Mesajı Okuyun
Old 29-11-2006, 23:44   #10
Ayşegül Kanat

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avukat
Sayın Ayşegül Kanat;

Size kısmen katılıyorum. Mesela bir insan kolunda çok kolay bir ekimoz oluşturabilir ama kimse kalkıp kendi kolunu kırmaz. Veya herkes koluna cilt üstü abrazyon oluşturabilir ancak kimse kendi kendine gözünü morartamaz. Yasa koyucu bu ayrımı yapmadığından uygulamada bir çok suistimal ile karşılaşılmaktadır. Burada benim anlatmaya çalıştığım yasada ki boşluklardır. Söylediklerim kesinlikle dayakçı zihniyetin alkışlanması şeklinde anlaşılmamalıdır. Hürriyet en temel insan haklarındandır. Ve bu hakkı kısıtlamak bu kadar kolay olmamalı. Kadın açısından eski durum ne kadar kötü ise Erkek açısından yeni durum o kadar kötü bir duruma gelmiştir. Birde Yusuf-Züleyha meselesini anlayamadım. Konuyu biraz daha hukuk çerçevesinde değerlendirirseniz sevinirim. Saygılarımla;


Sayın Avukat "hukukçu" olmadığım için katılmadığınız bölümleri anlamadım. Size ters gelse bile düşüncemi yazacağım: "Aile" kavramının korunması umurumda değil. Beni ilgilendiren nokta şiddeti yaşayan kadın ve çocukların korunmasıdır.

Mitoloji ve Dinler Tarihi erkeğe "iftira atan Züleyha"nın öyküsünü anlatır. (Yeni bilgilere göre Yusuf'un Züleyha'nın kendisine ilgi göstermesini, eşcinsel olduğundan dolayı reddettiğidir ki bu sonuç da beni ilgilendirmiyor.) Ama böyle bir olayın gerçekleştiği varsayılarak kadınların taciz ve tecavüzü açıklamaları "Züleyhacılık" olarak nitelenmiş,dikkate alınmamış, o kadınlar yalancılıkla suçlanmışlardır.

Mitoloji, Teoloji, Edebiyat ve Sanat elbirliği ile kadının ikincilleştirilmesini, sömürülmesini ve sonrasında da hukuk kurallarını etkilemeyi başarmışlardır. Cinsel Politika ve Toplumsal Cinsiyet böyle oluşmuştur.

Hukuk bağlantısını bulursunuz artık. Saygılar.