Mesajı Okuyun
Old 26-06-2008, 14:02   #3
coşkung

 
Varsayılan

o zaman şöyle açalım biraz.ortada bir yolsuz tescil yok bu kesin.şöyleki;taşınmaz mahkeme kararı ile tapuya tescil edilmiş.kaldıkı taşınmazı adına tapuya tescil ettirenler zilyet ancak malik sıfatı ile zilyet olup olmadıkları tartışmalı.zira yarıcının zilyetliği malik sıfatı ile zilyetlik olmadığı kanatindeyim.burda sorunun çözümü 1992 tarihli taahütname nin hukuki geçerli olup olmadığı hususu bence.tahütnamde tescil davası olumlu sonuçlanırsa taşınmazın 1/2 si verilecek deniliyor.Ben şöyle bir çözüm buldum.bu tahütnameye zilyetliğin devrini tahüt olarak değerlendirmek gerekir.zira tahüdün yapıldığı tarihlerde taşınmaz tapusuz ve tapusuz taşınmazın devri hiç bir şekle bağlı olmayıp zilyetliğin devri ile mümkün.zaten taşınmazın 1/2 si de tahütte olduğu gibi devir edilmiş ve tahütte ki gibi kullanılmakta