Mesajı Okuyun
Old 26-10-2020, 09:42   #3
duyguuozcann

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Yücel Kocabaş
Burada açılacak dava, önceki sorunuzdaki cevaplarda geçtiği gibi gizli ayıba dayalı alacak davasıdır. Olaya uyan özel dava sebebi mevcut olduğundan genel alacak davası açılması düşünülemez.

Gizli ayıbın ortaya çıkmasını takiben makul süre içinde keyfiyetin satıcıya ihbarı gerekir. Araç satıldığı için TBK.m. 227 ve TKHK.m.11' deki seçimlik haklardan ancak satım bedelinin indirilmesi şıkkı tercih edilebilir.

Aracın bugünkü durum ve şartları değil, satış tarihindeki durumu esas alınacağından ve bedel indirimi davasında aracın iadesi söz konusu olmadığından ,aracın satılmış olması bence açılacak davaya engel teşkil etmez.

Zararın hesabında " nispi hesaplama" metodu uygulanır. Bunun için bilirkişi aracın satış tarihindeki rayiç değerlere göre " ayıplı ve ayıpsız değerlerini" tespit ederek zararı aşağıdaki formüle göre hesaplar;

Satış bedeli - (satış bedeli x ayıplı değeri) / ayıpsız değeri= alacak miktarı (Görülüyor ki bu formülde aracın sonraki satış değeri etkili değildir. )

Satıcı, galerici gibi araç satışını meslek edinmiş kişi ise dava Tüketici Mahkemesinde, değilse Asliye Hukuk'ta açılır.


Cevabınız için çok teşekkür ederim. Sizin bahsettiğiniz dava gizli ayıba dayanan maddi tazminat talebi midir ?
Peki ceza davası açsam, orada zararımı talep etsem, zararımı da ayıpsız olsaydı daha fazla bir miktara satacağım için tahmini bir tutar belirlesem olmaz mı ?

Ayrıca gizli ayıba dayandığımız için aracın satışından sonra 1 sene geçmiş ve ihbar edilmemiş, bu süre makul süreyi aşar ve dava reddedilir diye düşündüğümden genel anlamda bir alacak davası açmayı düşündüm