Mesajı Okuyun
Old 29-08-2007, 10:51   #16
Av. Aykut Aydoğan

 
Varsayılan İdari Para Cezasında Petrol Kanunundaki çelişkili Hüküm

Sayın Meslektaşlarım,

Konu ile ilgili tartışmaları ilgi ile okudum. Bu konuda ben de bir deneyimimi sizinle paylaşıp görüşünüzü almak istiyorum.

Petrol Kanunu madde 19 uyarınca EPDK'nın akaryakıt istasyonu sahiplerine kesmiş olduğu cezalardan belki haberdarsınızdır. EPDK'nın kesmiş olduğu bu idari para cezalarına karşı 60 gün içinde Danıştay'da dava açmanız mümkün. Ödeme süresi ise Petrol Kanununda 30 gün olarak belirlenmiş.

Anılan cezanın kabahatler kanunu kapsamına girdiği ve ilgili kanunun 3. maddesinin AYM tarafından iptali üzerine, yapılan değişiklikle yargı yolunun da idari yargı olduğu konusunda şüphem bulunmamaktadır.

Benim merak ettiğim konu ceza kesinleşmeden takibe konulabilir mi ?

Konu ile ilgili yaptığım araştırmada Gelir İdaresi Başkanlığının 442 seri nolu tahsilat genelgesinde konu ile ilgili bir açıklama buldum. Bu açıklamada kabahatler kanununun 17. maddesi esas alınarak yapılan yorum şu şekildedir. "C - İdari Para Cezalarının Kesinleşmesi
Kabahatler Kanununun 5560 sayılı Kanunla değişik 17 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasında "Genel Bütçeye gelir kaydedilmesi gereken idarî para cezalarına ilişkin kesinleşen kararlar, 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairelerine gönderilir. Sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idareler tarafından verilen idarî para cezaları, ilgili kanunlarında aksine hüküm bulunmadığı takdirde, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre kendileri tarafından tahsil olunur. Diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından verilen ve Genel Bütçeye gelir kaydedilmesi gerekmeyen idarî para cezaları, ilgili kanunlarında özel hüküm bulunmadığı takdirde genel hükümlere göre tahsil olunur.
" hükmü yer almaktadır.
Buna göre, genel bütçeye gelir kaydedilmesi gereken idari para cezalarının 6183 sayılı Kanuna göre takip ve tahsil edilebilmesi için, bu cezalara ilişkin idari yaptırım kararlarının kesinleşmesi gerekmektedir.
Kabahatler Kanunu, genel bütçeye gelir kaydedilmesi gerekmeyen ve süresinde ödenmeyen idari para cezalarının takip ve tahsilinde idari yaptırım kararlarının kesinleşme şartını aramamaktadır. Ancak, bu idari para cezalarının düzenlendiği özel kanunlarda yer alan hükümlerin dikkate alınacağı tabiidir."
Bu konu ile ilgili olarak Petrol kanunun 19. maddesinde Ay içinde tahsil edilen idarî para cezaları müteakip ayın yirminci işgünü sonuna kadar irat kaydedilmek üzere Hazineye devrolunur.
" denmektedir. Benim buradan anladığım,tahsil edilen ceza genel bütçeye irat olarak kaydedilmektedir.

Ancak Petrol Kanununun 19. maddesinin bir diğer fıkrasında "İdarî para cezalarının tahakkuk tarihini izleyen otuz gün içerisinde ödenmemesi halinde, cezanın ilgili vergi dairesi aracılığı ile tahsili sağlanır. Tahsilatta 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır." denilmektedir.

Kanaatimce Kabahatler kanunu ile Petrol Kanununun 19. maddesi ve 442 sayılı tahsilat genel tebliği bir arada yorumlandığında, 19. madde kendi içinde çelişkili hale gelmektedir. Zira tahsili için kesinleşmesi gereken ve kesinleşme süresi 60 gün olan bir ceza için 30 günlük bir ödeme süresi konulması kendi içinde çelişkidir.

Ancak kabahatler kanunun sonraki tarihli kanun olması sebebiyle,petrol kanunun 19. maddesinde yer alan 30 günlük ödeme süresini ilga etmiş olduğu düşünülebilir mi acaba ?

Sayın meslektaşlarımın ve Kabahatler Kanunu konusunda uzman olan üstad Av. Armağan Konyalı'nın konu hakkındaki görüşünü merak etmekteyim.

Saygılarımla,