Mesajı Okuyun
Old 05-06-2014, 21:05   #5
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ufuk Bozoğlu
Hastanın rahatsızlığı neydi? Tıbbi geçmişi önemli miydi? Hangi şikayetle Hastaneye gidildi? Hangi tedavi uygulandı? Kullanılan ilacın etkileri ve yan etkileri nelerdir? Bu ilaç kullanılmadan önce hastaya çeşitli tetkiklerin yapılması gerekir mi? İlaç doğru ilaç mı? Kullandırılan doz doğru mu? Hasta neden kaybedildi?



Peki hastanın ölüm sebebi veya ölümüne yol açan/açabilecek etkenler belirlenmiş mi? Doktorun kusuru yok denmiş peki ölüme yol açabilecek hastane, personel, uygulama kusuru vs..'de mi yokmuş?

Pratikte böyle bir dava tecrübe etmedim.

Ancak meslektaşlarımın da belirttiği gibi tek bir raporla sorumsuzluk kararı verilmesi eksiklik olacaktır. HMK.'da uzman görüşü kurumu var. Burada da uygulanabilir, siz böyle bir tıbbi görüşü dosyaya sunabilirseniz itirazınızı kuvvetlendirmiş olursunuz. Dosyayı Yüksek Sağlık Şurasının veya eğitim veren devlet hastanelerinden birinin de yeniden incelemesi talep edilebilir. Tek bir raporla kovuşturmaya gerek olmadığı kararı verilmesi tereddüt ve şüpheleri gidermemiştir denilebilir.

Çok zor bir durum...

Saygılarımla,

Teşekkür ederim,
Hastanın tıbbi geçmişi yoktu; hastaneyi ve doktoru pek bilmezdik; bir kan sayımında, trombosit (kanama olunca pıhtı yapıp, kanamayı durduran hücre)sayısı düşük çıktı; Üniversite Hastanesine gidin, iyi bakarlar dediler; güle oynaya, yürüyerek, cebimizde paramız gittik; onlar da lenfoma (kan kanseri) tetkikleri yaptılar; tüm raporlar elimde, hepsinde,(ultrason ve tomografi de dahil) öyle bir şey çıkmadı. Bu arada, sık sık soruyordu ;" bu günlerde, aktardan, her hangi bir çay, bitki alıp, kaynatıp, içtiniz mi?" diye. Biz de seviniyorduk, bir şey bulunmuyor da bitki vs. soruyor diye.
Trombositi tedavi edeceğim diye, devletin parasını ödediği minik şişelerden 4 tane birer hafta ara ile damardan zerkedilecek dedi;3,nü zerkettiler; meğer bu zehir ilaç, önce tüm hücreleri öldürür, bağışıklık sistemini sıfıra indirir ve beklenirmiş, hücreler tekrar canlansın diye. Bu aşamada, mikrop kapıp ölürsen ölür, kalırsan kalırsın mış...
Bize bilgi vermeden ,riskini anlatmadan, çok iyi bildiği yan etkilerini ve bundan mütevellit ölüm oranları hakkında açıklama yapıp yazılı onamımızı almadan (yazılı imzamızı açık bonoya aldılar)vurdumduymazlıkla bu felâketin başıma gelmesine sebep oldular.
3. iğneden sonra hastanın ateşi yükseldi,hastaneye yatın dediler; baktılar ki iş kötüye gidiyor, adeta düşman gibi bizimle didişmeye başladılar; vücutta savunma yetisi kalmadığından "zatürre mikrobu" ciğerlerini kapladı;24 gün acı, açlık, maskeyle ciğerlere havanın son sürat üfürülmesi işkencesi altında, 17.11.2013 tarihinde boğuldu öldü( o sapsağlam insan)
Saygılarımla...