Mesajı Okuyun
Old 28-05-2010, 10:22   #2
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Sayın doğadan;

Önemli ve ilginç bir konuya temas etmişsiniz, şahsım adına teşekkür ederim.

Kamu hizmeti görevlilerinin kişisel kusurundan kaynaklanan zararın karşılığı olarak ulusal ya da uluslararası bir Mahkemece hükmedilen tazminat devlet tarafından zarara uğrayan kişiye ödendikten sonra ilgili kamu kurumu tarafından sorumlu personele rücu edilmemesi, bu yükün toplum üzerinde bırakılması anlamına geleceğinden, her yurttaş ve özellikle kamu görevlilerinin kişisel kusuru nedeniyle zarara uğrayıp yargısal süreci başlatmış olan yurttaşlar, ilgili personele rücu edilmesini sağlamak amacıyla idareye başvurabilir ve bu başvurularının reddi üzerine de dava açma hakkını kullanabilirler.” (Danıştay 5.Dairesi 03/06/2008 Tarih ve 2007/7369 E. 2008/3234 K. sy. kararı)

Alıntıladığım Danıştay kararına göre, idare aleyhine açmış olduğu davayı kazanan şahsın, yargılama giderleri, avukatlık ücreti vs.. kalemlerin devlet tarafından kendisine ödenmesinin ardından başvuruda bulunarak, ödenen miktarın idare bünyesinde görev yapanlar üzerinde bırakılmasına ilişkin talepte bulunabileceği anlaşılıyor.

Ancak, idarenin hatalı hukuki girişimleri nedeniyle meydana gelen kamu zararından dolayı kusuru olduğu iddia edilen görevliler, söz konusu uygulamanın teamül haline gelen yerleşik bir uygulama olduğu, başka bir alternatifle yaklaşabilmeleri konusunda inisiyatiflerinin olmadığı iddasında da bulunabilirler diye düşünüyorum. Saygılarımla..