Mesajı Okuyun
Old 26-11-2003, 02:09   #34
Admin

 
Varsayılan

Sanırım tecavüz eyleminin diğer pek çok suça göre daha acı verici sonuçlara sahip olması olaya duygusal yaklaşılmasına neden oluyor. "Tecavüz tecavüzdür", "tecavüzün evlilik içi-evlilik dışı olmaz" söylemlerini bu duygusal yaklaşımın sonucu kabul ediyorum. Ne yazık ki bu yaklaşım evlilik ilişkisini bu eylemde göz ardı etmemize neden oluyor. Aslında eylemin özü ile evlilik ilişkisinin özü arasında bir paralellik var. Bu paralelliği sağlıklık şekilde tesbit edebilirsek, daha sonra asıl sorun olan çizgiyi nerede çekeceğimiz sorununu doğru tedavi edebileceğiz ancak bu duygusal yaklaşımın neticesi olarak bu şansı yitiriyoruz.

Unutunuz tecavüzü, gelin başka olayları tartışalım:

A, B'nin çantasından haberi olmadan para alırsa, hırsızlık suçu oluşur. Ama A ve B evliyse ve Bayan A, kapıya gelen sucuya bahşiş vermek için kocasının cüzdanından habersiz 1.000.000-TL alırsa ve B'de şikayet ederse suç sizce oluşur mu?

A'nın tanımadığı B'ye onun rızası dışında şehvet dolu bir mektup yazması sarkıntılık suçudur. A ve B evli ise ve A kocası B'ye aynı mektubu yazdığında ve B bir şekilde şikayetçi olursa A'ya sarkıntılıktan ceza verecek misiniz?

A'nın tanımadığı B'ye sarılıp ateşli bir şekilde öpmesi -biraz zorlama bir yorumlama da olsa- ırza tasaddi suçunu oluşturur. A kocası B'ye bu şekilde sarılsa ve B'de savcılığa şikayet edip, benim rızam yoktu dese hakim olsanız ırza tasaddiden hüküm mü kurarsınız?

Bu örneklerin ana fikri eşlerin mutlak olarak ve her durum altında diğeri ile cinsel ilişki kurma hakkına sahip olması değildir! Ana fikir bu tip suçlarda aile olmanın suçu ve cezayı tanımlarken bir kriter olması gerektiğidir. Elbette aile bile olsanız hukukun müdahale edeceği durumlar veya suç teşkil eden eylemler olacaktır. Örneğin ilk verdiğim hırsızlık olayı örneğinde, o olay bence aile ilişkisi içinde normal ve suç teşkil etmemesi gereken bir eylemken, A'nın eşi dahi olsa B'nin tüm banka hesabını ona zarar vermek amaçlı olarak zimmetine geçirmesinin suç olarak değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum. İkisinde de eylem aynıdır ama biri "aile ilişkisi"nin normal bir sonucu kabul edilirken, diğer için "aile ilişkisi" eylemi suç olmaktan çıkarmayacaktır.

Evlilik içi tecavüzler için de doğru yaklaşım bunun evlilik dışı tecavüzlere göre "bir farklılığı olduğunu" sağlıklı olarak tesbit etmek ve daha sonra ne zaman, hangi koşullar altında cezai veya hukuki sonuçlara sahip olacağını tartışmaktır.

Benim ilk mesajımda yapmaya çalıştığım buydu. Ancak burada "ensest ilişkilerin dramatik sonuçları" ya da "tecavüze uğrayan kadınların acı durumu" gibi kanun yapma tekniğinin değil, psikoloji ve sosyolojinin içinde değerlendirilmesi gereken duygusal yorumlara girersek konu amacı dışına çıkar. Ve olayı aklın ve mantığın ışında değerlendirmeye çalışanlar da -ne yazık şu anda olduğu gibi- neredeyse "tecavüzcü" olarak damgalanır.