Mesajı Okuyun
Old 14-08-2007, 03:39   #2
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

İlk karar sizin dosyanızla benzeşiyor. İkinci karar ise Harçlar Kanunu 30. maddesinde yer alan düzenlemeye uygun olarak verilmiş. Dosyanızda harç ikmali için davacıya süre verilip, bu sürede harcın ikmal edilmemesi halinde dosyanın müracaata bırakılması gerekirdi. Ancak bu yapılmadan esastan karar verilmesi yanlıştır. Çünkü harca esas değerin belirlenmesi ve bu değer üzerinden harç alınması, tarafların iradesinde olmayıp, kamu düzenine ilişkin bir durumdur.

T.C. YARGITAY
1.Hukuk Dairesi
Esas: 2003/10478
Karar: 2003/12772
Karar Tarihi: 18.11.2003
ÖZET: Somut olayda , keşfen saptanan dava değeri üzerinden harç ikmal edilmediğine göre dava dilekçesinde belirtilen itirazsız değer gözetilerek davacı vekili yararına avukatlık parasına hükmedilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere ücret takdiri isabetsizdir.
(1136 S. K. m. 164) (492 S. K. m. 30)
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, maliki bulunduğu 5454 sayılı parselle ilgili dava dışı Olhan Konut Yapı Kooperatifi ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptığını, Kooperatif yönetiminin harici anlaşma ile Adnan Sarp'ı müdür atadığını, kendisinin de arsanın devri kat irtifakı tesisi ve inşaatın yapımı ile ilgili geniş yetkili vekaletnameyle aynı kişiyi vekil tayin ettiğini ancak Adnan Sarp'ın vekalet görevini kötüye kullandığını, tapu devrini Kooperatife yapması gerekirken talimatı dışına çıkarak doğrudan davalılara devir yaptığını böylece kendisinin kooperatife karşı sözleşmeden doğan edimini yerine getirememe ile karşı karşıya kaldığını ileri sürerek davalılar adına oluşan tapuların iptali ile adına tescilini istemiştir.
Davalı Adnan, kooperatif müdürü olmadığını, herhangi bir yetkisi bulunmadığını, vekaletnameyi de kötüye kullanmadığını, diğer davalılar da işlemlerin vekaletname içeriğine uygun gerçekleştiğini, davacı ile vekil arasında bir anlaşmazlık varsa kendilerini etkilemeyeceğini, iyiniyetle hareket ettiklerini savunmuşlardır.
Mahkemece, vekaletname yetkisinin kötüye kullanıldığının ve diğer davalıların da durumu bildiklerinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, bir kısım davalılar tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 18.11.2003 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vs. vekili avukat Mustafa Yaşar ile temyiz edilen vekili avukat Hasan Bankir geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi Murat Ataker tarafından düzenlenen rapor okundu. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar
Dava, vekaletname yetkisinin kötüye kullanıldığı iddiasına dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, vekil olan davalı Adnan tarafından diğer davalılara yapılan temliklerin vekalet yetkisi aşılmak ve vekalet görevi kötüye kullanılmak suretiyle gerçekleştirildiği anlaşıldığına göre davanın kabul edilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
Ne var ki, keşfen saptanan dava değeri üzerinden harç ikmal edilmediğine göre dava dilekçesinde belirtilen itirazsız değer gözetilerek davacı vekili yararına avukatlık parasına hükmedilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere ücret takdiri doğru değildir. Davalıların bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 4.12.2002 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık ücret tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 275.000.000 TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.11.2003 tarihinde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
T.C. YARGITAY
1.Hukuk Dairesi
Esas: 2003/4751
Karar: 2003/6384
Karar Tarihi: 27.05.2003
ÖZET : Muhakeme sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Ancak somut olayda, yasada belirtilen prosedür izlenmeksizin kesin hükmün sonuçlarını doğurur biçimde davanın reddedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
(492 S. K. m. 30)
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, 2 parselin 80/640 payına sahip olduğunu, S.S. Kapadokya Yapı Kooperatifi ile kat karşılığı inşaat yapılması için anlaştığını kendisine toplam değeri 102 Milyar lira olan 6.5 daire ve 2 adet dükkan verilmesinin öngörüldüğünü, ancak hileli yollarla bunun gerçekleştirilmediğini, ileri sürerek, tapu iptal ve sicildeki satış şerhinin terkinini istemiştir.
Davalı Hüsamettin, davacının da belirttiği gibi taşınmazın değerinin en az 105 Milyar lira olduğunu, davacının bu değere göre harcı tamamlaması gerektiğini savunup, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı Rafet, aynı savunmada bulunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, dosya içeriği ve toplanan delillere dava konusu taşınmazın, gerçek değerinin 133.231.000.000 lira olduğu davacının bu değer üzerinden peşin harcı yatırması için süre ve kesin süre verildiğini, ancak yatırmadığını, davacının yargılama sırasında adli yardım talebinde bulunamayacağı gibi harç ta yatırılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 27.5.203 Salı günü saat 9.15 de daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi H. Çelik tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
KARAR
Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden çekişme konusu taşınmazda keşfen yapılan bilirkişi incelemesinde dava değerinin 133.231.000.000 lira olduğu belirlenmiştir. Bu tespite göre, 492 Sayılı Harçlar Kanunun 30.maddesi hükmü gözetilerek işlem yapılması gerekirken, kesin hükmün sonuçlarını doğurur biçimde davanın reddedilmesi doğru değildir. Davacının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine 27.5.2003 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************