Mesajı Okuyun
Old 04-10-2006, 14:46   #2
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

**************
SATIŞ YOLUYLA ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ-MUHDESAT VE EKLENTİLER-SATIŞ SIRASINDA DEĞER TAKDİRİ -PAYLAŞMA YÖNTEMİ
KAYIT NO : 57241
**************
Esas Yılı : 2004
Esas No : 1278
Karar Yılı : 2004
Karar No : 2335
Karar Tarihi : 25.03.2004
Daire No : 18
Daire : HD
**************
ÖZET: Satış yolu ile ortaklığın giderilmesi gereken taşınmaz üzerinde bina vs. gibi muhdesat varsa bunlar Medeni Kanunun 619. maddesi uyarınca arzın mütemmim cüz'ü (tamamlayıcı parçası) sayıldığından arzla birlikte satışına karar verilecektir. Bunların bir kısım paydaşa aidiyetine ilişkin tapuda şerh varsa veya bu konuda tüm paydaşlar ittifak ediyorsa o takdirde değerlere göre oran kurulması ve satış parasının bu oran esas alınarak dağıtılması gerekecektir. Oran kurulurken muhdesatın ve arzın dava tarihi itibariyle ayrı ayrı değerleri tespit edilecek ve bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri saptanacak, bulunan değer. Muhdesat ve arzın değerine ayrı ayrı oranlanarak yüzde itibariyle ne kadarının muhdesata, ne kadarının arza isabet ettiği belirlenecektir. Satış bedelinin dağıtımında bulunan bu yüzde oranlar göz önünde tutularak muhdesata isabet eden kısım sadece muhdesat sahibine veya payları oranında sahiplerine, arza düşen kısım da yine payları oranında tüm paydaşlara verilecektir. Muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu bilinemiyorsa iddia sahiplerine istihkak davası açmak ve karar almak için süre verilmesi. sonucunun beklenmesi gerekir.
**************
(MK m. 619)
Dava dilekçesinde taşınmazdaki ortaklığın satış yoluyla giderilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile ortaklığın satış suretiyle giderilmesi cihetine gidilmiş, hüküm bir kısım davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği düşünüldü :
Bilirkişi raporuna göre ana taşınmaz üzerinde bodrum, zemin ve 3 normal kattan ibaret betonarme karkas bir bina olup 10 bağımsız bölümden oluşmakta ve taşınmazda 12 paydaş bulunmaktadır. Paydaş ve bağımsız bölüm sayısı itibariyle her paydaşa en az bir bağımsız bölüm düşmediği gibi ana yapıya ait inşaat projesi ve ruhsatı da bulunmadığından dava konusu taşınmaz kat mülkiyeti kurulmasına elverişli değildir. Bu nedenle Mahkemece taşınmazdaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesi gerektiği sonucuna varılmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Satış yolu ile ortaklığın giderilmesi gereken taşınmaz üzerinde bina vs. gibi muhdesat varsa bunlar Medeni Kanunun 619. maddesi uyarınca arzın mütemmim cüz'ü (tamamlayıcı parçası) sayıldığından arzla birlikte satışına karar verilecektir. Bunların bir kısım paydaşa aidiyetine ilişkin tapuda şerh varsa veya bu konuda tüm paydaşlar ittifak ediyorsa o takdirde değerlere göre oran kurulması ve satış parasının bu oran esas alınarak dağıtılması gerekecektir. Oran kurulurken muhdesatın ve arzın dava tarihi itibariyle ayrı ayrı değerleri tespit edilecek ve bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri saptanacak, bulunan değer. Muhdesat ve arzın değerine ayrı ayrı oranlanarak yüzde itibariyle ne kadarının muhdesata, ne kadarının arza isabet ettiği belirlenecektir. Satış bedelinin dağıtımında bulunan bu yüzde oranlar göz önünde tutularak muhdesata isabet eden kısım sadece muhdesat sahibine veya payları oranında sahiplerine, arza düşen kısım da yine payları oranında tüm paydaşlara verilecektir.
Muhdesatın bir kısım paydaşlara aidiyetine ilişkin tapuda şerh yoksa veya bu hususta paydaşların ittifakı söz konusu değilse, Mahkemece, iddia sahiplerine ilgili mahkemeye dava açarak muhdesatın kendilerine aidiyeti konusunda kesinleşmiş mahkeme getirmeleri için süre verilerek o dava sonucu beklenilmelidir.
Somut olayda, davalılar, dava konusu taşınmazda bulunan ana yapıdaki bağımsız bölümlerin eksiklerini kendilerinin tamamladığını savunduklarına göre, Mahkemenin bu konuda tarafların ittifakını araması, savunma taraflarca kabul görmediği takdirde ilgiliye süre verilerek, müşterek mülkiyet şeklinde tasarruf edilen taşınmazda bulunan binadaki bağımsız bölümlerin eksiklerini ve bu eksikleri tamamlayanların tespitini sağlaması, sonra da yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda dağıtılacak paylara uygulanacak oranları belirlemesi ve bu esaslara göre karar vermesi gerekir.
Bu hususlar dikkate alınmadan. taşınmazın üzerindeki yapı ile sonunda elde edilecek bedelin paylar oranında verilmiş olması da usul ve yasaya aykırıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın, hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK' un gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek edene iadesine, 25.3.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
**************
.: CopyRight by Sinerji A.Ş. :.