Mesajı Okuyun
Old 30-06-2009, 18:19   #1
Aybüke Kağan

 
Varsayılan satışlarda pey akçesi veya teminat ne zaman yatırılır?


Alıntı:

1 -
Şartnamenin açık bulundurulması:
Madde 124 - İcra dairesi taşınmazın bulunduğu yerin adetlerine göre en elverişli tarzda artırma şartlarını tesbit eder.
Bunları ihtiva eden şartname artırmadan evvel en az on gün müddetle icra dairesinde herkesin görmesi için açık bulundurulur.
(DEĞİŞİK FIKRA RGT: 25.11.1988 RG NO: 20000 KANUN NO: 3494/16)
Artırmaya iştirak edeceklerin taşınmazın muhammen kıymetinin yüzde yirmisi nispetinde pey akçesi veya milli bir bankanın teminat mektubunu tevdi etmeleri şartnameye yazılır.

Yukarıdaki maddeye göre pey akçesi veya teminat ne zamana kadar dosyaya yatırılabilir? Uygulamada ihale başladıktan sonra artımaya katılmak isteyen kişi %20 teminatı yatırmaktadır.
Ancak HGK aşağıdaki kararında teminat göstermeyenlerin ihaleye katılamayacağına karar vermiş. Bu durumda ihale başladıktan sonra teminat yatırılması ve satışın gerçekleştirmesi durumunda ihalenin feshi istenebilir mi?


T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas: 2004/12-637
Karar: 2004/612
Karar Tarihi: 24.11.2004
ÖZET : Teminat göstermeyen adları geçen kişilerin ihaleye katılmaları mümkün olmadığından, bu kişilerin ileri sürdükleri pey geçersiz olacağı cihetle, icra müdürlüğünce taşınmazın İ.İ.K.'nun 133. maddesi gereğince yeniden ihaleye çıkarılması gerekirken, ikinci pey süren sıfatı ile bu kişilere ihale yapılması doğru değildir. Mahkemece, yasal teminat yatırıldığına ilişkin kanıt bulunmadığı halde, varsayıma dayalı olarak İcra müdürünün işlerin çokluğu nedeniyle tahsilat makbuzu kesmediğinden bahisle, şikayetçinin bu yöne ilişkin şikayetinin reddine karar verilmesi isabetsizdir. Ayrıca somut olaya uygulanması gerekli İ.İ.K.'nun 133. maddesinde para cezası öngörülmemesine rağmen, mahkemece şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilmesi de doğru değildir.

(2004 S. K. m. 124, 133, 134)
Dava: Taraflar aras
ındaki "ihalenin iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 28.01.2004 gün ve 2003/1257 E., 2004/84 K. sayılı kararın incelenmesi davacı ve müdahil vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 29.06.2004 gün ve 2004113084-17145 sayılı ilamı ile; ( ... Sair karar düzeltme istemleri yerinde değil ise de;
İ.İ.K.'nun 124. maddesi uyarınca artırmaya iştirak edecek olanların taşınmazın muhammen kıymetinin % 20'si nispetinde pey akçesini veya milli bir bankanın teminat mektubunu tevdi etmeleri zorunludur. İhale şartnamesi ve ilanda ihaleye katılacakların anılan yasa koşulları çerçevesinde teminat göstermeleri belirtilmiştir. Bu duruma rağmen 10.10.2003 tarihli ihaleye katılan O. ve B.'nin yasada ve satış ilanında öngörülen biçimde teminat gösterdikleri kanıtlanmamıştır. Nitekim bu kişilerle ilgili ek tutanağın teminatla ilgili kısmında teminat alındığına ilişkin ibare yer almadığı gibi, dosya içerisinde teminat alındığına ilişkin herhangi bir yazılı belge de bulunmamaktadır. Teminat göstermeyen adları geçen kişilerin ihaleye katılmaları mümkün olmadığından, bu kişilerin ileri sürdükleri pey geçersiz olacağı cihetle, icra müdürlüğünce taşınmazın İ.İ.K.'nun 133. maddesi gereğince yeniden ihaleye çıkarılması gerekirken, ikinci pey süren sıfatı ile bu kişilere ihale yapılması doğru değildir. Mahkemece, yasal teminat yatırıldığına ilişkin kanıt bulunmadığı halde, varsayıma dayalı olarak İcra müdürünün işlerin çokluğu nedeniyle tahsilat makbuzu kesmediğinden bahisle, şikayetçinin bu yöne ilişkin şikayetinin reddine karar verilmesi isabetsizdir. Ayrıca somut olaya uygulanması gerekli İ.İ.K.'nun 133. maddesinde para cezası öngörülmemesine rağmen, mahkemece şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilmesi de doğru değildir.
Mahkeme kararının açıklanan nedenlerle bozulması gerekirken, yanılgıya dayalı olarak onandığı anlaşıldığından şikayetçi vekilinin karar düzeltme isteminin kısmen kabulü gerekmiştir... )gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Karar: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
Sonuç: Davacı ve müdahil vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 24.11.2004 gününde, oybirliği ile karar verildi.