Mesajı Okuyun
Old 01-03-2013, 01:13   #12
Av.İlker DOLGUN

 
Varsayılan

Aynı dertten muzdarip bir meslektaşınız olarak daha önce dertlendiğim benzeri bir konuyu, ortak sorunumuza ilave olarak burada tekrar paylaşıyorum.

Alıntı:
Avukat Bey! Biz de Bu İşleri En Az Sizin Kadar Biliriz!

Meslek yaşamımda çok sık duyduğum sözlerden birisi: Avukat Bey! Biz de bu işleri en az sizin kadar biliriz! Evet bazen müvekkil adayları, bazen danışmaya gelenler (aslında bilgimizi sınamaya gelenler) ve bazen de borçlular ile onların yanında gelenler yani aklı kendisine fazla gelip başkalarına akıl verenler; bu cümleyi kurarlar. Gerçi necib milletimizin en önemli özelliklerinden birisidir tevazu ve işte bu yüzden senden fazla, senden çok biliriz demezler de en az senin kadar biliriz demeyi tercih ederler ve böylelikle muhatabını çok fazla rencide etmez, ezmez ve üzmezler!

En az bizim kadar bilgiyi, bu insanlar nerede edinmişlerdir? Nasıl bir okul, ömründe belki de hiç kitap okumayan hatta karıştırmayan bu insanlara böyle deruni bir bilgi ve cesaret aşılamaktadır? Sualsiz/Sınavsız başvuru ve kayıt alan, parasız eğitim imkanı sunan ve talebesini bir avukatın seviyesine çıkaracak kadar bilgiyle donatan bu okul nerededir, ismini/cismini ve adresini bilen/gören/duyan varmıdır?

Buldum! Hayat okuludur bu ve adresi de karakol/adliye koridorları diyorsanız eğer, avukatlar avukat oluncaya kadar eğitim görüyor ve sonrasında neredeyse tüm yaşamları boyunca okuyorken, adliyeler arasında mekik dokuyorken hayatın dışında mı kalıyorlar? Yaşam boyu verdikleri mücadele aslında hayatın ta kendisi değilmidir?

Hani sanat camiasında süregelen bir tartışmadır; alaylı/mektepli olgusu. Hiçbir eğitim almamasına karşın sesi biraz tiz, biraz yanık olduğu için, hatta ciğerden! okuduğu için meşhur olanlar ve hayat okulundan çoktan mezun olanlar (alaylılar) ile eğitim sahibi olanlar, yani emek verenler, bilgiye değer verenler (mektepliler). Nedense bu tartışma gelir aklıma, o sözleri (en az senin kadar biliriz, Avukat bey!) duyduğum zaman ve işte aynı zihniyetin ürünü bir kişi daha derim, bazen kızar, bazen söylenir bazen de güler geçerim..

Maalesef bugün yine duydum bir türlü alışamadığım ve kabullenemediğim bu alaycı, sevimsiz/seviyesiz ve yakışıksız sözü.. Yine çok rahatsız oldum ve bu kez meslektaşlarımla burada paylaşma gereği duydum.


http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=66985