Mesajı Okuyun
Old 25-02-2007, 16:39   #2
Hekimbaşı

 
Varsayılan Yüzlerce, hatta belki binlerce yıllık geleneğe özenle yaklaşmalı

Sn.Unique,

TSK nin farklı ve özel bir yapısı olduğu görüşünü geçerli bulanlar için bile, bunun sendikaya üye olmalarına engel bir farklılık olduğuna inanmak zordur. Ama içerden bakanlar açısından anlaşılabilir.

Çekinilen ilk konu grev hakkıdır; hizmeti aksatacağını, disiplini bozacağını düşünürler. Bu hakkın fiilen kullanılamayacak olması bu kaygıyı ortadan kaldırmaya yetmemektedir. Teşkilatlandıkları taktirde işi yavaşlatma, topluca geç gelme benzeri girişimlerde bulunmalarından korkulur. Bu nedenle teşkilatlanmalarına olanak tanınmaması yeğlenir. Şimdiki koşullar altında, çalışan memurların bir binada toplanıp iş koşullarını görüştükleri ortaya çıkarsa, hepsi cezalandırılacaktır; ama sendika kurulursa, orada toplanmalarına denecek şey bulunamaz.

Bir başka kaygı da kurulu hiyerarşinin hukuksal altyapısının zorlanacak olmasıdır. Birinin bir başkasını da içerecek biçimde hak talep etmesi TSK nde yasaktır; isyan olarak değerlendirilir. Yani 'ben şunun hakkım olduğunu düşünüyorum' diyebilirken, 'biz şunun hakkımız olduğunu düşünüyoruz' diyemezsiniz. İşyeri sendika temsilcisinin veya bizzat sendikanın başkaları adına konuşabilecek, hak arayabilecek olması, bu nedenle kabul edilemez. Sendikanın işten atılan, ceza alan veya mağdur olan çalışana sahip çıkması, hakkını korumasına yardımcı olması da aynı nedenle olacak iş değildir; otoriteye karşı koyan bir meydan okuma sayılır.

Bunlar olacak iş mi diye düşünülebilir; fakat dünyadaki en eski, en güçlü ve etkin askerlik geleneklerinin TSK nde olduğunu gözönünde tutarak; bu görüşlerine saygıyla yaklaşmak ve kendini birçok kez kanıtlamış geleneklerini bildikleri biçimde sürdürmelerine yardımcı olmak gerekir.

20 yıl içinde yaşadığım, birçok durumda içimden isyan ettiğim çeşitli uygulamalarla karşı karşıya kaldığım, ve zaman zaman da bunları çok sert biçimde eleştirerek başımı belaya soktuğum halde; ülkemizde hala açık ara en güvenilir kurum olarak görülmelerinin bir nedeni olduğunu, ve geleneklerini çok fazla kurcalamanın pek de akılcı olmayacağını düşünüyorum.

Yabancı ordularla da ilişkilerim oldu; inanın onlardan çok daha iyi bizimki. Adlarından söz etmem doğru olmaz. Üstelik, yine adlarını veremeyeceğim birçok ülkenin ordusunun kurulması, eğitimi ve ayağa kaldırılmasında da önemli roller üstlendiler. Yani, aslında çok seçkin, öncü nitelikte bir ordumuz olduğunu bilmemizde yarar var. Bunda ulusumuzun insan hamurundaki güzelliklerin; özellikle de büyük ve güçlünün küçük veya güçsüzü koruma ve sahip çıkma eğiliminin; çok büyük etkisi var. Ordumuzun kendi memuruna da aynı duyguyla en azından başkaları kadar sahip çıktığından hiç kuşkum yok; sizin de olmasın. Bu da geleneğin parçası.

Saygılarımla,