Mesajı Okuyun
Old 20-10-2020, 14:20   #4
dlndmr

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Yücel Kocabaş
1.) Soruda "tespit davası" olarak nitelendirilen husus; HMK.m.106'da düzenlenen "tespit davası"olmayıp m. 400-405'de düzenlenen "delillerin tespiti" niteliğindedir.Delillerin tespitinde ise;delilin hemen tespit edilmemesi halinde kaybolacağı yahut ileri sürülmesinin önemli ölçüde zorlaşacağının ihtimal dahilinde olması gerekir. Eğer bu şartlar varsa davadan önce delil tespiti istenip,alınacak bilirkişi raporuna göre eda davası açılabilir. Yoksa doğrudan eda davasının açılması uygun düşer.

2.) Bu konuda açılacak eda davası TMK. 737 m. göre komşuluk hukukunda doğan davadır. Bu davada oluşan zararın giderilmesi ve zararın oluşumunu önleyecek gerekli önlemlerin alınması talep edilebilir.

3.) Elbirliği mülkiyetinde ortaklardan her biri delil tespiti isteyebileceği gibi, "komşuluk hukukundan doğan gerekli önlemlerin alınması,müdahalenin önlenmesi" gibi davaları açabilir. Alınacak hükümden diğer ortaklar da yararlanır.(TMK.m.702/4) Fakat "zararın giderilmesi" gibi parasal taleplerde tüm ortakların oluru gerekir.Karşı taraf ta "elbirliği mülkiyetinde " olduğundan husumetin ortakların tümüne karşı yöneltilmesi gerekir. Diye düşünüyorum.

Sayın meslektaşım konu ile ilgili daha önceki yorumunuza istinaden bir sorum olacak. Davacı müvekkilin taşınmazının hisseli olduğunu belirtmiştim, bahse konu taşınmaz müvekkile babasından kalan taşınmazdır ve müvekkilin kullanımındadır ancak tapuda babası adına kayıtlı görünmektedir. Yani henüz veraset intikali işlemleri yapılmamıştır. Bu durumda veraset intikali yapılmayan ve muris adına kayıtlı taşınmaz hakkında, yalnızca müvekkilin zarar tespiti için dava açması mümkün müdür?