarafından kendisine ödenmesinin ardından başvuruda bulunarak, ödenen miktarın idare bünyesinde görev yapanlar üzerinde bırakılmasına ilişkin talepte bulunabileceği anlaşılıyor.

Ancak, idarenin hatalı hukuki girişimleri nedeniyle meydana gelen kamu zararından dolayı kusuru olduğu iddia edilen görevliler, söz konusu uygulamanın teamül haline gelen yerleşik bir uygulama olduğu, başka bir alternatifle yaklaşabilmeleri konusunda inisiyatiflerinin olmadığı iddasında da bulunabilirler diye düşünüyorum. Saygılarımla..

Sayın Av. Engin,

Öncelikle konuya gösterdiğiniz ilgi ve katkı için çok teşekkür ederim.

Sizin de belirttiğiniz gibi kamu görevlilerinin kişisel kusurlarından dolayı idarenin ödemek sorunda kaldığı giderler için rücu mekanizmasının devreye girmesi yasal bir zorunluluktur. Ancak bu konuda kusur kavramı farklı bir anlam kazanıyor. Öncelikle burada kişisel bir çıkar söz konusu değil. Bu nedenle kişisel kusurdan öte görev kusurundan bahsetmek mümkün. Bir vatandaşın taşınmazına el atmanın hukuki bir sonuç doğuracağı açık. Ancak idare bunu kamu yararı nedeniyle yapıyor. Söz konusu taşınmazlarda kamu hizmeti yapılıyor. Nitekim Yargıtay bazı kararlarında kamulaştırmasız el atmanın haksız fiil olduğunu, ancak kamu yararı bulunması nedeniyle sıradan bir haksız fiil olmadığını belirtiyor.

Açılan el atma davalarının uzun sürmesi, bilirkişiler tarafından yerinde tespitlerin yapılması, tespitlere yapılan itirazlar vs yargılama giderlerini artırıyor. İdareler yargı kararlarını uygulamak zorunda olduğu için bu yargılama giderlerini ödemek zorunda kalıyor. Ödenen bu yargılama giderlerinin kamu zararı olarak kabul edildiği ya da kamu zararına girmediği şeklinde Yargıtay Kararına denk geldiyseniz paylaşırsanız sevinirim.